Asgari müştereklerde birleşme zamanı geçiyor
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

Asgari müştereklerde birleşme zamanı geçiyor

28.07.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Kılıçdaroğlu’nun kurultayda yaptığı konuşmada açıkladığı manzara ortada. Siyasal partiler ve sivil toplum örgütleri, asgari müştereklerde “bugün de birleşmezlerse, yarın iş işten geçmiş olacaktır”. Çünkü Türkiye, siyasal, iktisadi, askeri ve kültürel olarak yalnız demokrasi açısından değil,

- İktisadi iç ve dış ilişkiler açısından

- Siyasal (ve bürokratik) statüko açısından

- Kültürel ve yaşam tarzı bakımından, geri dönemeyeceği bir noktaya doğru “kilitlenmeye başlamıştır”. Toplumsal ilişkilerde mucizelere yer yoktur: statükodaki dinamikler genel bir çöküntüye götürüyorsa, statükodaki dinamikleri değiştirmekten başka çözüm yolu yoktur.

Bu çözüm yolu da, siyasal partilerin “asgari müştereklerde birleşebilmek için”, kısa vadeli oy hesaplarından ve kişisel güdülerden özveride bulunarak ortak bir noktaya gelmeleri ile sağlanır.

Bu ortak nokta, “demokratikleşme ve Türkiye bütünlüğünü koruma odaklı olmak zorundadır”. AKP, Bahçeli’nin de “şahsen” desteği ile yerleştiği tek adam rejimi ile, 15 Temmuz sonrası dönemde yavaş yavaş fiili bir durum oluşturmuştur. Artık siyasal partilerin bu gidişe karşı “özveride bulunarak ortak bir zemini kurmaları” kaçınılmazdır. Bu ortak zeminin bana göre asgari unsurları şunlardır:

1- Kuvvetler ayrılığına, adalet sisteminin bağımsızlığına, kaynakların kullanımında ve dağılımında, “planlı bir karma ekonominin” esas alınmasına yönelik politika ve uygulamalar

2- Sağ sol ayrımcılığına gitmeden, Cumhuriyet’in bütünlüğünü, Atatürk ilkelerini ve laikliği esas alan uygulamalarda anlaşma. Kimse kalkıp, ben sosyalistim, başka türlüsüne “evet demem” deyip fildişi kulesine saklanmasın: ve kimse “ben ülkücü olmayan bir ortaklıkta yokum” deyip aptalı oynamasın: ülke gittikten sonra ne sosyalisti ne de sağcısı kalır.

3- Kamusal yararın ve ulusal çıkarların esas alınması: iç ve dış dengelerde bireyin, özel şirketin ve kamunun yararını birleştiren bir anlayış.

4- Halkın yaşam tarzının ve özgürlüklerinin “uygar ve çağdaş dünyada olduğu gibi”, kadın-erkek eşitliğinden basın özgürlüğüne ortak bir yaklaşımda uzlaşma.

5- Türkiye’nin ulusal çıkarlarının, “parti ve kişisel liderlik anlayışlarının çok üzerinde olduğu konusunda birleşme”: bunun için sağcı, solcu, merkezci, muhafazakâr tüm muhalefet partilerinin anlaşmaları.

Bu asgari müştereklerde muhalefetteki partiler uzlaşamazlarsa Türkiye birkaç yıl içinde, artık geri dönmenin imkânsızlaştığı bir kaosun içine sürüklenir ve parçalanır.

Aynen Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, “Lozan’a ulaşmak için”, Sevr’i getiren iç ve dış odaklara karşı, asgari müştereklerde birleşmek zorundayız: sağcısı, solcusu, muhafazakârı artık bu gerçeği görmek zorundayız: AKP içindekiler de dahil.

İktisatta, siyasette, toplumsal gelişmelerde, “kimi yığımlı gelişmeler, bir kar tanesinin dağdan yuvarlanışı gibi, giderek büyür ve sonunda dev bir çığ yığını haline gelir. Felaketten kimse kendini sorumlu tutmaz”.

Bugün de siyasal partiler, yığımlı hale gelmeye başlayan hareketten kaçınarak, onu görmezlikten gelerek, hatta aptalı oynayarak sorumluluktan kaçamazlar.

Ufak parti hesapları ve bireysel liderlik hesapları yapan kimi siyasiler de artık bunların durumuna gelmişlerdir. Türkiye çok olumsuz, yığımlı gelişmeler içinde sürüklenmektedir: hapsedilen ve korkutulmaya çalışılan medya, baroların parçalanması ve kutuplaştırma sürecine dahil edilmeleri, ulusal kaynakların, Osmanlı’nın son döneminde olduğu gibi, dış güçlerin ipoteğine terk edilmesi ve nihayet haberleşme ve haber yayma konusunda yürüyen sansür gelişmeleri, yarının Türkiyesi’nin kesin göstergeleridir.

Muhalefet partileri bu durumda bile “asgari müştereklerde bir araya gelemiyorsa”, iktidarın uygulamalarının “ortağı durumuna geleceklerdir”. Tarih önünde, en az iktidar kadar sorumluluğu paylaşmış olurlar.

CHP’nin kurultay ertesi artık, “asgari müşterekler konusunda, fiilen işe başlaması gerekiyor”. Ayasofya’daki kutlama manzarası, bunun ne kadar kaçınılmaz hale geldiğini ortaya koymuştur.

Atatürk Cumhuriyeti’nin değerlerinin yıkılması, ülkenin Sevr koşullarına götürülmesinden başka hiçbir anlam taşımaz…

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022