Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hangi Diyanet, hangi laiklik?
Diyanet, “Diyanet
İşleri Başkanlığı Cumhuriyet kurumudur” savıyla, çok zamandır muhalefetin
de savunduğu bir yapı olarak yaşamımızı işgal etmekte. Sanki Cumhuriyetin tüm
kurumları ayaktaymış gibi davranıp Diyanet’e sahip çıkmaya devam etmek saflıktır.
Diyanet, başlangıçta gerici tarikat, cemaat yapılarına karşı “laik” devlet prensibinin oluşması,
korunması için kuruldu, doğru. Ancak çok zaman önce bu işlevini yitirdi. Artık
devrim karşıtı hareketlerin güçlü, örgütlü kurumudur. Bu haliyle anayasaya aykırıdır,
sürekli insan hakkı ihlali yapmaktadır.
***
İlkin şunu söyleyelim: Her siyasal iktidar “din kurumunu” kullanmak ister. Din
adamları ile siyasetçiler arasında tatlı sert ilişki vardır. Din kurumu gücü
yettiğince iktidardan pay almak ister. İktidarlar “Tanrı”nın eleştiriden muaf gücünü din adamları kanalıyla devşirmek
ister. Teolojik tartışma yapacak değilim; ancak “İslamda ruhban sınıfı yoktur” söyleminin iyi niyetli bile olsa,
gerçeği yansıtmadığının altını çizmeliyiz. Hem Diyanet İşleri görevlileri hem
de liberaller tarafından “sivil toplum
örgütü” diye yutturulmaya çalışılan tarikatlar, cemaatler din adına
konuşmakta, karar almaktadır. Basbayağı İslam seçkinleri denecek, iktidardan
pay alan bir zümre vardır.
***
AKP siyasal İslamcı parti olarak elbette Diyanet gibi kurumu
kullanmaktadır. Özellikle Erbaş
dönemiyle birlikte bu tutum iyice açığa çıkmış görünüyor. Erbaş, fetvalarıyla
topluma biçim veriyor. Erdoğan gibi
güçlü figürün rızası ve yetkilendirmesi olmasa bunu yapabilir mi? Nitekim “Diyanet’e karşı olmak, devlete karşı
olmaktır” dendi sonunda. Yani? Toplumsal yaşama yön verme yetkisi artık “Diyanet” eliyle belirlenmektedir. Bu
masum dini çaba değildir.
***
Türkiye hâlâ anayasa düzeyinde kalsa da “laik” bir ülkedir. Hiçbir din adamı
kimin nasıl düşüneceğine, davranacağına karar verme yetkisine sahip değildir.
Suçtur bu. Fiili olarak laiklik ortadan kalktıysa da bu yönde mücadele verilmek
zorundadır. Kaldı ki Türkiye, hâlâ uluslararası anlaşmalarla bağlıdır, temel
hak ve özgürlükler kâğıt üzerinde de olsa teminat altındadır. Eğer bundan
vazgeçildiyse söylenmelidir. Laiklik mücadelesi ilkeseldir. Hatta en önemli
muhalefet söylemi bu olmalıdır.
***
Diyanet bugüne dek pek çok tartışmalı açıklama yaptı. Kadın
erkek eşitliğine karşı söylemleri sıkça dile geldi. En son cinsel yönelim
tartışması açtı. Oysa ülkemizde anayasa karşısında her yurttaş eşittir. Gel
gelelim Diyanet, devletin resmi tezini savunduğu için, iktidar desteğiyle
tutumunu sürdürmektedir. Devlet: Türk, erkek, Sünni olarak tarif edilmiştir. Bunun
dışında kalan her kişi, grup azınlık muamelesi görmektedir. Yani ancak “hoşgörü” çerçevesinde yaşam hakkına
sahiptir. Başka türlü söylersek yaşamalarına izin verilen, yani katlanılan
kimselerdir. Elbette adı konulmuş, yazılı bir resmiyet değildir bu; fiili
durumdur ve hazindir.
***
Öteden beri AKP’ye onun diliyle itiraz etmenin, muhalefet
yapmanın büyük yanılgı olduğunun altını çizdim. Bu yöntem, yani konuları dini
tezlerle, bu eksende tartışmak, her koşulda siyasal İslamın elini güçlendirir.
Karşıtını bile kendi kavramlarıyla tartıştıran siyasal iktidar, amaçladığı
düzeni kurmuştur. “Laiklik” bir kez
kaybedildi mi, yerine konması imkânsızdır. “Diyanet
İşleri Başkanlığı kapanırsa tarikatlar, cemaatler hortlar, halk cahil
dinbazların eline düşer” tezi çökmüştür. Zaten devlet tarikat, siyaset,
ticaret tezgâhı içinde çürümüş durumdadır. Dev bütçesi, kadro sayısı,
olağanüstü yetkileriyle Diyanet, siyaseti belirleyici konumdadır.
***
Şunu unutmamak gerekir: FETÖ egemenliği sürerken devlette,
sırf 23 Nisan’ın gölgelenmesi için “Kutlu
Doğum Haftası” diye bir şey icat edilmişti. Bu örnek kutsallar üzerinden
toplumun kolayca nasıl biçim alabileceğini gösterir. Şimdi nerede o hafta? Eğer
bu haftayı kaldıran CHP olsaydı kıyamet kopmaz mıydı? Laiklik ilkesinden
şaşmamak gerekir. Dışına çıktığınız her an siyasal İslamı güçlendirirsiniz.
***
Yarın 1 Mayıs: Dili, dini, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun tüm işçilere kutlu olsun!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
En Çok Okunan Haberler
- THY krizi büyüyor
- Vali koltuğuna oturan öğrencinin sözleri gündem oldu
- Erdoğan, Özgür Özel ile bir araya geldi!
- Oya Tekin’den Cumhurbaşkanı Başdanışmanına tepki
- Benjamin Brand kimdir? Benjamin Brand hangi okul mezunu?
- İsmailağa ikiye bölündü!
- Cumhurbaşkanı Başdanışmanından provokasyon!
- Emre Belözoğlu'ndan maç sonu tepki
- Bakanlık, Müge Anlı'daki yayını ihbar kabul etti
- Kulüpler Birliği ile TFF arasında gergin toplantı!