Psikoloji...

Psikoloji...

18.01.2016 06:15
Güncellenme:
Takip Et:

Çocukluğu zor geçti. Babası onu döverdi.
O dönemlerde babalar çocuklarını döverdi, so-run değildi.

Haklı olsun olmasın, babaların çocuklarını dövme hakkı vardı.
Bundan iki şey öğrendi.
Birincisi, baba dayağına karşı çıkılmayacağı idi.
İkincisi de duygularını gizlemekti.
İçindeki isyanı gizledi. Daha uzun yıllar bunu yapacaktı ama o zamanlar bunu bilmiyordu.

Ergen yaşları da yarı evde yarı sokakta koşturmayla geçti.
O zamanlar daha çocukların ergenliği sorun olmuyordu.
Çocukların ergenliği bile fark edilmezdi.
Öyle bunalımmış, ergen yaşlarıymış, öyle şeyler yoktu.
Çocuklar düşe kalka, ite kaka büyürlerdi.
Babaların dediği olur
du. Anneler de önüne
bakar, işini yapardı.
Öyle büyüdü bizimki de...
Ama büyüdükçe istekleri de büyüyordu, özlemleri de...
Yoksunlukları da büyüyordu, öfkesi de...
Çıkış yolu arıyordu sürekli. Ne Sartr’ı biliyordu, ne varoluşu.

Ama kendini bu dünyada var etmek için yanıp tutuşuyordu.
Artık gençti, ne yapmalıydı?
Nerede olmalıydı?

Enerjisi vardı, fırsatlar bulmalıydı, bir şeyler yapmalıydı.
Bir şeyler de yaptı. Artık imkânlar neyse onlarla uzlaşarak.
Ama yetmezdi, yetmemeliydi, yetmeyecekti.
Bu “olmuyor, yetmiyor, yetmez” duygusu içinde hep büyüyecekti.
Bu duygu, bu hırs onun yaşam motorunun yakıtı olacaktı.
Başarısının da, başarısızlığının da anahtarı buydu.
Sonuna kadar ne olduğunu anlayamayacağı “anahtar.”

***

Sahip olamadığı her şeyden nefret edecekti.
Eğitim, çok istediği şeydi ama sahip değildi. Nefret etti.
Eğitimliler, profesörler, ukalalar, tepeden bakanlar. Nefret etti.
Bilim. Yararlı olduğu zaman gerekli. Ama bilim dünyası. Nefret.
Sanat. Sanatçının özgür olmasından nefret et-ti.
Yüreğindeki nefreti, o gizli kinin nefretini aslında bilmiyordu.
Ama ona bir haklı gerekçe bulmalıydı.
Onun nefretine düşmanlar gerekiyordu ama ortada düşman yoktu.
Elbette Umberto Eco’yu bilmiyordu, duymamıştı bile.
O da “Düşmanını Yaratmak” kitabını henüz yazmamıştı.
Ama ona düşmanlar gerekiyordu ve artık buluyordu.
Onun bildiklerini kabul etmeyenler düşmandı.
Onun inandıklarına inanmayanlar düşmandı.
Onun istediklerine karşı çıkanlar düşmandı.
Ona itaat etmeyenler düşmandı.
En yakınlarından bile kuşku duyuyordu.
“Acaba onun sandı-ğı kadar sadık mıydılar?” Bilmiyordu.
Kuşkusu içini kemiriyordu.
Ama çocukluktan öğrendikleri vardı.
Kendini gizlemeliydi.
“Kendisi” yerine kutsal kavramlar koymalıydı.
“Vatan” dedi. Hainler, vatan hainleriydi.
“Davamız” dedi. Davaya ihanet edenler düşmanlarımızdı.
“Düşmanlarımız” dedi. Düşmanlar artık onun varlık nedeniydi.
“O”, artık kiniyle, nefretiyle, düşmanlarıyla vardı.
Yakınları bile artık onu tanımıyorlardı.
Ona hiçbir şey söylenemiyordu.
Hiçbir şeyine karşı çıkılamıyordu.
Hedef aldığı kişinin, yerin, konunun üstüne her gücü saldırtıyordu.
İstediği yasayı çıkarıyor, istediğini tutuklatıyor, istediğini öldürtüyordu.
Durmak yoktu. Sonuna kadar gitmeliydi. Sonuna kadar.

***

Adolf Hitler. Sonuna kadar gitti. Vardığı yer, kendisinin de sonu oldu.
Diktatörlerin serüveninin birbirine benzemesi sizi de şaşırtıyor mu?

Yazarın Son Yazıları

Çalınan gelecek!...

Çalınan gelecek!...

Devamını Oku
29.04.2024
Istakozun intikamı!

Istakozun intikamı!

Devamını Oku
22.04.2024
Başarının psikolojisi...

Başarının psikolojisi...

Devamını Oku
15.04.2024
Özeleştiri?...

Özeleştiri?...

Devamını Oku
08.04.2024
Kaderinizi seçtiniz mi?...

Kaderinizi seçtiniz mi?...

Devamını Oku
01.04.2024
Hapishanedeki Ali Sirmen...

Hapishanedeki Ali Sirmen...

Devamını Oku
25.03.2024
Liderlerin ruhsal durumu...

Liderlerin ruhsal durumu...

Devamını Oku
18.03.2024
Ben başkan olamazsam?

Ben başkan olamazsam?

Devamını Oku
11.03.2024
Kimi neden seçiyoruz?

Kimi neden seçiyoruz?

Devamını Oku
04.03.2024
Erdal Atabek yazdı...

Ruh sağlığımızı koruyalım...

Devamını Oku
26.02.2024
Kendi iktidarının sömürgesi...

Kendi iktidarının sömürgesi...

Devamını Oku
19.02.2024
Erdal Atabek yazdı

Seçilecek aday...

Devamını Oku
12.02.2024
‘Körü körüne inanç’...

‘Körü körüne inanç’...

Devamını Oku
05.02.2024
Bilinçaltı itirafları...

Bilinçaltı itirafları...

Devamını Oku
29.01.2024
‘Çetelerin’ siyaseti...

‘Çetelerin’ siyaseti...

Devamını Oku
22.01.2024
Aday...

Aday...

Devamını Oku
15.01.2024
Tarihle savaşmak!...

Tarihle savaşmak!...

Devamını Oku
08.01.2024
Atatürk’ün adı yetti!...

Atatürk’ün adı yetti!...

Devamını Oku
01.01.2024
2024: Çatışma yılı mı?..

2024: Çatışma yılı mı?..

Devamını Oku
25.12.2023
Şiddet!...

Şiddet!...

Devamını Oku
18.12.2023
PISA gerçekleri...

PISA gerçekleri...

Devamını Oku
11.12.2023
Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Devamını Oku
04.12.2023
Eğitim kimin derdi?

Eğitim kimin derdi?

Devamını Oku
27.11.2023
Fenomen!...

Fenomen!...

Devamını Oku
20.11.2023
Saray darbesi mi?

Saray darbesi mi?

Devamını Oku
13.11.2023
Cumhuriyet Halk Partisi...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Devamını Oku
06.11.2023
Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Devamını Oku
30.10.2023
Savaş budur!

Savaş budur!

Devamını Oku
23.10.2023
Zehirli miras: Nefret...

Zehirli miras: Nefret...

Devamını Oku
16.10.2023
Hafız...

Hafız...

Devamını Oku
09.10.2023
Hatamızdan ders alabilmek!...

Hatamızdan ders alabilmek!...

Devamını Oku
02.10.2023
Karakter ne midir?

Karakter ne midir?

Devamını Oku
25.09.2023
Psikolojik dayanıklılık...

Psikolojik dayanıklılık...

Devamını Oku
18.09.2023
Atam nereye bakıyor?...

Atam nereye bakıyor?...

Devamını Oku
11.09.2023
Misyon ruhu...

Misyon ruhu...

Devamını Oku
04.09.2023
İşgale direnen toplum...

İşgale direnen toplum...

Devamını Oku
28.08.2023
Beyin yıkama...

Beyin yıkama...

Devamını Oku
21.08.2023
Medrese...

Medrese...

Devamını Oku
14.08.2023
İlkeler-başkanlar-örgütler...

İlkeler-başkanlar-örgütler...

Devamını Oku
07.08.2023
Önce laiklik demiyorsa?

Önce laiklik demiyorsa?

Devamını Oku
31.07.2023