Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İlk Kez Şaşırdım Ve Korktum!
“İnsana ilişkin hiçbir şey beni şaşırtmaz” derim hep!
Bu sözü, gözler yaşartacak iyilikler veya tüyler ürperten canavarlıklar karşısında da tekrarlarım…
Bu davranışlar beni sevindirir ya da üzer, ama şaşırtmaz!
Taksim Gezi Parkı Direnişi’nde de öyle oldu:
Çevreci gençlerin davranışı, iktidarın orantısız güç kullanışı ve buna karşı büyüyen tepkiler de beni şaşırtmadı…
Dünyayı ve Türkiye’yi doğru verilerle gözlemlerseniz, nelerin olup biteceğini biraz tahmin edebiliyorsunuz zaten!
Ama geçen gün “Annelerin eylemi” beni hem şaşırttı hem de korkuttu:
“Bir anne için evladının can güvenliğinden daha mukaddes bir şey yoktur!”
Vali Hüseyin Avni Mutlu, eylemleri bitirmek için, ailelere “Can güvenliği yoktur, çocuklarınızı Gezi Parkı’ndan alın” dedi.
O gençlerin, ailelerinin sözünü dinleyecek kadar küçük ya da bağımlı olduklarını sanmak hatası da dahil, zaten kullanılmakta olan “mahalle baskısının” yanına bir de “aile baskısını” koymak, bu iktidarın monist biat kültürü açısından beklenen bir davranıştı.
Anneler ise çocuklarını Gezi Parkı’ndan çekmek yerine (belki de çekemedikleri, çekemeyecekleri için) o parka kendileri geldiler ve onları korumak için el ele tutuşarak bir güvenlik çemberi oluşturdular!
Bu beni bir toplumbilimci ve de bir baba ve dede olarak hem şaşırttı hem de korkuttu; demek ki halkın bir kesiminde gerçekten “Bıçak kemiğe dayanmış”…
Dilerim hiçbir güvenlik görevlisi, evladını korumak için canını dişine takmış bir anne ile muhatap olmaz!
Bu olayı üç beş ağacın kesimi ya da bir kışlanın yapımı sorunu gibi görmek…
Sorunu, yine bir çoğunluk baskısını ortaya koyacak halkoylaması ile çözmeye çalışmak…
Aymazlıkların en büyüğüdür:
Bu bir birikimdir; tepeden bakan, yaşam biçimine müdahale eden, toplumsal mühendisliğine soyunan, ceberrut bir iktidara karşı bir birikim…
Hani “Kediyi köşeye sıkıştırırsan tırmalar” derler ya…
İşte o hesap, bir desperado davranışı!
Anneler, çocuklarıyla birlikte, kendi canlarını da tehlikeye atarak bir eyleme katılıyorlarsa, şöyle bir durup düşünmek gerekir:
Hiçbir iktidar böyle bir canhıraş eylemi görmezden gelemez…
Oy potansiyeli yüzde kaç olursa olsun, seçmenin bir kesiminde böyle bir umutsuzluk (desperado) psikolojisi yaratılmışsa, orada demokrasi işlemiyor demektir…
Böyle bir ortamda halkoylaması, sadece bir baskı, bir diktatörlük gösterisi olur…
Zaten dün de belirttim: Parkların ancak yapılması referanduma konu olur, yok edilmesi değil!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Video Haberler
-
'Hükümetin değişmesi lazım'
-
'Destek mestek vermiyorum'
-
Kavgada ısırılarak koparılan kulağını martı kaptı
-
Ümraniye'de cip apartman boşluğuna düştü
-
Hatalı teşhis iddiası! Küçük çocuğun testisi alındı
-
Polis merkezinin bahçesi galeriye döndü
-
O anlar kameraya işte böyle yansıdı
-
Romalılar şampiyonluğu doyasıya kutladı
-
2 bin 800 yıllık mühür
-
Motosikletlinin feci ölümü
En Çok Okunan Haberler
-
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
-
3600 ek gösterge çalışması tamamlandı
-
Erdoğan'a kötü haber: Seçmen 'asla' dedi
-
'Erdoğan kendi kabuğuna çekiliyor'
-
Kılıçdaroğlu'na 100 bin TL tazminat cezası
-
'Elimizdeki belgelerden bir ansiklopedi çıkar'
-
'Türkiye’de şu an laiklikle ilgili sorun yok'
-
Türkiye tahmini değişti: 17 puanlık artış!
-
'TURKEN hakkında konuşmamız lazım'
-
TURKEN hakkında konuşmamız lazım