Yargıcın ikilemi...

Yargıcın ikilemi...

06.06.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Yargıç önündeki dosyayı inceliyordu. “Sanıklar suçlanamaz” diye düşündü. “Ortada suç yok”.
Ortada suç yoktu ama sanıkların ceza alması isteniyordu.

Yargıca bu istek iletilmişti.
“Ceza almaları şart. Hem de en ağır ceza”.
“En ağır ceza?”
Ne yani? Bu iki suçsuz insan, sırf “Onlar böyle istiyor” diye idam mı edileceklerdi?
İdam mı? Ne idamı?
Yargıç ürperdi.
Bunu yapamazdı. Böyle bir şeyi yapamazdı.
Ama işte “ONLAR böyle istemişti”.
ONLAR? Kimdi onlar?
Yetkililerdi. Genel müdürdü. Bakandı. En tepede olandı: “O”.
Ceza istiyorlardı. En ağırını. İdamı.
Yargıç düşünüyordu:
İstifa mı etseydi? Yapamam mı deseydi? İntihar mı etseydi?
Yoksa “ONLAR”a itaat mı etseydi?
Ortada suç yoktu ama iki suçlu da yok muydu?
Karar herkesi şaşırtmıştı.
İki sanık için idam kararı verilmişti.
Rosenberg’ler, karı-koca asılacaklardı. Asıldılar.
Elbette suçları yoktu ama “ONLAR” suçlu kabul edilmişti.

***

Hannah Arendt Kudüs’te yargılanan Adolf Eichmann duruşmasını izledi. Bu Nazi subayı milyonlarca Yahudiyi öldürülmek üzere toplama kamplarına göndermişti.
Nazi subayı pişman değildi. Yanlış yaptığını kabul etmiyordu. “Ben Reich ordusunun subayıyım. Verilen emirleri yerine getirdim” diyordu.
Hannah Arendt bu “Sıradan faşizmdir” dedi. Her sıradan insan otorite kabul ettiği kişinin ya da kişilerin emirlerine itaat ederek pek çok akıl almaz iş yapabilir.
IŞİD militanlarının insan kesmeleri, canlı bombalar böyle açıklanacaktır: Sıradan insanların otoriteye itaat etmeleri.

***

Hannah Arendt’i okuyan Stanley Milgram 1961-62 yıllarında Yale Üniversitesi’nde bir deney yaptı.
Bir odada oturan denek, önüne gelen sözcüklerin eşlerini bulacaktı. Yanlış yanıtlar verirse bir elektrik akımı ile uyarılacaktı. Verilen akım, hafiften şiddetliye kadar sıralanmış düğmelere basılarak iletiliyordu. En son düğme “ölüm” yazılı olandı. Düğmelere basacak denekler sıradan insanlardan seçilmişti. Küçük bir ücret alacaklardı. Arkada oturan beyaz gömlekli “deney yönetmeni” düğmeye basacak olana ne yapacağını söylüyordu.
Deneklerin çoğu -içlerinde kadınlar da vardı- yanlış yanıt veren deneklerin acı çektiğini, hatta kıvranıp bağırdığı hallerde bile yönetmenin “düğmeye bas” talimatına uyarak elektrik verdiler. “Ölüm” düğmesine basanlar bile oldu.
(Deneklerin bilmediği, aslında akım verilmediği idi.)
Milgram dehşet içinde kalmıştı. Bu deney, bilinenleri değiştiriyordu. Demek ki insanlar bir “OTORİTE” karşısında iradeleri felç olmuş gibi, hiç yapmayacakları şeyleri yapıyorlardı.
Deneyde itiraz edip kalkan birkaç kişi olmuştu. İşte onlar insanlığın kurtuluşunu simgeliyorlardı.

***

Ders budur:
OTORİTE istiyor diye isteneni kabul etmeyin.
AKLINIZ, otoriteden çok daha değerlidir.
VİCDANINIZ, otoriteden çok daha doğruyu gösterir.
Otoriteyi REDDEDİN:
Sosyal bir deneyin kobayı olmayı REDDEDİN:
DOĞRUDAN, HAKLIDAN YANA OLUN
Otorite, silinip gidecektir...  

Yazarın Son Yazıları

Çalınan gelecek!...

Çalınan gelecek!...

Devamını Oku
29.04.2024
Istakozun intikamı!

Istakozun intikamı!

Devamını Oku
22.04.2024
Başarının psikolojisi...

Başarının psikolojisi...

Devamını Oku
15.04.2024
Özeleştiri?...

Özeleştiri?...

Devamını Oku
08.04.2024
Kaderinizi seçtiniz mi?...

Kaderinizi seçtiniz mi?...

Devamını Oku
01.04.2024
Hapishanedeki Ali Sirmen...

Hapishanedeki Ali Sirmen...

Devamını Oku
25.03.2024
Liderlerin ruhsal durumu...

Liderlerin ruhsal durumu...

Devamını Oku
18.03.2024
Ben başkan olamazsam?

Ben başkan olamazsam?

Devamını Oku
11.03.2024
Kimi neden seçiyoruz?

Kimi neden seçiyoruz?

Devamını Oku
04.03.2024
Erdal Atabek yazdı...

Ruh sağlığımızı koruyalım...

Devamını Oku
26.02.2024
Kendi iktidarının sömürgesi...

Kendi iktidarının sömürgesi...

Devamını Oku
19.02.2024
Erdal Atabek yazdı

Seçilecek aday...

Devamını Oku
12.02.2024
‘Körü körüne inanç’...

‘Körü körüne inanç’...

Devamını Oku
05.02.2024
Bilinçaltı itirafları...

Bilinçaltı itirafları...

Devamını Oku
29.01.2024
‘Çetelerin’ siyaseti...

‘Çetelerin’ siyaseti...

Devamını Oku
22.01.2024
Aday...

Aday...

Devamını Oku
15.01.2024
Tarihle savaşmak!...

Tarihle savaşmak!...

Devamını Oku
08.01.2024
Atatürk’ün adı yetti!...

Atatürk’ün adı yetti!...

Devamını Oku
01.01.2024
2024: Çatışma yılı mı?..

2024: Çatışma yılı mı?..

Devamını Oku
25.12.2023
Şiddet!...

Şiddet!...

Devamını Oku
18.12.2023
PISA gerçekleri...

PISA gerçekleri...

Devamını Oku
11.12.2023
Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Devamını Oku
04.12.2023
Eğitim kimin derdi?

Eğitim kimin derdi?

Devamını Oku
27.11.2023
Fenomen!...

Fenomen!...

Devamını Oku
20.11.2023
Saray darbesi mi?

Saray darbesi mi?

Devamını Oku
13.11.2023
Cumhuriyet Halk Partisi...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Devamını Oku
06.11.2023
Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Devamını Oku
30.10.2023
Savaş budur!

Savaş budur!

Devamını Oku
23.10.2023
Zehirli miras: Nefret...

Zehirli miras: Nefret...

Devamını Oku
16.10.2023
Hafız...

Hafız...

Devamını Oku
09.10.2023
Hatamızdan ders alabilmek!...

Hatamızdan ders alabilmek!...

Devamını Oku
02.10.2023
Karakter ne midir?

Karakter ne midir?

Devamını Oku
25.09.2023
Psikolojik dayanıklılık...

Psikolojik dayanıklılık...

Devamını Oku
18.09.2023
Atam nereye bakıyor?...

Atam nereye bakıyor?...

Devamını Oku
11.09.2023
Misyon ruhu...

Misyon ruhu...

Devamını Oku
04.09.2023
İşgale direnen toplum...

İşgale direnen toplum...

Devamını Oku
28.08.2023
Beyin yıkama...

Beyin yıkama...

Devamını Oku
21.08.2023
Medrese...

Medrese...

Devamını Oku
14.08.2023
İlkeler-başkanlar-örgütler...

İlkeler-başkanlar-örgütler...

Devamını Oku
07.08.2023
Önce laiklik demiyorsa?

Önce laiklik demiyorsa?

Devamını Oku
31.07.2023