Bana yalan söyle...

Bana yalan söyle...

08.03.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Size tuhaf gelebilir, böyle açıktan “Bana yalan söyle” deyişim.

Ama yalana alıştırılışım çocukluk yıllarımdan başlar.

“Erkek çocuk” olarak annemin gözdesi, babamın gururu olmuştum.

“Kız kardeşim” ise annemin canı ciğeri, babamın prensesi idi.

Benim, erkek olarak ileride “büyük adam” olacağım kesindi.

Kız kardeşim de ülkenin pırlantası olacaktı.

Biz bu anne baba yalanlarıyla büyüdük.

Çok hoşumuza gitmişti doğrusu.

Sonra okula başlayınca, benim “büyük adam olmak” şöyle dursun, zayıf bir öğrenci olduğum ortaya çıkıverdi.

Kız kardeşim de suskun, donuk bir kız olarak nitelendi.

Ama annemiz babamız hışımla okula koştular:

Benim yeteneklerim anlaşılamamıştı.

Kız kardeşim de sınıfında dışlanıyordu.

“Hayatın gerçekleri” denen şeyi o zamandan beri sevmedim.

Ben yalanları seviyordum. 

Bana yalan söyleyenleri buluyor, onlarla görüşüyordum.

Ben de elbette yalan söylüyordum.

Bir kıza “Hayatım seninle değerli” diyordum, elbette yalandı.

O da bana “Sensiz hiç yaşamamışım” diyordu, o da yalandı.

Yalanı sevmem böyle başladı, böyle de gidiyor.

NEREDEN Mİ AKLIMA GELDİ?

Sahi, bakın nereden aklıma geldi?

Sayın Cumhurbaşkanımız hani şu “İnsan Hakları Eylem Planı”nı açıkladı ya ondan aklıma geldi.

“İnsan Hakları Eylem Planı” demek?

Ne var, şimdi bu da yalan mı diyeceksiniz?

Evet dostlarım, külliyen yalan olmalı.

“İnsan hakları” dendiğinde ne anlıyorsunuz bilemem de benim aklıma özgürlükler, güven içinde yaşamak, konuşma, yazma, toplanma hakkı gibi şeyler geliyor. 

Şimdi bunların hepsi yasak olunca da Büyük Efendi’nin keyfine göre yorumlanınca da gerisi elbette yalan oluyor.

Hani, “Adalet reformu” lafı edilince insan bir tuhaf oluyor ya.

Suçsuz yere hapiste yatanlar, yıllarca yatıp çıktıktan sonra “yanlış olmuş, özür dileriz” denilenler, hakaret suçları, sabah karanlığında evi basılanlar ortada dururken,

“Adalet reformu” yalan olmuyor mu?

Hani bu “reform yapıyoruz” sözünü duyunca “Gene başımıza neler gelecek?” diye ürperenler var ya her seferinde haklı çıkıyor.

“Ekonomide reform paketi” açıklanıyordu ya. 

Sevimli halleriyle gözlerini kırpıştırıp bunları açıklayan bir damat-bakan vardı. Ben severdim kendisini.

“Dünyanın en gelişmiş beş ekonomisinin içinde olduğumuzu” söylerdi. Elbette yalandı ama benim hoşuma giderdi.

Yalana alışmışım ya kimden duysam içim ferahlıyor, rahatlıyorum.

“Dünyanın en gelişmiş beş ekonomisinin içinde.”

Ülkemi böyle görmek yüreğimi kabartıyordu.

Ben elbette fakirleşiyordum. Gelirim azalıyor, giderim artıyordu ama bu benim suçumdu.

Yalana alışmıştım ama çalıp çırpmaya alışmamıştım. Bunları hâlâ ahlaksızlık, şerefsizlik sayıyordum.

Böyle olunca da fakirleşmem kaçınılmazdı, benim suçumdu.

Daha bu iktidarın başarı normlarına alışamamıştım.

Çalıp çırpmak kolay mı sanıyorsunuz?

Çalacaksın ama kılıfını hazırlayacaksın.

Sonra, çaldığın her şey senin olmaz, ortaklarını yemleyeceksin.

Eğer durum ortaya çıkarsa yaygarayı koparıp onları suçlayacaksın.

Elinde hazır suç etiketleri var. FETÖ’cü dersin. Terörist dersin. Casus dersin. Vatan haini dersin.

O sana istediği kadar “çalıyorsun” desin, senin halkın “çalıyor ama çalışıyor” diye formülü bulmuş bile.

“Yahu, çalmadan çalışma olmaz mı?” derlerse mi?

O zaman da sen, “İyi de hem çalıp hem de çalışmasa ne yaparsın?” dersin, en azından aklı karışır.

Böyle böyle idare edeceksin. Baksana, bu iktidar 19 yıldır başında, yalanla dolanla yaşamaya alıştın bile.

Boşuna “yalan dünya” dememişler.

Alışıyorsun, gidiyor.

YALANDAN ŞAŞMA

Aziz Nesin’in Danimarkalı bir hayranı varmış.

Bu hayranı Aziz Nesin’i yere göğe koymaz, “Bu adam nasıl bir dehadır, bunları nasıl kurgulayıp yazar” diye söyler dururmuş.

Aziz Nesin bunu öğrenmiş, Danimarkalıyı (o da yazar) davet etmiş. Adam Türkiye’ye gelmiş, gezmiş, bakmış, sağı solu görmüş. Birkaç gün sonra, Aziz Nesin’e “Kusura bakma ama yazdıkların deha ürünü kurmaca değil, senin görüp yaşadıklarınmış” demiş.

Yani, bizim yaşadıklarımız en akıl almaz kurmacalardan daha tuhaf, daha garip, daha şaşırtıcı.

Rahmetli Aziz Nesin Usta yaşasaydı da bu “eylem planlarını”, “bu reform hamlelerini” görseydi kim bilir ne yapıtlar çıkardı ortaya.

Ben yalanı seviyorum, kim ne derse desin.

Bana yalan söyle, oyum her daim senin olsun...

Yazarın Son Yazıları

Çalınan gelecek!...

Çalınan gelecek!...

Devamını Oku
29.04.2024
Istakozun intikamı!

Istakozun intikamı!

Devamını Oku
22.04.2024
Başarının psikolojisi...

Başarının psikolojisi...

Devamını Oku
15.04.2024
Özeleştiri?...

Özeleştiri?...

Devamını Oku
08.04.2024
Kaderinizi seçtiniz mi?...

Kaderinizi seçtiniz mi?...

Devamını Oku
01.04.2024
Hapishanedeki Ali Sirmen...

Hapishanedeki Ali Sirmen...

Devamını Oku
25.03.2024
Liderlerin ruhsal durumu...

Liderlerin ruhsal durumu...

Devamını Oku
18.03.2024
Ben başkan olamazsam?

Ben başkan olamazsam?

Devamını Oku
11.03.2024
Kimi neden seçiyoruz?

Kimi neden seçiyoruz?

Devamını Oku
04.03.2024
Erdal Atabek yazdı...

Ruh sağlığımızı koruyalım...

Devamını Oku
26.02.2024
Kendi iktidarının sömürgesi...

Kendi iktidarının sömürgesi...

Devamını Oku
19.02.2024
Erdal Atabek yazdı

Seçilecek aday...

Devamını Oku
12.02.2024
‘Körü körüne inanç’...

‘Körü körüne inanç’...

Devamını Oku
05.02.2024
Bilinçaltı itirafları...

Bilinçaltı itirafları...

Devamını Oku
29.01.2024
‘Çetelerin’ siyaseti...

‘Çetelerin’ siyaseti...

Devamını Oku
22.01.2024
Aday...

Aday...

Devamını Oku
15.01.2024
Tarihle savaşmak!...

Tarihle savaşmak!...

Devamını Oku
08.01.2024
Atatürk’ün adı yetti!...

Atatürk’ün adı yetti!...

Devamını Oku
01.01.2024
2024: Çatışma yılı mı?..

2024: Çatışma yılı mı?..

Devamını Oku
25.12.2023
Şiddet!...

Şiddet!...

Devamını Oku
18.12.2023
PISA gerçekleri...

PISA gerçekleri...

Devamını Oku
11.12.2023
Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Devamını Oku
04.12.2023
Eğitim kimin derdi?

Eğitim kimin derdi?

Devamını Oku
27.11.2023
Fenomen!...

Fenomen!...

Devamını Oku
20.11.2023
Saray darbesi mi?

Saray darbesi mi?

Devamını Oku
13.11.2023
Cumhuriyet Halk Partisi...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Devamını Oku
06.11.2023
Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Devamını Oku
30.10.2023
Savaş budur!

Savaş budur!

Devamını Oku
23.10.2023
Zehirli miras: Nefret...

Zehirli miras: Nefret...

Devamını Oku
16.10.2023
Hafız...

Hafız...

Devamını Oku
09.10.2023
Hatamızdan ders alabilmek!...

Hatamızdan ders alabilmek!...

Devamını Oku
02.10.2023
Karakter ne midir?

Karakter ne midir?

Devamını Oku
25.09.2023
Psikolojik dayanıklılık...

Psikolojik dayanıklılık...

Devamını Oku
18.09.2023
Atam nereye bakıyor?...

Atam nereye bakıyor?...

Devamını Oku
11.09.2023
Misyon ruhu...

Misyon ruhu...

Devamını Oku
04.09.2023
İşgale direnen toplum...

İşgale direnen toplum...

Devamını Oku
28.08.2023
Beyin yıkama...

Beyin yıkama...

Devamını Oku
21.08.2023
Medrese...

Medrese...

Devamını Oku
14.08.2023
İlkeler-başkanlar-örgütler...

İlkeler-başkanlar-örgütler...

Devamını Oku
07.08.2023
Önce laiklik demiyorsa?

Önce laiklik demiyorsa?

Devamını Oku
31.07.2023