Uygarlık Uyuşmazlığı…

10 Kasım 2014 Pazartesi

Dünya Uygarlığının Öncülerinden Büyük Türk Lideri MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Asla Unutulmayacaktır.

Tıp fakültesinde öğrenciyim. Çapa kliniğinde staj yapıyoruz. Prof. Dr. Tevfik Sağlam hocamız ile bir grup, asansör bekliyoruz. Asansör bozukmuş. Bir teknisyen ezile büzüle hocaya, tamir için uğraştıklarını söyledi. Hoca bize döndü:
- Bizim milletin makinelerle bir uyuşmazlığı var, dedi.
Daha sonra bu sözü çok düşündüm. Hayatımıza daha çok makine girdikçe bu sözün daha da doğrulandığını görüyorum. Çünkü, makine dediğimiz gereç, bir işi yapmak amacıyla kurgulanmış, birbirini tamamlayan, başından sonuna kadar işleyişi düzenlenmiş teknik bir donanımdır. Nasıl çalıştığı, nasıl işlediği, bakımının nasıl yapılacağı düşünülüp tasarlanmıştır. Makine, endüstri toplumunun kültürünün ürünüdür. Endüstri toplumunun kültürüne ulaşmamış toplumun insanları “makine ile uyuşmazlık” yaşarlar.
Makine olan her yerde yaşanan kazalara bakın. Maden kazaları, asansör kazaları, trafik kazaları, silahla yaşanan kazalar; makine olan her yerde “kaza dediğimiz” olaylara bakın. Ne görüyoruz?
İhmal, dikkatsizlik, aldırmazlık, kayıtsızlık değil mi?
Böyle görünüyor ama aslı “makine ile uyuşmazlık”tır.
Bir makineyi, “bas çalıştır, bas durdur” ötesinde tanımayan insanın o donanım ile uyuşmazlığıdır sorun.
Kaderci bir toplum makine ile uyuşamaz. Sorun bu.

***

Coğrafya ile de uyuşmazlığımız var. Şu bin yılların tarihsel mirası olan güzel İstanbul’a bakın. Yeşile düşman olmuş bir yapılaşma şehvetiyle yükselen kulelerin boğduğu güzelim kente bakın.
Nerede park varsa imara açın, nerede bir tutam yeşil varsa kazın, bir temel atın. Bu 20 milyonun yaşadığı tarihsel kentte ne bir hayvanat bahçeniz var, ne bir botanik bahçeniz. Neden? Bunlar uygarlık simgeleri de ondan.
Uygarlar, doğa ile barışık yaşarlar.
Barbarlar, doğayı yağmalarlar.
Coğrafya ile uyuşmazlığı olanlar, doğayı görmezler. Doğanın yeşilini, ağaçlarını, hayvanlarını, denizi görmezler. Onların gördüğü, sadece parsellenip satılacak topraklardır.
Validebağ korusu çatışması da aslında “uygarlarla barbarların çatışması”dır. Gezi olaylarında yaşanan da buydu.
Coğrafya ile de uyuşmazlığınız var.

***

Adalet var mı ülkenizde? Adalet, haklının güçlü olmasıdır, kısaca. Sizde ise güçlü olan haklıdır, değil mi?
Yani, adaletin tam tersini, adaletsizliği yaşıyorsunuz hayatın her alanında. Yalanlar söyleniyor, içinizden homurdanıyorsunuz. Gözünüzün önünde büyük hırsızlıklar yapılıyor. “Olsun, çalıyor ama çalışıyor” diyorsunuz, öyle değil mi?
Adaletle, doğrulukla, dürüstlükle uyuşmazlığınız var sizin. Dindarlık örtüsüyle örtülmesi de işin başka bir yanı.

***

Uygarlıkla uyuşmazlığınız var sizin.
Onun için sizin derdiniz yok.
Onun için bizim derdimiz var…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları