Erdal Atabek
Erdal Atabek erdalatak@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sorun Başbakan mıdır?

17 Haziran 2013 Pazartesi

Sorun Başbakan mıdır?
Sorun Gezi Parkı mıdır?
Başbakan’ın sert tutumu, öfkeli davranışları, aşağılayıcı dili elbette sorundur. Ama orada odaklanan bir algının yanıltıcılığı gözden kaçıyor. Sanki Başbakan tutumunu, davranışlarını, dilini değiştirse her şey çözümlenecek. Ya da Başbakan değişse, bir başka AKP’li başbakan olsa her konu yoluna girecek.
Eğer, olmaz ya, bugün Başbakan, Gezi Parkı’nı gençlere bıraksa, yönetimini onlara verse, adını da Özgür Gençlik Parkı koysa hem kahraman olacak hem de ülkedeki demokrasi kanıtlanmış olacak. Öyle mi? Elbette ki değil.
Eğer ağaca bakarken ormanı göremezseniz büyük bir yanılgı içine düşersiniz.
Sorun ne Başbakan’dır ne de Gezi Parkı?
Onlar simgelerdir.
Sorun, Türkiye’de
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının getirdiği “rönesans ve aydınlanma kültürü”nün ortadan kaldırılarak yerine “din esaslarına dayalı itaat kültürü”nün konması çabasının yarattığı gerilimdir.
Ülkenin her yerinde, her yaştan yurttaşların karşı çıktığı, Gezi Parkı’nda öncelikle gençlerin simgeleştiği direnişle ortaya çıkan çatışmanın temel nedeni budur.
Bütün AKP iktidarı döneminde adım adım ama belirli bir planla, her alanı dayatmayla ele geçirme hedefinin amacı da budur. Bu hedefe giden yolda her şey taktiklerle kullanılmıştır. İçerde solcu liberaller, sağcı liberaller, ortadaki kaygısızlar, muhafazakâr kesimler, dışarda Avrupa kamuoyu, Amerika kullanılmıştır.
Bir bölümüne
“darbelere karşı demokrat” olarak yaklaşılmış, bir bölümüne “ulusalcılığa karşı küreselci” görünmüş, geri kalanına “dine dayalı ahlak” anlayışı gösterilmiş, bu arada sürekli olarak “hakkı yenmiş öfkeli” tavırla seslenilmiş, yapılan yolsuzluklar, yandaşlara sağlanan büyük ekonomik çıkarlar yaygarayla örtülerek gizlenmiştir.
Elbette ki
“din esaslarına dayalı itaat kültürü” toplumun günlük yaşamına dayanıp da kişilerin yaşam biçimine müdahale çizgisine gelince tepkiler içsel olmaktan çıkıp dışavurulmuştur.
Bu
“müdahaleci tehdit”, Başbakan’ın üslubunda, tutumunda, dilinde simgeleşmiştir ama temel çok daha derindedir.
İşin temeli, dünya görüşüdür.
İşin temeli yaşam felsefesidir.
İşin temeli bilinç mi, inanç mı ikilemindeki tercihtir.
Laik dünya görüşü ile teokratik dünya görüşü çatışmaktadır.
Akılcı sorgulayıcı dünya yaşamı ile itaate, biata dayalı öbür dünya yaşamı çatışmaktadır.
Bilinçli birey, yurtsever yurttaş ile inançlı mürit, itaatli ümmet anlayışı çatışmaktadır.
Toplumdaki gerilimin temel kaynağı budur.
Çözüm nerede mi?

\n

***

\n

Dayatmacı siyasal iktidarla çözüm olamaz.
Bu dayatma çatışma yaratır, ayrımcıdır, tehdit edicidir, cezacıdır.
Birlikte yaşamayı kabul etmeyerek zorla dayatılan siyaset, yerini bütün toplumu kucaklayan bir siyasal iktidara bırakmalıdır.
Halk, gücünü sandıkta göstererek yeni bir siyasal iktidarı ülke yönetimine taşımalıdır.
Bu yeni siyasal iktidar dış güçlerin piyonu olmayan
“bağımsız”, inançlar karşısında “laik”, zora dayanmayan her türlü görüşe özgürlük sağlayan “demokrat”, gelir dağılımını dengelemeyi amaçlayan “adaletli ekonomi yöneticisi”, yurttaşlar arasında yandaş olan-olmayan ayrımı yapmayan “insancıl” bir iktidar gücü olmalıdır.
Bu düğümü çözecek olan da siyasettir ve siyasal partilerdir.
CHP en büyük muhalefet partisi olarak bu bağlamda harekete geçmelidir. İşçi Partisi olsun, öteki sol partiler olsun hepsi de ortak bir seçim platformunda güçlerini birleştirmelidir.
Tek çözüm sandıktadır.
Şimdiden. Gün kaybetmeden. Saat geçirmeden.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları