Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Önümüzdeki seçim CB seçimi değil, rejim seçimidir

10 Haziran 2021 Perşembe

Sevgili okurlarım, Erdoğan/AKP iktidarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin “Demokratik Parlamenter Rejim”ini sonlandırmış, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı altında ucube bir “Şahsım Devleti Rejimi” kurmuştur.

“Şahsım Devleti Rejimi”nde artık Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri sarsılmış, Anayasa çelişkilerle dolu bir metne dönüştürülmüş, Meclis’in gücü sınırlanmış ve kısıtlanmış, yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılmış ve Temel Hak ve Özgürlüklerin güvenceleri yok edilmiştir.

Devlet yapısı, tek bir kişinin duygularına, düşüncelerine, kültürüne, bilgi ve becerilerine, isteklerine, tutum ve davranışlarına bağımlı kılınmıştır.

Bu “Şahsım Devleti Rejimi”nde artık kimsenin can, mal ve özgürlük güvencesi kalmamıştır.

Gerçek kişilerin de, tüzelkişilerin de elbette yerli ve yabancı sermayenin de yaşama şansı, tek bir kişinin iradesine bağlanmıştır.

***

Bu ucube rejime karşı tavır alan bütün muhalefet partileri “Demokratik Parlamenter Rejim”in, hem de güçlendirilmiş olarak, yeniden kurulmasına çalışacaklarını ilan etmişlerdir.

Böylece önümüzdeki seçimde Demokratik Rejim’in kaderi oylanacaktır:

İktidar ve onun adayı kazandığı takdirde Demokratik Rejim artık onarılmaz bir biçimde rafa kaldırılmış olacaktır.

Muhalifler ve onların adaylarından biri kazandığı takdirde, “Güçlendirilmiş Parlamenter Rejim” yeniden kurulacak, ülke bu karabasandan kurtulmuş olacaktır.

Bu nedenle, önümüzdeki seçim, Demokratik Rejimi korumak isteyen siyasal partilerin kimliklerinden ve adaylarından bağımsız olarak, Demokrasi için bir kader seçimidir!

***

“Demokratik Rejim”i yeniden kurmak hedefi karşısında “Şahsım Devleti Rejimi”ni sürdürmek isteyen iktidar, bütün çabasını bir yandan seçim mekanizmasını kendi çıkarlarına göre denetlemeye ve yönlendirmeye, öte yandan karşısındaki “Demokrasi Cephesi”ni bölmeye, parçalamaya ve güçsüzleştirmeye harcamaktadır.

Bu çerçevede elindeki bütün devlet olanaklarını kullanarak “Demokratik Rejim”i savunan partileri ya seçim dışı bırakmaya ya da birbirlerine düşürerek “Demokrasi Cephesi”ni yok etmeye çalışmaktadır.

Gerek seçmen listelerindeki, sandık kurullarındaki ve seçimi denetleyecek yargı organlarındaki yeni düzenlemeler ve HDP’ye açılan “Kapatma Davası”, gerekse seçimi adaylara, adayların kişiliklerine indirgeyerek tartıştırma çabaları hep bu hedefe yöneliktir.

Seçimin adil ve şeffaf koşullarda yapılması koşullarının şimdiden denetlenmeye başlanması elbette siyasal partilerin en önemli görevidir.

***

Ben bu yazıda, hem “ortak aday” belirlenmesinin hem de seçimin adaylar ve adayların kişilikleri bazında tartışılmasının sakıncalarına işaret etmek istiyorum:

Demokratik Rejim’i korumak isteyen partilerin, ülkenin sorunlarını demokratik kurumlar ve kurallar içinde tartışmak ve çözmek istemeleri ve bu amaçla da “Güçlendirilmiş Parlamenter Rejim”i yeniden kurmayı hedeflemeleri dışında anlaştıkları çok fazla ortak nokta yoktur.

Hatta kökenleri milliyetçi yaklaşımlara dayanan partilerin aralarında ciddi karşıtlıklar olduğu bile bir gerçektir.

Bu durumda yapılabilecek en büyük hata, “ortak bir aday arayışıdır:

Çünkü kim aday olursa olsun, mutlaka Demokratik Cephe içindeki partilerden o adaya karşı çıkanlar ve onun adaylığını içlerine sindiremeyenler olacak, bu durum iktidarın elini güçlendirecektir.

Bu durumda en akılcı çözüm, her partinin kendi adayını çıkarması, bu yolla “Demokratik Rejim”den yana olan bütün seçmen potansiyelini sandığa taşıyarak seçimi ikinci tura götürmesi, ikinci turda da iktidar adayının karşısındaki adaya destek verilmesi olarak görünmektedir.

“Ortak bir aday” belirlemek kadar, seçimin tek tek adaylar ve bunların kişilikleri üzerinden tartışılması da hem partileri hem de seçmeni “Demokratik Rejim” hedefinden uzaklaştıracağı için yanlış olacaktır.

***

Demokratik Rejimi savunan partiler akıllarını başlarına toplamazlar ve birbirlerine destek olmazlarsa, gelecekte kendilerinin de yaşama şanslarının olmayacağını görmelidirler.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları