Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Putin'in Ziyareti, Ankara'nın Esnek Yaklaşımı
Putin’in geçen hafta Türkiye’ye gelişi AKP hükümeti ve Moskova açısından ilginç bir durum yarattı:\n
\n- Bir yandan Suriye ve İran “sorunlarında” karşı karşıya durduğu görülen ( ya da sanılan) Ankara ve Moskova yönetimleri var.\n
\n- Ancak öte yandan gelişen ikili ekonomik ilişkiler ve orta vadeli ve çok iddialı program hedefleri bulunuyor.\n
\nYeni 11 anlaşma imzalandı, 2012-2015 dönemini kapsıyor. Ticaretten nükleer santral yatırımına kadar uzanan kapsamlı uygulamalar, “reel politiğin bir gereği olarak” fiilen yürütülüyor.\n
\nAnkara-Moskova ilişkileri, Türkiye-İsrail ilişkilerini anımsatıyor; ancak asimetrik bir biçimde!\n
\n- Ankara ve Moskova, Suriye ve İran sorunlarında “karşı karşıya görünüyorlar” ancak bu karşıtlık Türkiye ile Rusya arasındaki iktisadi ilişkilerin gelişmesine hiç etki etmiyor, ilişkiler derinleşiyor.\n
\n- Ankara Telaviv ile, “Batı kampı içinde beraber olmasına karşın” sanki aralarında büyük bir kavga varmış izlenimi veriyor. Ama iktisadi ve askeri işbirliği, hiçbir şey yokmuş gibi ilerlemesini sürdürüyor.\n
\nMasanın üstünde oynanan oyun ile masanın altında sürdürüldüğü sanılan kavga, fiili gidişatı pek etkilemiyor. Çünkü üç ülke de bölgede birbirlerine muhtaç durumdalar.\n
\n- Ankara hükümeti, tabanı tatmin için İsrail ile kavga eder görülüyor. Oysa her ikisi de ABD’nin bölgedeki stratejik ortakları ya da uzantıları.\n
\n- Rusya, Asya kampının patronlarından biri; Ankara, Batı kampının sadık üyesi; Ortadoğu fay hattında karşıt ülkeler gibi pozisyon almaları, “aralarında giderek artan işbirliğini hiç mi hiç engellemiyor”.\n
\nYeni düzenin gereği mi?\n
\nBu bir anlamda yeni küresel düzenin bir gereği. Cepheler artık ideolojik kamplar olmaktan çıkmışlar. Pragmatik ve ekonomik güdüler ön planda. Her ülke iktisadi olarak durumunu güçlendirmeye; küresel ve bölgesel pasta paylaşımında altta kalmamaya çaba gösteriyor.\n
\nBu köşede ısrarla savunduğum gibi, artık Asya’nın büyükleri de “küresel sistemle bütünleşebilmek için yarış içindeler”.\n
\n- ABD ve Çin masanın altındaki kavgalarına karşın masanın üzerinde reel politiğin iktisadi gereklerini yerine getiriyorlar.\n
\n- Çin ve Hindistan geleneksel düşmanlıklarından çoktan vazgeçmişler, işbirliği içine girmişler.\n
\nJaponya ise soğuk savaş döneminde izlediği Asya politikasını değiştirmiş. 10 yıldır “Asya açılımını” sürdürüyor.\n
\n- Rusya sisteme entegre olma çabası içinde. Bu nedenle bölgedeki “önemli komşusu” Türkiye ile iyi geçinmek zorunda. Üstelik Türkiye doğalgaz ve nükleer enerjide Rusya’ya bağımlı hale gelirken.\n
\nPutin’in geçen hafta Türkiye’ye gelerek işbirliğinin devamı konusunda Erdoğan’la mutabık kalması doğal bir gelişmedir. Çünkü iki ülke arasında önemli “tamamlaşmalar” bulunuyor;\n
\n- Türkiye doğalgazın büyük bölümünü Rusya’dan alıyor, bağımlı.\n
\n- Ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması öngörülüyor.\n
\n- Nükleer enerji santralında 20 milyar dolara ulaşacak bir yatırım hacmi söz konusu. İlk dilimler başlamış bile. Vizeler karşılıklı kalkmış, Türk firmaları Rusya’da önemli etkinliklerde bulunuyorlar; Rusya pazarı Türk işadamları için vazgeçilemez hale gelmiş.\n
\nTürkiye’ye en fazla turist Rusya ve Almanya’dan geliyor. Rus işadamları kıyı bölgelerimizi mesken tutmuşlar.\n
\nReel politiğin bu gereksinimleri yürürken Rusya ve Türkiye’nin Suriye ve İran yüzünden aralarının açılmasını beklememek gerekir. Radar kalkanı ve Patriot füzeleri bile Türkiye-Rusya ilişkilerindeki gelişmeyi engelleyemiyor. Çok çelişkili görünse bile bölgenin gerçekleri bunu zorunlu kılıyor.\n
\nABD, AB, Asya \t\t\tüçgeninde Türkiye\n
\nTürkiye bu üçgen içinde oynamak zorundadır. Soğuk savaş dönemindeki gibi yapay gerginlikler en fazla bölge ülkelerine zarar veriyor.\n
\nTürkiye bölgede, iktisadi çıkarlarını önde tutan bir politika izlemek durumunda. Suriye politikasında bu konuda hata yapıldı, faturası çok büyük oldu. Türkiye’nin Ortadoğu’daki iktisadi çıkarları büyük zarar gördü.\n
\nRusya ile ilişkiler konusunda Ankara’nın daha akılcı bir tutum içinde olduğunu görüyoruz. İran konusunda da aynı hassasiyet sürmektedir.\n
\nTürkiye’nin Rusya politikası, Almanya’nın bu ülkeye yönelik politikasına benzemektedir. Batı (ve AB) içinde olan Almanya, iktisadi olarak Rusya ile çok kapsamlı ilişkiler içindedir; adeta örtülü stratejik ortak gibiler.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'