Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Namlulardan Ayran Fışkırıyor!

30 Nisan 2013 Salı

Çok kısa bir süre önce, 29 Mart gecesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan televizyonlarda konuştu...
Silahlarıyla sınır geçmeye çalışan PKK’lilere güvenlik güçlerinin müdahale etmemesinin yasal açıdan mümkün olmadığını vurguladı, “
Silahlarını ister gömsünler, ister mağarada bırakıp gitsinler” dedi ve ilave etti: “Güvenlik güçlerinin sessiz kalması mümkün değil.
Barış sürecinde ne verildiği sorusuna da “
Öcalan’a 12 kanallı televizyon verdik. Orada kendi takımını da, Türkiye’yi de izliyor” yanıtını veren Erdoğan, “Benim verdiğim vereceğim budur” dedi.
Buna karşılık, PKK’nin dağdaki lideri
Murat Karayılan 25 Nisan’da Kandil’de, 8 Mayıs’ta başlayacak çekilmenin kendi bildikleri yöntemlerle ve yollardan silah bırakılmadan yapılacağını, silah bırakmanın ancak, ilerde barış sürecinin üçüncü aşaması olarak düşünülebileceğini söyledi!
Karayılan’nın belirttiği aşamalar ve silah bırakmanın takvimi şöyle:
Uygulanmakta olan ateşkes ve gerilla güçlerimizin başarılı bir biçimde geri çekilmesiyle birlikte birinci aşama sona erecektir.
İkinci aşama, sorunun kalıcı çözümü için, daha çok devletin ve hükümetin yükümlülüklerini yerine getireceği aşamadır... Koruculuk, özel tim, vb. tüm özel savaş yapılarının devre dışı edilmesi ve demokratik sivil toplum zihniyetine uygun bir ortamın oluşturulması gereklidir.
Özellikle Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlayacak, Kürt halkının inkârını sona erdirecek, varlığını ve özgürlüğünü kabul edecek, tüm kimliklerin, inançların ve mezheplerin hak ve özgürlüklerini garanti altına alacak, eşitliğini sağlayacak olan yeni demokratik bir anayasanın yapılması hayatidir.
Bu görevin gerçekleşmesiyle birlikte, üçüncü aşama olan normalleşme süreci başlamış olacaktır. Önder Apo dahil herkesin özgürleşeceği bu sürecin pratikleşmesi paralelinde silahın tümden devre dışı kılınması ve gerillanın silahsızlanması gündeme girecektir.
Bu açıklamadan sonra Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan da 26 Nisan’da milli içkimizin bira değil, ayran olduğunu belirti:
Böylece çekilme süreciyle birlikte, hem biranın bir zamanlar
“milli içkimiz” olduğunu ilk kez öğrenmiş olduk hem de bugünkü milli içkimizin kımız değil, ayran olduğunu!
Birdenbire şiirimizin, tarihimizin ve yeme içme kültürümüzün büyük üstadı
Yahya Kemal’i anımsadım:
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı ilerle…
Ayranlarla geçtik Dicle’den kafilelerle!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları