Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

7 Haziran’dan günümüze - 3

27 Ocak 2017 Cuma

Erdoğan’ın sahalara inerek neredeyse her gün her yerde propaganda yapıp rejim değişikliği için 400 sandalye istediği 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarına göre seçmen, rejim değişikliğine yüzde 60 ile “Hayır” dedi.
Buna karşılık aradan geçen zaman içinde, terörün tırmanışı ve muhalefet partilerinin korkudan seçim toplantılarını iptali, 1 Kasım’da AKP’yi yine yüzde 49.50’ye taşıdı.

***

O Günlerden Bugüne Ne Değişti?
En önemli değişiklik, MHP liderliğinin, Tek Adam Yönetimi anlamına gelen “Cumhurbaşkanlığı Rejimi”ne o zaman “Hayır” derken şimdi “Evet” demeye başlaması oldu.
HDP de, Türkiye için demokrat çözümler önerme stratejisinden, Kürt siyasetinin kısıtlı sınırlarına sıkıştırıldı.
CHP’de önemli bir değişme yok.
Bu durumda, 1 Kasım sonuçlarına bakarsak, AKP artı MHP oyları yüzde 60’ı buluyor.
Sanıyorum AKP/Erdoğan iktidarını da Referandum konusunda umutlandıran hesap bu.

***

Evdeki Hesap Çarşıya Uyar mı?
Acaba seçmen, Erdoğan/Bahçeli ikilisinin kişisel kararlarına ve daha da ötesi, kişisel iktidarlarına uygun bir davranış gösterecek mi?
Koltuklarına zaten liderlerinin onaylarıyla gelen AKP ve MHP milletvekillerinden TBMM’de önemli bir fire olmadı.
Ama MHP örgütünde, Demokrasiyi tahrip edecek bu yeni değişikliğe karşı ciddi bir muhalefet ortaya çıktı.
AKP seçmeni içinde de, hiç kuşkusuz, demokrat nitelik taşıyan ve Tek Adam Yönetimine karşı olanlar vardır.

***

Bahçeli’nin ve HDP’nin Tutumundan Başka, 1 Kasım’dan Bu Yana Neler Değişti?
1 Kasım seçimlerinde AKP’ye 5 milyon artı oy kazandıran “Tek başımıza iktidar olursak terörü önleriz” sözü inandırıcılığını yitirdi.
Terör bitmedi, tam tersine tırmandı.
Türkiye, Suriye’de rejim değişikliği yapmak için girdiği Ortadoğu savaşında şehitler vermeye başladı.
Ekonomi daraldı, döviz yükseldi, gelir ve istihdam geriledi.
3 milyon Suriyeli, toplumsal ve ekonomik (belki de siyasal) olarak yeni sorunlar yarattı.
15 Temmuz kalkışması yaşandı.
İnsanların can ve mal güvenlikleri titiz bir evrensel ve anayasal yargı denetimi güvencesinden yoksun bırakıldı.
Hapse atılanların sayıları arttı, insanların mallarına, mülklerine el konulmaya başlandı.
Kürt siyasal hareketinin meşru partisine ve seçilmişlerine yönelik baskılar, cezalandırmalar arttı.
Artık FETÖ diye terör örgütü olarak kabul edilen Cemaat’e ilişkin operasyonlar çerçevesinde suç işlememiş olan sempatizanlar da cezalandırılmaya başlandı.
Özgür ve bağımsız medya alanı iyice daraltıldı.
Bağımsız yargı hayal oldu; üst yargı organları da siyasetin etkisine girdi.
Muhalifler üzerindeki baskılar arttı.

***

Referandum, Bu Sorunları Yaratan ve Çözemeyen Yönetimin Meşrulaştırılarak Devamı Anlamına Geliyor.
Çünkü Referandum, AKP/Erdoğan iktidarına bugüne kadar kullanamadıkları hiçbir yeni yetki ve olanak vermeyecek, sadece fiili durumu meşrulaştıracak!
Bu nedenle HAYIR!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları