Ercan Yeşilyurt

İmran Öktem Olayı

02 Şubat 2014 Pazar

Türkiye’de sol hareketin yükseldiği 1965’te iktidara gelen Adalet Partisi’nin (AP) dincilere taviz veren tutumu kamuoyunda tepkilere neden oluyor, protesto eylemleri yaygınlaşıyordu. 1967 adli yılı açılış konuşmasında Yargıtay Başkanı İmran Öktem’in irticaya değinen konuşması sağ cenahta şiddetli bir yankı uyandırmıştı. Sağ basın çileden çıkmıştı. İmran Öktem konuşmasında; “Türkiye’de İslam devleti ve hilafet rejimi kurmak, Türk milletini dini esaslara dayanan bir hukuk düzenine sokmak isteyen ve bunun için gizli ve açık çalışan bir avuç mistik meczup ruh hastası ve dini kazanç metaı haline getirmiş kimseler, saf ve cahil yurttaşın varlığını, imanını geçim vasıtası yapmış olan bezirgânlar daima hüsrana uğrayacaklardır” demişti.
Gerek sol kamuoyunda gerekse yargının üst kademelerinde iktidarın din sömürüsü yaptığı söylemleri, dinci çevrelerde tepkilere yol açmıştı. Öktem konuşmasında Voltaire’in “Tanrı’yı da insan yaratmıştır” sözünü alıntılaması, iktidarın himayesindeki dincilerin tepkilerini iyice yükseltmişti. Öktem daha sonraki açılış konuşmalarında da irtica tehlikesine vurgu yapmış ve ayrıca “haklı fukarayı haksız ve güçlü zengine karşı savunacak erdemli ve yürekli hâkimlerin bulunduğunu” ifade etmiştir. Bugün de olduğu gibi AP’nin iktisadi politikası halkın hızlı bir tempoyla bilinçlenmesini sağlıyor ve bilinçlendiği ölçüde onlara oy vermeyeceği endişesi büyüyordu. Bunun için de AP irticai, gerici unsurlara hep yeşil ışık tutmuştur. Hem de 1961 Anayasası’nın 19. maddesinde, “kimsenin dini ve dini inançları siyasi amaçlarla istismar edemeyeceğini, bundan kişisel çıkar sağlayamayacağını” kesin bir dille ifade etmiş olmasına rağmen. Oyla iktidara gelen hükümetin anayasa doğrultusunda hareket etmesi bir zorunluluktur. Bizim sağ siyasiler iktidar varlığı ve meşruiyetini yalnız sandıktan çıkan oylar üzerine inşa ettikleri için demokrasiye tekamül edememişlerdir.
İmran Öktem 1 Mayıs 1969’da ölmüş ve 3 Mayıs’ta cenazesi Maltepe Camii’nden kaldırılırken bir grup “Allahsızların namazı kılınmaz” diye gösteri yapmıştır. Camide namazı kıldıracak imam bulunamamıştı. İsmet İnönü, namaz kılınmadan camiden ayrılmayacağını söyleyince, imam olduğunu belirten İzzet Gözübüyük namazı kıldırmıştı. Namazın ardından gericiler İnönü’nün üstüne doğru yürüyünce cenazede bulunan bir tuğgeneral “geleni vururum” diyerek silahını çekip İnönü’yü kurtarmıştı.
İşin garibi, Başbakan Demirel Yargıtay Başkanı’nın cenazesine gitmemiştir. Olayla ilgili Meclis’e verilen soru önergesi üzerine yaptığı konuşmada, “olayların bir irtica hareketi olarak değerlendirilemeyeceğini” söylemiştir. İnönü’yü koruyan general için de “Hiç kimse kendisine verilmeyen bir görevi üstlenemez” diye tepki göstermişti.
İşte bugünlere böyle gelindi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İmran Öktem Olayı 2 Şubat 2014
Hukuk Devleti 26 Ocak 2014
Açıklık Çözer 19 Ocak 2014

Günün Köşe Yazıları