Tarikatlara sığınan iktidar...

Tarikatlara sığınan iktidar...

29.03.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Günün politik gerçeği budur: İktidar tarikatlara sığınmıştır.

Öğrenci Andı neden kaldırıldı?

“Türküm-doğruyum-çalışkanım...” sözleriyle başlayan Öğrenci Andı kimleri rahatsız etti?

Atatürk’ün adını bile anmaktan kimler kaçıyor?

Tarikatlar, cemaatler, ulus devleti yıkmak isteyenler.

Ayasofya’nın ibadete açılması, İstanbul Sözleşmesi’nin bir kararname ile feshedilmesi, belediye yetkilerinin vakıflara devredilmesi, askeri okullara giriş yönetmeliklerinin değiştirilmesi, hep tarikatların isteklerinin yerine getirilmesidir.

Tarikatlar ve cemaatler, sağ iktidarların destek aldığı dinsel yapılardır. 

1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti’nin ilk işlerinden birisi Türkçe ezanı, Arapça ezana çevirmek olmuştur. 

Başbakan Adnan Menderes, 1954 yılında kendi parti grubunda bütün kabinenin istifaya davet edildiği toplantıda, kabinesinin istifa etmesini kabul edip kendini kurtardığı zaman yaptığı konuşmasında, “Siz isterseniz hilafeti bile getirebilirsiniz” sözleriyle aczini dile getirmişti. 

Hilafet, daha sonra tarikatlar tarafından dile getirilmiş, hilafeti temsil eden bayrakların açılması görmezden gelinmiştir.

Süleyman Demirel de bu yoldan geri kalmamış, tarikat şeyhlerini ziyaret etmiş, hayır dualarını almıştır.

Ancak AKP iktidarına kadar sağın iktidarları, tarikatları ülke yönetimine karıştırmamıştır.

AKP kurulduğu günden beri tarikatlarla cemaatlerin iktidara destek olmalarını dikkatle yönetmiş, etki alanlarını ayırarak bir anlamda tarikatların-cemaatlerin koalisyonu olmuştur.

Bu denklemi Fethullah Gülen cemaati bozmuş, ortaklıktan iktidara uzanan bir hamle ile zirveye uzanmıştır.

Şiddetli çatışmayı AKP içinde Recep Tayyip Erdoğan ve onunla birlikte olanlar kazanmış, FETÖ cemaati terörist ilan edilmiştir.

FETÖ’den boşalan kadrolar da öteki tarikatlar ve cemaatler tarafından doldurulmuştur.

Ancak gene de son döneme kadar siyasal iktidar, AKP ve onun başkanı olan Erdoğan’ın elinde olmuştur.

Son dönemde işler neden değişti?

SOSYAL DOKU VE EKONOMİ

AKP’nin ve başkanı Erdoğan’ın çatışmacı ve toplumu bölücü stratejisi toplumun dokusunda olumsuz etkiler yapmış, yıpranmalara, uzaklaşmalara yol açmıştır.

Kadroların yandaşlara verilmesi, ihalelerin belirli firmalara aktarımı, işsizliğin önlenememesi, hayat pahalılığının taşınamaz duruma gelmesi yandaş dokunun bozulmasına yol açmıştır.

Bunu fark eden Erdoğan, “metal yorgunluğu” diyerek olayı dile getirmiş, “davada yorulanlar”ın nöbet değişimini istemiştir.

Bazı belediye başkanları istifa ettirilmiş, örgütte değişiklikler yapılmıştır.

Ama yolsuzluklar, AKP içinde bile tartışılan haksızlıklar, bakanlarla örgüt arasındaki kopukluk, artık hiçbir eleştiriye izin vermeyen bir despotizm, hoşnutsuzluk yaratmıştır.

Bütün bunları kapatmayı amaçlayan “çatışmacı politika” giderek içte ve dışta destek kaybı ile sonuçlanmıştır.

Önümüzdeki dönemde beklenen seçimler, AKP için beklenen sonuçları verecek gibi görünmemektedir.

Yaptırılan anketler, AKP’nin sürekli oy kaybına işaret etmektedir. 

Partisinden daha çok oy alan R.T. Erdoğan bile oy oranlarının giderek düştüğünü görmektedir.

Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP ise şiddet yanlısı tutumuyla daha da etkisini kaybetmektedir.

Eskiden “Hadi AKP’ye vermeyelim de kime oy verelim?” diyen seçmen artık seçeneksiz değildir.

İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi yeni seçeneklerdir.

İYİ Parti’nin oyu artmaktadır. DEVA ve Gelecek partileri şu anda düşük yüzdelerde olsa da AKP içinde seçeneklerdir.

Saadet Partisi’ne yapılan bölme hamleleri istenen sonucu vermekten uzaktır.

Erdoğan iktidarı bu durumda “biat - itaat kültürü”nün en güvenilir kesimi olan tarikatlarla cemaatlere dayanarak iktidarı elde tutmaya çalışmaktadır.

Ancak bu stratejideki risk de tarikatlarla cemaatlerin yeni taleplerde bulunmalarının önlenememesidir.

Bu yeni talepler artık açıkça “şeriat” ve “halifelik” olacaktır.

Erdoğan iktidarının bunlara bir itirazı olmayabilir.

Ancak, bu derecede bir rejim değişikliği bu ülkede nelere yol açar, kestirilemez.

Siz eğer şeriatı ve halifeliği getirmeye kalkarsanız, ülkenin bütün Cumhuriyetçi güçleri bir araya gelerek karşı çıkacaklardır.

Cumhuriyetçi güçlere “şeriat - hilafet” eksenine razı olmayacak, yaşam biçiminin değişmesine karşı çıkacak büyük kitle de katılacaktır.

Bunun ülkeyi nerelere götüreceğini hiç kimse tahmin edemez.

“Öyle bir kalkışma olursa ezer geçeriz” diyecek olan bile yarının ne getireceğini bilemeyecektir.

TEHLİKELİ İKTİDAR

Tarikatlarla cemaatlerin iktidarı her dönemde ve her ülkede tehlikeler yaratmıştır.

Ortaçağın Katolik temelli engizisyonu, İsviçre’nin acı deneyimi Kalvinizm, dünyanın çeşitli yörelerindeki tarikat iktidarları, aklı, mantığı bloke ederek otoriterliğin baskısını, despotluğun şiddetini yönetim ilkesi yapmışlardır. 

Hepsi de tarihin kara sayfaları olarak yıkılıp gitmişlerdir.

Bu “tehlikeli iktidar”dan vazgeçerek demokrasinin kazanımları ile devam etmek aklın yoludur.

Ya aklın yolu ya felaketin uçurumu.

Seçim sizindir...

Yazarın Son Yazıları

Çalınan gelecek!...

Çalınan gelecek!...

Devamını Oku
29.04.2024
Istakozun intikamı!

Istakozun intikamı!

Devamını Oku
22.04.2024
Başarının psikolojisi...

Başarının psikolojisi...

Devamını Oku
15.04.2024
Özeleştiri?...

Özeleştiri?...

Devamını Oku
08.04.2024
Kaderinizi seçtiniz mi?...

Kaderinizi seçtiniz mi?...

Devamını Oku
01.04.2024
Hapishanedeki Ali Sirmen...

Hapishanedeki Ali Sirmen...

Devamını Oku
25.03.2024
Liderlerin ruhsal durumu...

Liderlerin ruhsal durumu...

Devamını Oku
18.03.2024
Ben başkan olamazsam?

Ben başkan olamazsam?

Devamını Oku
11.03.2024
Kimi neden seçiyoruz?

Kimi neden seçiyoruz?

Devamını Oku
04.03.2024
Erdal Atabek yazdı...

Ruh sağlığımızı koruyalım...

Devamını Oku
26.02.2024
Kendi iktidarının sömürgesi...

Kendi iktidarının sömürgesi...

Devamını Oku
19.02.2024
Erdal Atabek yazdı

Seçilecek aday...

Devamını Oku
12.02.2024
‘Körü körüne inanç’...

‘Körü körüne inanç’...

Devamını Oku
05.02.2024
Bilinçaltı itirafları...

Bilinçaltı itirafları...

Devamını Oku
29.01.2024
‘Çetelerin’ siyaseti...

‘Çetelerin’ siyaseti...

Devamını Oku
22.01.2024
Aday...

Aday...

Devamını Oku
15.01.2024
Tarihle savaşmak!...

Tarihle savaşmak!...

Devamını Oku
08.01.2024
Atatürk’ün adı yetti!...

Atatürk’ün adı yetti!...

Devamını Oku
01.01.2024
2024: Çatışma yılı mı?..

2024: Çatışma yılı mı?..

Devamını Oku
25.12.2023
Şiddet!...

Şiddet!...

Devamını Oku
18.12.2023
PISA gerçekleri...

PISA gerçekleri...

Devamını Oku
11.12.2023
Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Devamını Oku
04.12.2023
Eğitim kimin derdi?

Eğitim kimin derdi?

Devamını Oku
27.11.2023
Fenomen!...

Fenomen!...

Devamını Oku
20.11.2023
Saray darbesi mi?

Saray darbesi mi?

Devamını Oku
13.11.2023
Cumhuriyet Halk Partisi...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Devamını Oku
06.11.2023
Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Devamını Oku
30.10.2023
Savaş budur!

Savaş budur!

Devamını Oku
23.10.2023
Zehirli miras: Nefret...

Zehirli miras: Nefret...

Devamını Oku
16.10.2023
Hafız...

Hafız...

Devamını Oku
09.10.2023
Hatamızdan ders alabilmek!...

Hatamızdan ders alabilmek!...

Devamını Oku
02.10.2023
Karakter ne midir?

Karakter ne midir?

Devamını Oku
25.09.2023
Psikolojik dayanıklılık...

Psikolojik dayanıklılık...

Devamını Oku
18.09.2023
Atam nereye bakıyor?...

Atam nereye bakıyor?...

Devamını Oku
11.09.2023
Misyon ruhu...

Misyon ruhu...

Devamını Oku
04.09.2023
İşgale direnen toplum...

İşgale direnen toplum...

Devamını Oku
28.08.2023
Beyin yıkama...

Beyin yıkama...

Devamını Oku
21.08.2023
Medrese...

Medrese...

Devamını Oku
14.08.2023
İlkeler-başkanlar-örgütler...

İlkeler-başkanlar-örgütler...

Devamını Oku
07.08.2023
Önce laiklik demiyorsa?

Önce laiklik demiyorsa?

Devamını Oku
31.07.2023