30 Ağustos’u kutlamak...

30 Ağustos’u kutlamak...

31.08.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Tek adam iktidarı “30 Ağustos Zafer Bayramı”nı kutlamıyor.

AKP Başkanı ve yöneticileri bütün ulusal bayramlarda bir bahane yaratıp kaçınmışlardı.

23 Nisan “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nda kızamık olurlardı.

19 Mayıs “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”nda bahar alerjileri tutardı.

30 Ağustos’ta kulakları çınlardı.

29 Ekim’de kaçamazlardı ama karın ağrıları tutardı.

Ulusal bayramlar, ulusu ümmete çevirmek isteyenlere zor gelir, bahanelere sığınarak kutlamadan kaçınırlar.

Artık açıktır ki bu İhvancı saplantı, hedefine ulaşmak için her şeyi göze almış görünüyor.

Bunu görmezden gelmek, “seçimleri alırsak her şey düzelir” sanmak, “demokrasi varmış gibi davranmak” aymazlıktır.

Gün, gerçekleri görmek günüdür.

Gün, laik Cumhuriyeti korumak için mücadele etme günüdür.

Gün, 30 Ağustos’u kutlamanın değil, yaşamanın günüdür.

Gün, “Ya istiklal ya ölüm” günüdür.

***

24 Ocak 1993 Pazar günü, Uğur Mumcu evinin önündeki arabasına bindi.

O gün ailesiyle bir yere gitmeyi kararlaştırmışlardı.

Ben arabayı çalıştırayım da siz öyle gelin” demişti.

Kontağı çevirdi ve araba patladı.

Uğur Mumcu alçakça bir tuzakla yaşamdan koparıldı.

Ankara’daki “Uğur’a Veda” töreninde bir milyondan fazla insan Uğur’un arkasında yürüyorduk.

Bir milyondan fazla, kadınlı erkekli, genci yaşlısıyla insan seli.

O tarihte Uğur Mumcu’nun yazarı olduğu Cumhuriyet gazetesinin tirajı 72 bin idi.

O bir milyondan fazla insan içinde belki de Uğur’dan bir satır bile okumamış insanlar vardı.

Öyleyse neden burada acılarını haykırarak yürüyorlardı?

Onları yürüten Uğur Mumcu’nun özellikleriydi.

DÜRÜST. Yaşamı boyunca dürüsttü Uğur.

CESUR. Korkusuzdu, her şeyi göze alan bir cesareti vardı.

MÜCADELECİ. Asla uzlaşmacı olmadı, hep mücadeleci oldu.

YURTSEVER. Yurtseverdi. Kemalistti.

Kalpaksız Kuvayi Milliyeci idi.

İşte bu bir milyondan fazla insan bunun için Uğur’la beraber yürüyordu.

Bu tablo çok öğreticidir.

Kitlelerin neyi nasıl algıladığını, neyi neden benimseyip neden kabul etmediğini bilmek çok önemlidir.

Ulusal bayramlara düşen büyük Atatürk’ün gölgesi, bugünün İhvancı iktidarını ürkütüyor.

Atatürk’ün gölgesinden bile korkuyorlar.

Çünkü, bu “itibarsız iktidar”, halkı yalanla dolanla kandırıp kendi cahil cüretlerini cesaret diye sürüp baskıyla, tehditle, yaygara ile yapıştıkları koltukları bırakmamaya çalışıyorlar.

Atatürk Cumhuriyeti, onların ortadan kaldırmaya çalıştıkları yapıdır.

Onlar, tarikatlarıyla, cemaatleriyle, bunlara dayanan vakıflarıyla, dernekleriyle İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) anlayışına dayalı cihat - ümmet - halife sistemini kurmaya kararlılar.

Onun içindir ki Ayasofya’yı camiye çevirip hutbeyi kılıçla okuyorlar. Niyetleri yeniden “fetih yapıp yeniden ‘Fatih olmak’tır”.

Dış politikaları da, iç politikaları da İhvan odaklıdır.

Bunlar elbette biliniyor da neden bilmezden geliniyor?

Muhalefet iktidar yolunda mı?

Cumhuriyet Halk Partisi, iktidar yolunda olduğunu açıklıyor?

Bu yolu da başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzından “dostlarımızla iktidar olacağız” diye açıklıyor.

Demek ki CHP tek başına iktidar olma gücünü kendisinde görmüyor.

Dostları”nın hepsi de ne yaparsınız ki “sağda”.

Bu “sağdaki dostlar” nedeniyle de CHP; tutuk, çekinik, uzlaşmacı bir yol izliyor.

Laikliği neredeyse unutmuş görünen, tarikatlardan cemaatlerden hiç söz açmayan, uzlaşmacı bir yol.

Yapıcı yanında hiçbir hareket görülmeyen, kazandığı belediyelerin yapıcı çalışmalarını bile yeterince desteklemeyen bir siyasal yapı.

Kitle acaba bu tutumu nasıl değerlendiriyor?

Görünen o ki CHP, bu tutumuyla “çekinik, tutuk, iktidarla çaresizce uzlaşma arayan” bir izlenim yaratıyor.

Bu izlenim, çok açıktır ki Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşımaz.

Hele de Cumhurbaşkanlığı için Abdullah Gül seçeneği, kendi tabanının, yandaşının desteğini kaybettirir.

Ekmeleddin olayının savunulması (İpek Özbey’in Cumhuriyet gazetesindeki başarılı röportajını okuyun) başlı başına bir talihsizliktir.

Cumhuriyet Halk Partisi kendini var eden gücün farkında değil gibi görünüyor.

Atatürk, adının anılmasını değil, ilkelerinin yaşamda devam ettiğini görmek ister.

Bu da işte Uğur Mumcu’nun temsil ettiği değerlerle olur.

DÜRÜSTLÜK - CESARET - MÜCADELECİLİK - YURTSEVERLİK.

Bugün, 30 Ağustos’un ertesi günüdür.

Bilmem, anlatabildim mi?

Yazarın Son Yazıları

Çalınan gelecek!...

Çalınan gelecek!...

Devamını Oku
29.04.2024
Istakozun intikamı!

Istakozun intikamı!

Devamını Oku
22.04.2024
Başarının psikolojisi...

Başarının psikolojisi...

Devamını Oku
15.04.2024
Özeleştiri?...

Özeleştiri?...

Devamını Oku
08.04.2024
Kaderinizi seçtiniz mi?...

Kaderinizi seçtiniz mi?...

Devamını Oku
01.04.2024
Hapishanedeki Ali Sirmen...

Hapishanedeki Ali Sirmen...

Devamını Oku
25.03.2024
Liderlerin ruhsal durumu...

Liderlerin ruhsal durumu...

Devamını Oku
18.03.2024
Ben başkan olamazsam?

Ben başkan olamazsam?

Devamını Oku
11.03.2024
Kimi neden seçiyoruz?

Kimi neden seçiyoruz?

Devamını Oku
04.03.2024
Erdal Atabek yazdı...

Ruh sağlığımızı koruyalım...

Devamını Oku
26.02.2024
Kendi iktidarının sömürgesi...

Kendi iktidarının sömürgesi...

Devamını Oku
19.02.2024
Erdal Atabek yazdı

Seçilecek aday...

Devamını Oku
12.02.2024
‘Körü körüne inanç’...

‘Körü körüne inanç’...

Devamını Oku
05.02.2024
Bilinçaltı itirafları...

Bilinçaltı itirafları...

Devamını Oku
29.01.2024
‘Çetelerin’ siyaseti...

‘Çetelerin’ siyaseti...

Devamını Oku
22.01.2024
Aday...

Aday...

Devamını Oku
15.01.2024
Tarihle savaşmak!...

Tarihle savaşmak!...

Devamını Oku
08.01.2024
Atatürk’ün adı yetti!...

Atatürk’ün adı yetti!...

Devamını Oku
01.01.2024
2024: Çatışma yılı mı?..

2024: Çatışma yılı mı?..

Devamını Oku
25.12.2023
Şiddet!...

Şiddet!...

Devamını Oku
18.12.2023
PISA gerçekleri...

PISA gerçekleri...

Devamını Oku
11.12.2023
Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Devamını Oku
04.12.2023
Eğitim kimin derdi?

Eğitim kimin derdi?

Devamını Oku
27.11.2023
Fenomen!...

Fenomen!...

Devamını Oku
20.11.2023
Saray darbesi mi?

Saray darbesi mi?

Devamını Oku
13.11.2023
Cumhuriyet Halk Partisi...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Devamını Oku
06.11.2023
Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Devamını Oku
30.10.2023
Savaş budur!

Savaş budur!

Devamını Oku
23.10.2023
Zehirli miras: Nefret...

Zehirli miras: Nefret...

Devamını Oku
16.10.2023
Hafız...

Hafız...

Devamını Oku
09.10.2023
Hatamızdan ders alabilmek!...

Hatamızdan ders alabilmek!...

Devamını Oku
02.10.2023
Karakter ne midir?

Karakter ne midir?

Devamını Oku
25.09.2023
Psikolojik dayanıklılık...

Psikolojik dayanıklılık...

Devamını Oku
18.09.2023
Atam nereye bakıyor?...

Atam nereye bakıyor?...

Devamını Oku
11.09.2023
Misyon ruhu...

Misyon ruhu...

Devamını Oku
04.09.2023
İşgale direnen toplum...

İşgale direnen toplum...

Devamını Oku
28.08.2023
Beyin yıkama...

Beyin yıkama...

Devamını Oku
21.08.2023
Medrese...

Medrese...

Devamını Oku
14.08.2023
İlkeler-başkanlar-örgütler...

İlkeler-başkanlar-örgütler...

Devamını Oku
07.08.2023
Önce laiklik demiyorsa?

Önce laiklik demiyorsa?

Devamını Oku
31.07.2023