Elçin Poyrazlar

Hayat, sanat ve evlilik

23 Temmuz 2020 Perşembe

Eğer bir tilki olsaydım, Oscar Wilde benim kürkçü dükkânım olurdu. 

Sadece bir yazarın dönüp tekrar tekrar sığınabileceği bir kalem değil Wilde, İngiltere’de Kraliçe Victoria çağının getirdiği “gösterişçi ahlakçılığın” temelini dinamitleyen bir asi, aristokrasinin ikiyüzlülüğünü sivri diliyle metinlerine kazıyan bir tarihçi, bir mizah ustası, şair, yazar ve hayatını sanata çeviren bir bilge. 

Sosyal medyada sıklıkla ekranımıza düşen “özlü sözlere” denk geldiğimde aklıma gelen tek isim. Oscar Wilde yaşasaydı ve sosyal medya kullansaydı kaleminden neler okurduk diye merak etmeden duramıyorum. 

HAYATIN SIRRI NEDİR?

Ölümünden 120 yıl sonra bile geride bıraktığı sözleri bugün bizi çevreleyen vasatlık ve bayağılık ağlarından çok daha ileride. 

Biraz nefes almak, onun zekâsının ve kaleminin inceliğinden tatmak, eşsiz sesini yeniden duymak için hayat, sanat ve evlilik üstüne Oscar Wilde’ın bazı aforizmaları;

Her birimiz günlerimizi hayatın sırrını aramakla harcıyoruz. Hayatın sırrı sanattadır. 

Hiçbir şey yapmaya değmez, dünyanın yapılması imkânsız dediklerinden başka...

Hayat ciddiye alınamayacak kadar önemlidir. 

O kadar akıllıyım ki bazen söylediklerimin tek kelimesini bile anlamıyorum. 

Çok çalışmayı, yapacak daha iyi bir işi olmayan insanların sığınağı olarak görürüm. 

Tehlikeli olmayan bir fikir, fikir olarak nitelendirilmeyi bile hak etmez. 

Yaşamak dünyada en nadir rastalanan şeydir. Çoğu insan sadece var olur, hepsi bu. 

AŞK NE İÇİN VAR?

Bir zamanlar demokrasiden büyük şeyler umulmuştu ama demokrasi sadece halkın, halk tarafından, halk için sopalanmasıdır.

Bir dostunun acısını herkes paylaşabilir ama başarısını paylaşmak çok ince bir karakter, aslında gerçek bir Bireyci’nin sahip olabileceği bir karakter gerektirir.  

Uğruna yaşanacak tek şey zevktir. Hiçbir şey mutluluk kadar eskimez. 

Sanayi bütün çirkinliklerin kökenidir. 

Yaşlılar her şeye inanır, orta yaşlılar her şeyden kuşkulanır, gençler her şeyi bilir. 

Kendini sevmek ömür boyu sürecek bir aşk hikâyesinin başlangıcıdır. 

Aşkın amacı sevmektir: Ne azı ne fazlası. 

Kötü sanat iyi niyetin sonucudur. 

Basit zevklerim var. Daima en iyisiyle tatmin olurum. 

Yaşlılığın trajedisi insanın ihtiyarlaması değil, genç kalmasıdır. 

EN BÜYÜK BAŞARI NASIL GELİR?

İnsan ancak hiç umursamadıklarına her zaman iyi davranabilir. 

Çocuklar başlangıçta ebeveynlerini severler. Bir zaman sonra onları yargılarlar, nadiren affederler. 

Yanlış anlama..aşkın temelidir. 

İnsan hep âşık olmalı. Bu yüzden hiç evlenmemeli. 

Evlilik için uygun temel karşılıklı yanlış anlamadır. 

Evlilik hayatı sadece bir alışkanlıktır, kötü bir alışkanlık. 

Evli bir adamın mutluluğu...evlenmediği kadınlara bağlıdır. 

Yirmi yıllık bir aşk ilişkisi kadını harabeye çevirir ama yirmi yıllık evlilik onu kamu binası yapar. 

Erkekler yorulduğundan, kadınlar merakından evlenir. Sonunda her ikisi de hayal kırıklığına uğrar. 

Mutlu yaşamak için talihsizlikler gerekir. 

En büyük başarıyı aşırılık getirir. 

İnsanları prensiplerden çok severim, prensipleri olmayan insanları dünyadaki her şeyden çok severim. 

Başka insanların kendimiz kadar harika olmalarını beklemek haksızlık olur. 

(Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda Parıldar kitabından)




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları