Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İmralı Tutanakları???

12 Mart 2013 Salı

Kim sızdırdı, nasıl sızdırdı, iyi mi oldu, kötü mü oldu tartışmaları, İmralıda söylenenlerin içeriğinin önüne geçti...

\n

Zaten istenen de buydu galiba:

\n

Barış süreci” “İmralı süreci veya sadece Süreçadıyla anılan PKK ile görüşmelerin içeriğinin tartışılmaması.

\n

Milliyet gazetesi bir iki gün sonra yayımladığı tutanakları internet sitesinden kaldırdı...

\n

Şimdi internette, herkesin kendi meşrebine göre sansürlediği, istediği bölümleri aktardığı metinler dolaşıyor.

\n

Bu metinlerde özellikle, Öcalanın AKPnin başkanlık rejimi önerisiyle ilgili sözleri ve çözüm süreci kesilirse ortaya çıkacak durum hakkındaki savaş öngören yorumları ve bir de Cumhuriyetin yeni bir aşamaya geçeceğine ilişkin fikirleri, bir ölçüde sansürlenmiş görünüyor.

\n

***

\n

Milliyetin yayımladığı metni görüşmeye en yakın orijinal belge kabul edersek (ki onunla da yayınından önce biraz oynanmış, değiştirme olmasa bile, bazı yerlerin çıkarılmış olduğu iddiaları ortada dolaşıyor) şu sonuçlara varmak olanaklı:

\n

1) Öcalan bütün bu süreci ve süreç sonundaki hedefi Cumhuriyetin yeniden kurulması olarak görüyor.

\n

Konuşmasının başında genel çerçeveyi çiziyor:

\n

Eski yaşam alışkanlıklarını top yekûn bırakmak gerekir. Neden, çünkü bu bir rejim değişikliği olacak. Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet, 1950 çok partili hayata geçişten çok daha önemli, bu hepsinden derinlikli olacak. Başarılı olursak, yepyeni bir Cumhuriyete... Radikal demokrasi, tam demokrasi, Anadolu ve Mezopotamyanın tam demokratikleşmesi.

\n

2) Bütün önerilerini bir müzakere çerçevesinde bir taslak olarak gördüğünü söylüyor.

\n

Konuşmasını şöyle bitiriyor:

\n

Bu bir taslaktır, dayatma değildir.

\n

3) Sürecin ilk adımı olan çekilmenin, sürecin tümüyle ilgili yapısal bir nitelik kazanmasını ve Meclisçe onaylanmasını istiyor:

\n

Yine konuşmasının en sonunda, hemen yukardaki ifadesinin ardından, şu koşulu öne sürüyor:

\n

Çekilmeden çekilmeye fark var. Tek taraflı çekilme olmayacak. Çekilme parlamento kararı ile olacak. Başbakanın dediği, çekilsinler onlara karışmayız demesiyle olmaz. TBMM onaylayacak, çekilme komisyonla olacak.

\n

4) PKK ve KCKyi eleştiriyor:

\n

KCK de, PKK de dürüst ve fedakârdır, ama savaşı tam yapamadı, yetersiz kaldı; barış meselesinde de dirayetsiz kaldılar...

\n

...PKK bile beni anlamıyor. Beni bir ağabey ve baba gibi görüyor...

\n

...Ben PKKnin yetersizliğine karşı da inisiyatif kullanacağım. Ne PKKnin sandığı ne de AKPnin sandığı bir çekilme olur.

\n

5) Özerklik konusunu alerjik görüyor ve ABye güveniyor, zamana bırakıyor:

\n

Kolektif haklar ve Kürt reformu yasası yapılacak. Biz demokratik özerklikte ısrar edersek, bu sabote olur...

\n

...Kürtler kendilerini özgürce ifade edecek ve yönetecektir. Şu anda yasa dayatırsak büyük alerji yaratır. İlerde olabilir. Mesela AB yerel yönetim özerklik şartı ki, buna şerhi kaldırırlarsa bu mesele önemli ölçüde çözülür.

\n

6) AKPnin Kürt politikası konusundaki zikzaklarına ve açmazlarına işaret ediyor:

\n

Tayyipin hükümet mekaniği, Kürt hareketine vurduğu kadar kendisine izin veriliyor, alan açılıyor, vesayet kurumu, güç odakları tarafından. Sayın Başbakan zekice bu mekaniği teşhis etmiş ve iyi kullanıyor. Komplonun bir parçası değil. Danışıklı demiyorum, ama Başbakan komplonun parçası demiyorum ama yöntemi bir iktidar aracı olarak görüyor. PKKye vurarak yerini sağlamlaştırıyor.

\n

7) Erdoğanın başkanlık rejimine koşullu destek veriyor.

\n

Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Beyin başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına gidebiliriz. Yalnız Başkanlık ABDdeki gibi olmalı, devlet meclisi gibi bir senato. İkincisi, bir de halklar meclisi. Bunun adı demokratik meclis de olabilir. Bu da ABDdeki gibi temsilciler meclisi gibi olabilir. Rusyadaki alt duma gibi olabilir. İngilteredeki avam kamarasının Türkiye versiyonu gibi.

\n

8) Yahudi, Ermeni, Rum lobilerini, Gülen Cemaatini, Paralel devlet veya vesayet ya da Ergenekon dediği, aslında derin devlet denilen yapıyı düşman görüyor.

\n

9) AKP hegemonyasına karşı çıkıyor.

\n

10) Süreç kesildiği takdirde 50 bin kişiyle savaş çıkacağını belirtiyor.

\n

11) İslama ve tarikatlara göz kırpıyor.

\n

12) Milliyetçilik yorumları net değil ve teoriyle reel politik arasında sıkışmış, bu nedenle de çelişik görünüyor.

\n

13) Ve ilginç bir ayrıntı: İlker Başbuğun tutuklanmasını da Başbakana karşı yapılan darbe girişimi bağlamında yorumluyor.

\n

***

\n

Bütün bu söylemleri bir görüşmedeki taraflardan birinin görüşleri olarak okumak gerek.

\n

Benim izlenimim, hem çıtanın yüksek tutulduğu hem de uzlaşı havasının verilmek istendiği.

\n

Elbette hapisteki bir önderin dışardakilerle ilgili sorunları da yansıyor sözlere; yansımasa şaşardım zaten.

\n

SüreçÖcalanın da belirttiği gibi, uzun ve zor görünüyor; dilerim Erdoğanın başkanlık hevesine kurban edilmez.

\n

Bu tutanakların yayımlanması ve tartışılması her bakımdan yararlı olmuştur, çünkü varılacak nihai anlaşmanın toplum tarafından önceden bilinmesine ve böylece kabul edilmesine yardım edecektir.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları