Sevgili okurlarım, Uşak Baro Başkanı, medyaya bir açıklama yollamış. Türkiye’de zaten çok yıpranmış olan adalet mekanizmasındaki bir soruna daha, savcı, yargıç ve avukatlar arasındaki ego sorununa dikkat çekmesi bakımından bana ilginç geldi.
Kendisini tanımam; sütunumun, karşı görüşlere ve bilgilere de açık olduğunu belirterek, vahim iddialar içeren bu mektubu sizlerle paylaşıyorum.

***

“- 32 AVUKATA BERAAT KARARI VEREN HAKİM DERMAN ARSLAN’IN EŞİ İÇİN UŞAK CUMHURİYET BAŞ SAVCILIĞI GÖZALTI KARARI VERDİ.
- 14.06.2016 tarihinde Uşak Cumhuriyet Baş Savcısı Mustafa Gümüş Uşak barosuna kayıtlı bir avukatın aracını yönetmeliğe aykırı şekilde otoparktan çekici ile çektirmesi nedeniyle Baş Savcının bu keyfi uygulamasını 16.06.2016 tarihinde Uşak barosu avukatları basın açıklaması yaparak, araçlarının kornalarına basarak protesto etmişlerdir.
-Avukatların yaptığı basın açıklaması ve gösteri nedeniyle Uşak Cumhuriyet Baş Savcılığı 32 avukata Kara Ulaşım Araçlarını kaçırma veya alıkoyma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçları nedeniyle 10 yıla kadar hapis cezası istemiştir.
- Dava Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinde 29.03.2018 ve 30.03.2018 tarihlerinde görülmüştür. Avukatların duruşmasına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar birliği yöneticileri, 55 ilin baro başkanı ve diğer illerden gelen baro başkan yardımcıları ve yönetim kurulu üyeleriyle 100 ü aşkın avukat katılmıştır.
- Mahkeme Hakimi Derman Arslan hiç bir baskıya boyun eğmeksizin davayı tarafsız ve bağımsız şekilde görerek adil ve adaletli şekilde 2 günde davayı sonuçlandırmış ve sanıkların kast veya taksirlerinin bulunmadığı gerekçesiyle BERAATLERİ- NE karar vermiştir.
- Baro başkanı Av. Gürcan SAĞCAN 5 Nisan 2018 tarihinde AVUKATLAR GÜNÜ sebebiyle yaptığı basın açıklamasında:
‘Uşak Barosu avukatları olarak 16.06.2016 tarihinde Adliyeyi keyfi olarak yöneten Baş Savcıyı protesto etmek için 100’ü aşkın avukat baro başkanımız basın açıklaması yaparak Baş Savcıyı protesto etmek için toplandık. Anayasada yazan ifade özgürlüğü, toplantı özgürlüğü hakkımızı kullandık ve hiç bir şekilde kırıp dökmeden toplantıya son verdik.
Bu barışçıl protesto nedeniyle Baş Savcı yetkilerini kötüye kullanarak bizleri PKK teröristleri gibi yol kesmekle, kişilerin hürriyetini kısıtlamakla suçlayarak, FETÖ terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlara bile 2-3 yıl ceza istenirken hakkımızda 10 yıl hapis istemiyle dava açtı, yasaları çiğnedi, böyle bir olay Türkiye’de ilk defa yaşandı 32 avukata dava açıldı.
Baş Savcının amacı neydi, darbenin karşısında yer alan baroları-avukatları iktidara karşı kışkırtmak mıydı? Türk Yargısının itibarını Avrupa devletleri- Dünya Devletleri önünde küçük düşürmek miydi?
Bu oyun Baromuz tarafından fark edilmiş, soruşturmaya başlanınca o zamanın HSYK’sı ve Adalet Bakanlığı uyarılmıştır. Sesimize kulak verilmemiştir, ve bu dava açılmıştır. Dava açılır açılmaz HSK’ya ve Adalet Bakanlığı’na Baromuz tarafından tekrar uyarıda bulunulmuştur.
En son bu büyük oyuna Mahkeme tarafından adil ve adaletli bir şekilde son verilmiştir.
Bu tür yöneticiler Türkiye’nin hukuk devleti olmasının önünde engel oluşturmaktadırlar. Türkiye’nin demokrasi notunu düşürmektedirler.
Benim buradan Adalet Bakanımızdan talebim:
Bu davayı açtıran Baş Savcının, açan Savcının ve açılmasına izin veren Adalet Bakanlığı görevlilerinin derhal GÖREVDEN ALINMALARINI Uşak Barosu avukatları adına talep ediyorum’ demiştir.
AVUKAT GÜRCAN SAĞCAN
UŞAK BARO BAŞKANI”

***

Açıklamadaki iddialar korkutucu:
Sütunum elbette olayla ilgili herkese ve her bilgiye açıktır!
DİREN HUKUK DEVLETİ...
DİREN DEMOKRASİ!