CHP, gerçek bir devrim niteliğindeki seçim vaatlerini açıkladı...
Değerlendirmesini yarına bırakıp bugün belki de seçimlerin boykot edilmesine kadar gidebilecek bir tehlikeye değinmek istiyorum.

***

Seçmen tercihlerinin 1 Kasım’a kadar AKP lehine değişmediğini, değişmeyeceğini...
Herkesin bildiği, gördüğü, söylediği, yazdığı bu gerçeği AKP ve Erdoğan görmüyor, bilmiyor mu?
Olanaklı mı böyle bir olasılık?
Elbette “hayır!”
Peki o zaman 1 Kasım’da seçim tekrarında ısrar nedir?
Erdoğan’ın, “7 Haziran’da bu milleti aldattınız ama 1 Kasım’da milletimiz buna izin vermeyecek” dediği olay nasıl gerçekleşecek?

***

Üstelik, eski müttefikler de yanlarında değil artık:
Ne “IT” denilen “enformasyon teknolojileri” konusunda uzmanlaşmış, her türlü manipülasyonu yapabilecek uzmanlar, ne insanların mezarlarından kalkıp oy vermesini isteyen liderler, ne de “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diyerek her türlü yolsuzluğa göz yuman sözde liberaller.
Kendi istediği sonuç çıkmayınca “Millet aldatılmıştır” diyen politikacılar neden 1 Kasım’da ısrarlı, 7 Haziran’da olmayan neyi yapacaklar 1 Kasım’da?
Çünkü siyaseten yeni bir söylem, yeni bir umut söz konusu değil...
Tam tersine, güvenilmez ve değişken politikaların, tırmanan terörün, şiddetlenen ekonomik darboğazların 13 yıllık birikiminin ağırlığı da iktidarın sırtında!
Nedir 1 Kasım’ın sırrı?

***

Dün Cumhuriyet’te Erdem Gül’ün son derece önemli bir haberi yayımlandı:
Haberin başlığı “Seçim oyunu başladı” idi.
Haber, AKP’nin, çok az oy farkı ile yitirdiği milletvekillerinin bulunduğu seçim bölgelerinde oynanan “sandık birleştirme” oyununu Erzincan örneği ile açıklıyordu.
Jandarma İl Komutanlığı’nın sandık birleştirme istediği Erzincan örneği şöyle:
7 Haziran’da Erzincan’da, AKP 64 bin 644 oyla, CHP ise 33 bin 749 oyla birer milletvekili alıyor.
CHP 815 oy daha az alsa, AKP Erzincan’da 2-0 yapacaktı.
Jandarma’nın sandıklarının birleştirilmesini istediği köylerde CHP 1548, AKP ise 137 oy almış. İki parti arasındaki oy farkı 1411.
815 CHP seçmeni, birleştirme nedeniyle oy kullanamazsa AKP, hiç oyunu artıramasa bile ikinci milletvekilliğini de kazanıyor.

***

Oynanan oyunu, 26 Eylül Cumartesi günü yazdığı ve Yüksek Seçim Kurulu’nu uyardığı yazısıyla Çiğdem Toker haber vermişti:
“Hukuku eğip bükme oyunu açık oynanıyor.
Yasallık, meşruiyet gibi bir dert, hepten bittiği için gayet açık.
İlk belirgin işaret Asya kıtasından gelmişti. Cumhurbaşkanı, Çin gezisinde ‘taşımalı oy’u kastederek ‘YSK (Yüksek Seçim Kurulu) bunları değerlendirir’ dedi.
Tarafsız Cumhurbaşkanı, YSK’ye görev biçen bu sözü söylediğinde, takvimler 31 Temmuz’u gösteriyordu.”

***

Böylece herkesin gördüğünü gören ve milletin tercihinin değişmediğini bilen AKP’nin 1 Kasım’da ne beklediği açıkça ortaya çıkıyor:
Jandarma gölgesinde bir seçim.
Allah hepimizin yardımcısı olsun!