Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Samir Amin'den 'Arap Baharı' Gözlemleri

18 Aralık 2011 Pazar
\n\n\n

Dün Samir Aminin Monthly Reviewda çıkan Arap Baharı? başlıklı makalesinden genel kuramsal bir çerçeveyi aktarmıştım.

\n

Bugün başka bazı somut gözlemlerine dikkat çekmek istiyorum; cümleler onundur, çeşitli yerlerden seçilmiştir.

\n

***

\n

Her bir ülkenin kendine özgü farklı nesnel koşullarını ihmal ederek Arap dünyasıadına genellemeler yapmak her zaman tehlikelidir.

\n

Mısırda demokratik ve antiemperyalist hareketlerin engellenmesi için, Raşid Reda tarafından formüle edilen, Vahhabizmin en gerici biçimi olan Selefi yaklaşımına dayalı İslamcı düşünceden esinlenen Müslüman Kardeşler örgütünün, 1927de kuruluşunun İngiliz Büyükelçiliği ve Mısır Sarayı tarafından aktif olarak desteklenmesi bir rastlantı değildir. Bu, yeni doğansiyasal İslamın, antidemokratik ve sosyal gelişmeye karşı olan en gerici biçimiydi.

\n

Nasır sağa açıldı

\n

Sedat sağa gidişi yoğunlaştırdı ve Müslüman Kardeşleri yeni otokratik rejim ile bütünleştirdi.

\n

Mübarek aynı yolda devam etti.

\n

Sedat ve Mübarek üç temel kurumun denetimini Müslüman Kardeşlere devretti: Eğitim, mahkemeler ve televizyon.

\n

Müslüman Kardeşler, bırakındemokratikolmayı, hiçbir zaman ılımlıolmadı ve olamaz. Mürşit, kendi kendine liderlik koltuğuna oturmuştur ve örgütlenme modeli liderin emirlerinin tartışmasız yerine getirilmesine dayalıdır.

\n

En üst liderliği, kısmen Suudi Arabistan yani Amerika tarafından finanse edilen büyük zenginlerden oluşur. İkincil liderlik, orta sınıfın cahil ve gerici katmanlarından gelenlerdedir. Alttaki destek ise Müslüman Kardeşlerin yine Suudi Arabistan tarafından finanse edilen sadaka türü yardımlarıyla devşirilen yoksullardan oluşur. Vurucu gücü ise sabıkalılar arasından seçilenlerle kurulan milis gücü (baltacılar) tarafından sağlanır. Müslüman Kardeşler tam bir dış bağımlılıkla bütünleşen piyasa ekonomisine bağlıdır. Aslında komprador burjuvazinin bir parçasıdır.

\n

Mısır halkının muazzam isyanının arkasında üç aktif grup vardır: Kendi yarattıkları modernformları elde etmenin peşinde yeniden politize olan gençlik. Radikal solcu güçler. Demokratik orta sınıfların güçleri.

\n

Gençlik ve radikal solun üç hedefi vardır: Demokrasinin yeniden kurulması (polis-asker rejiminin sona erdirilmesi). Geniş kitlelerin lehine olan yeni ekonomik ve sosyal politikaların benimsenmesi (küresel liberalizmin gereklerine boyun eğilmesine son verilmesi). Bağımsız bir dış politika (Amerikan egemenliğinin gereklerine boyun eğilmesine ve Amerikanın bütün dünyadaki askeri hegemonyasına son verilmesi). İstedikleri demokratik devrim, demokratik, sosyal ve antiemperyalist bir devrimdir.

\n

***

\n

Makaleden doğrudan çevirdiğim bazı cümleler (parantez içindekiler de benim açıklamalarım değil, metnin ifadeleridir) yukarda.

\n

Aslında yazının tümü çok önemli, keşke biri çevirse ve yayımlasa da herkes daha rahat erişse.

\n

Bundan sonrasını özetleyerek devam edeceğim.

\n

Samir Amin, Mısırdaki isyan hareketinin karşısında, Mısır burjuvazisinin liderliğindeki bir gerici blokun yer aldığını söylüyor.

\n

Mısır burjuvazisinin içinde hepsi milyarder olan, sayısız polis ve asker komutanın, devlette ya da iktidar partisinde yüksek makamlarda bulunan sivillerin, Müslüman Kardeşlerin liderlerinin, El Ezher Üniversitesindeki şeyhlerin yer aldığını belirtiyor.

\n

Kırsal alanlarda ise devlet ve din örgütlenmesi ile yakın ilişki içindeki zengin köylülerin bu blokta yer aldığına işaret ediyor.

\n

Bu blokun Müslüman Kardeşler ve Selefileri de kapsadığını ve toplumdaki bütün güçleri elinde topladığını vurguluyor.

\n

Amerika ile ona bağımlı Avrupa ve Japonyadan oluşan üçlünün, ülkedeki İslam kültürünü Sufi yaklaşımdan Körfez ülkelerinin Vahhabi İslam anlayışına kaydırmakta yardımcı olduğunu

\n

Bu amaçla içteki komprador burjuvazi ve gerici İslami güçlerle işbirliği yaptığını

\n

Böylece iç ve dış güçlerin ittifakı ile bütün ilerici hareketlerin boğulma olasılığının yüksekliğine işaret ediyor.

\n

Dünkü yazımda bu olasılığa karşı da dile getirdiği seçenekleri ve önerilerini belirtmiştim.

\n

Bu makaleye dikkatimi çeken değerli meslektaşım Prof. Sinan Koonta teşekkür ederim.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları