Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Özgecan’ın Katillerini Savunmak!..
Özgecan 20 yaşındaydı. Evine gitmek için minibüse bindi.
Sonrasını biliyorsunuz. Ulusal bir utanç olarak tarihimize silinmez bir leke kazındı.
Mersin Barosu “Hiçbir avukat onu savunmayacak” diye açıklama yapmış.
Ben avukat olsaydım o katilleri savunurdum.
Bakınız, nasıl savunurdum?
***
“Evet Sayın Yargıç, müvekkillerim suçludur. Bu suçu işlediler ve cezalandırılmaları gerekir. Ama bu suçu cezalandırırken, bu suça ortak olanları da cezalandırmanız gerekir” derdim.
Yargıç, elbette, “Ortakları mı var” diye soracaktı.
“Evet Sayın Yargıç, bu suçun ortakları var” diyecektim.
Bilmemiz gerekir, bu suçun ortakları vardır.
Bu ülkede işlenen kadın cinayetlerine ses çıkarmayanların hepsi de bu suçun ortaklarıdır. Onlar, bu tür insan olamamış yaratıkları cesaretlendirmişlerdir.
“Örtünmemiş kadın perdesiz eve benzer. Ya satılıktır ya kiralık” diyen kişi, bu kişiye hak verenler, ses çıkarmayanlar bu suça çıkan yola taş döşemişlerdir. Suçun ortaklarıdır.
Kadının görünen her yerini “erkeğin tahrik unsuru” sayanlar, kadının görünmez olmasını savunanlar bu suçun gerekçelerini oluşturmuşlardır.
Kadının boşanma hakkına sessizce karşı durup da onların hukuk karşısında eşit sayılmalarına karşı çıkanlar, bu cinayeti işleyenleri, bu cinayeti örtenlerin vicdanlarını karartma suçunu işlemişlerdir.
Kadını erkeğin malı, erkeği kadının sahibi sayan anlayış sahiplerinin hepsi de bu cinayetin ortağı sayılmalıdır.
Çünkü?..
***
Çünkü;
Uygar insanın en önemli ölçütü, kadına bakış açısıdır.
Uygar toplumun en önemli ölçütü, kadına bakış açısıdır.
Uygar bir toplumda, bir kadın tek başına, günün her saatinde, yalnız olarak bir yerden bir yere gidebilir. Bir kamu aracına, bir otobüse, bir minibüse, bir taksiye binebilir. Hiç rahatsız edilmeden istediği yere gidebilir.
Bu ülkede, bunun yaşanabileceği tek bir yer var mıdır?
Bir köy, bir kasaba, bir kent var mıdır?
Yoksa, ki elbette yok, hiç kimse uygar olduğumuzdan söz etmesin.
Bunları tek başına bir erkek yapabilir mi?
Elbette yapabilir.
İşte, Mustafa Kemal’in ülkesinde görmek istediği kadın-erkek eşitliği buydu.
Kadını toplum hayatından dışlayan, kadını eve kapatan anlayışı ortadan kaldırmak istemişti. Kadına erkekle eşit değer veren bir toplum yaratmak istemişti.
Yıkmaya çalıştığınız Atatürk Cumhuriyeti budur.
Şimdi kadınlarınızı korumuyorsunuz.
Şimdi kızlarınızı korumuyorsunuz.
“O da çıkmasaydı” diyorsunuz.
“Ama o da tek başına canım” diyorsunuz.
Mazeret bulmaya çalışıyorsunuz.
Susuyorsunuz.
Cumhuriyeti yıkmaya çalışıyorsunuz.
Bu suçun, bu suçların gizli ortaklarısınız, sessiz ortaklarısınız.
Gökdelenleriniz varmış. Hiçbir değeri yok.
Lüks arabalarınız varmış. Sizin değeriniz yok.
Yetkiniz varmış. Elinizden alınmalı o yetkiler.
Özgecan’a yapılanlar, hepinizin suçudur.
Hepiniz yargılanmalısınız.
Hepiniz cezalandırılmalısınız.
“Sayın Yargıç, savunmam budur.”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu