Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kimin Vesayeti?
Vesayet aslında Arapça bir sözcük:
\nEmir, talimat anlamına geliyor.
\nBir kişinin mirasını yönetmek, onun talimatını yerine getirmek anlamında.
\nBu işi yapana vasî (a kısa i uzun okunur) deniyor.
\nEsas olarak bir hukuk terimi.
\nZamanla, kendi kendini yönetemeyecek, doğru karar veremeyecek biçimde engelli olan kişilerin işlerini yürütmek üzere mahkemece tayin edilen kişilere de yaygınlaştırılıyor.
\nHalk dilinde vesayet, bir kişinin veya grubun arkasında, onu yöneten, onu denetleyen, asıl emirleri veren güç anlamına da geliyor.
\n***
\nOn yıllık AKP iktidarı, siyasal söylemleri, siyasal terminolojiyi de etkiliyor...
\nÖzellikle Başbakan Erdoğan’ın söylemleri, kullandığı terminoloji, hem kendi taraftarları hem de ona aynı mantıkla yanıt vermeye çalışan muhalifleri tarafından benimseniyor.
\nVesayet terimi de AKP iktidarının siyasal tartışmalarda yaygın olarak kullandığı bir sözcük.
\nÖzellikle “askeri vesayet” için kullanılmaya başlandı.
\nDemokrasi karşıtı, olumsuz bir deyim olarak yerleşti:
\nVesayet denilince akla, demokrasinin kurum ve kurallarını zedeleyen, perde arkasında etkili olan askeri bir güç gelmeye başladı.
\nElbette “askeri vesayet” aynı zamanda “darbe” ile de ilişkilendirildi ve böylece olumsuz anlamı iyice pekiştirildi.
\nAyrıca “darbe tehdidi” toplumu yeniden biçimlendirmek için, bir “korku öğesi” olarak kullanılmaya başlandı ve böylece vesayet sözcüğünün olumsuz çağrışımları iyice güçlendirildi.
\nBu gelişme iki sonuç verdi:
\nBirinci olarak, muhalifler, demokrasiden uzaklaştığını düşündükleri iktidar için, “askeri vesayet” ile aynı olumsuz anlamları taşıyan “sivil vesayet” terimini kullanmaya başladı.
\n“Askeri vesayet” nasıl “askeri darbe” ile ilişkilendirildiyse, “sivil vesayet” de “sivil darbe” terimi ile ilişkilendirildi.
\nİkinci olarak, iktidar ve destekçileri, bu kez bağımsız ve tarafsız yargıyı hedeflerine oturttu:
\n“Yargı vesayeti” deyişi demokrasinin (daha doğrusu AKP iktidarının) üstündeki bir denetim ve önündeki bir engel olarak anlamlandırıldı.
\nYargıçlar yönetimi anlamına gelen “Jüristokrasi” de, “yargı vesayetinin” olumsuz anlamını pekiştirmek, siyasal iktidardan bağımsız ve tarafsız olan yargıyı yıpratmak için kullanılan bir olumsuz terim olarak kullanılmaya başladı.
\nYürütülen yaygın ve etkili bir kampanya sonunda, 12 Eylül 2011 referandumuyla yargı, siyasal iktidara (yani AKP’ye) bağımlı hale getirildi.
\nBöylece on yıllık iktidarı süresinde silahlı kuvvetleri ve yargıyı tam denetime alan AKP iktidarı “askeri vesayet” ve “yargı vesayeti” terimlerini kullanmaktan vazgeçti...
\nAma onun yerine muhaliflerin kullandığı “sivil vesayet” ya da daha doğru bir deyişle “AKP vesayeti” tek başına kaldı ve yaygınlık kazandı.
\n***
\nBu arada yargının evrensel hukuk kurallarına uymayan tutumu, özellikle de kitlesel ve uzun tutukluluk uygulamaları iki “vesayet odağını” daha tartışmaya açtı:
\nYargıdaki uygulamalar içteki ve dıştaki kamuoyunda ciddi rahatsızlıklar yaratmaya başlayınca önce, Emniyetin ve yargının üzerindeki bir “Gülen cemaati vesayeti” gündeme geldi.
\nYaygın olarak konuşulmaya başlayan bu iddia, AKP iktidarınca yalanlanmadı, tam tersine, sanki sorumluluk iktidarda değilmiş gibi bir izlenim yarattığı için pasif bir biçimde desteklendi de.
\nBunun üzerine “Gülen cemaati”ne yakın yazarlar cemaati aklamak amacıyla, Silivri’de görülen davaların arkasında ABD’nin olduğu biçiminde bir iddiayı kamuoyuna taşıdı ve böylece ABD de bir “vesayet odağı” olarak denkleme dahil oldu.
\nDerken MİT Müsteşarı’nın ifadeye çağrılması olayı yeni bir fırtına estirdi; “yargı vesayeti” terimi, “Gülen cemaati vesayeti” kavramı ile birlikte yeniden ortaya çıktı.
\nAKP iktidarı, bu olayı doğrudan kendisine yapılmış bir saldırı olarak algılayan ve bunu açıkça belirten Başbakan Erdoğan’ın arkasında saf tuttu.
\nBunun üzerine iktidara yakın yazarlar, “Emniyet ve yargı içinde odaklanmış bir gruptan” söz ederek açıkça ‘Gülen cemaati’ni hedef aldı.
\nArtık “Gülen cemaati’nin vesayeti” gündeme oturmuştu.
\nAKP iktidarı ile “Gülen cemaati” arasında başlayan bu “asıl vesayet” tartışması, iktidarın, ‘özel yetkili mahkemeler’in yetkilerini sınırlayan bir yasa tasarısı üzerinde çalışmaya başlamasıyla kamuoyuna da yansıdı.
\n‘Gülen cemaati’nin buna yanıtı gecikmedi:
\nBir yandan “darbe tehdidi” yeniden bir umacı olarak gündeme getirilirken öte yandan, cemaate yakın yazarlar (sözcüler?) “AKP’ye destek veren seçmenlerin vesayeti” adı altında, açıkça kendilerinin vesayetini ilan etti.
\nBöylece “askeri vesayet” ile başlayan, iktidarca “yargı vesayeti” ve muhaliflerce “sivil vesayet” ile devam eden tartışmaya, önce kamuoyunca “Gülen cemaati vesayeti”, sonra da ‘Gülen cemaati’nce “ABD vesayeti” dahil edildi.
\nŞu anda ‘Gülen cemaati’, seçmen vesayeti kavramından hareketle siyasal iktidar üzerindeki “kendi vesayetini” açıkça telaffuz etmiş ve hatta AKP’ye üstü kapalı bir biçimde tehditler de savurmuş bulunuyor.
\nBu tartışma ne sonuç verecek?
\nEvrensel hukuk ve hukuk devleti kuralları uygulanmaya başlanacak mı, yoksa yargıda işler daha mı kötüye gidecek?
\nYaşayarak göreceğiz!
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza