Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İmran Öktem Olayı
Türkiye’de sol hareketin yükseldiği 1965’te iktidara gelen Adalet Partisi’nin (AP) dincilere taviz veren tutumu kamuoyunda tepkilere neden oluyor, protesto eylemleri yaygınlaşıyordu. 1967 adli yılı açılış konuşmasında Yargıtay Başkanı İmran Öktem’in irticaya değinen konuşması sağ cenahta şiddetli bir yankı uyandırmıştı. Sağ basın çileden çıkmıştı. İmran Öktem konuşmasında; “Türkiye’de İslam devleti ve hilafet rejimi kurmak, Türk milletini dini esaslara dayanan bir hukuk düzenine sokmak isteyen ve bunun için gizli ve açık çalışan bir avuç mistik meczup ruh hastası ve dini kazanç metaı haline getirmiş kimseler, saf ve cahil yurttaşın varlığını, imanını geçim vasıtası yapmış olan bezirgânlar daima hüsrana uğrayacaklardır” demişti.
Gerek sol kamuoyunda gerekse yargının üst kademelerinde iktidarın din sömürüsü yaptığı söylemleri, dinci çevrelerde tepkilere yol açmıştı. Öktem konuşmasında Voltaire’in “Tanrı’yı da insan yaratmıştır” sözünü alıntılaması, iktidarın himayesindeki dincilerin tepkilerini iyice yükseltmişti. Öktem daha sonraki açılış konuşmalarında da irtica tehlikesine vurgu yapmış ve ayrıca “haklı fukarayı haksız ve güçlü zengine karşı savunacak erdemli ve yürekli hâkimlerin bulunduğunu” ifade etmiştir. Bugün de olduğu gibi AP’nin iktisadi politikası halkın hızlı bir tempoyla bilinçlenmesini sağlıyor ve bilinçlendiği ölçüde onlara oy vermeyeceği endişesi büyüyordu. Bunun için de AP irticai, gerici unsurlara hep yeşil ışık tutmuştur. Hem de 1961 Anayasası’nın 19. maddesinde, “kimsenin dini ve dini inançları siyasi amaçlarla istismar edemeyeceğini, bundan kişisel çıkar sağlayamayacağını” kesin bir dille ifade etmiş olmasına rağmen. Oyla iktidara gelen hükümetin anayasa doğrultusunda hareket etmesi bir zorunluluktur. Bizim sağ siyasiler iktidar varlığı ve meşruiyetini yalnız sandıktan çıkan oylar üzerine inşa ettikleri için demokrasiye tekamül edememişlerdir.
İmran Öktem 1 Mayıs 1969’da ölmüş ve 3 Mayıs’ta cenazesi Maltepe Camii’nden kaldırılırken bir grup “Allahsızların namazı kılınmaz” diye gösteri yapmıştır. Camide namazı kıldıracak imam bulunamamıştı. İsmet İnönü, namaz kılınmadan camiden ayrılmayacağını söyleyince, imam olduğunu belirten İzzet Gözübüyük namazı kıldırmıştı. Namazın ardından gericiler İnönü’nün üstüne doğru yürüyünce cenazede bulunan bir tuğgeneral “geleni vururum” diyerek silahını çekip İnönü’yü kurtarmıştı.
İşin garibi, Başbakan Demirel Yargıtay Başkanı’nın cenazesine gitmemiştir. Olayla ilgili Meclis’e verilen soru önergesi üzerine yaptığı konuşmada, “olayların bir irtica hareketi olarak değerlendirilemeyeceğini” söylemiştir. İnönü’yü koruyan general için de “Hiç kimse kendisine verilmeyen bir görevi üstlenemez” diye tepki göstermişti.
İşte bugünlere böyle gelindi.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti