Başkanlar birbirinin arkadaşıymış, Şenol Güneş, Beşiktaşlı bizim Niko ile milli takımda birlikte top oynamış, kültürlerimiz zaten birbirine çok benziyormuş... Bunlar güzel şeyler de madem ki iki kulüp olarak bu kadar yakınız birbirimize o zaman taraftarlara maç yasağı neden?
Olympiakos’un bir önceki turda rakibi olan Osmanlıspor maçlarında gereksiz yere Osmanlı meselesinin ortaya atılması ve gerginlikler yaşanmasının da taraftar yasağında etkisi olmuştur mutlaka. Oysa ki ben ta 2004’de Pire’de Yunanistan- Türkiye maçını hem de Yunan arkadaşlarla birlikte izlemiştim.
O kadar zaman içinde işlerin bu kadar tersine dönmesi gerçekten üzücü. Her sorunda milliyetçilik gazı veren ve Yunanistan’la bir sorun yaratan politikacılar utansın.
Gecenin baş aktörleri futbolculara gelince; Oğuzhan ve Cenk yedeğe çekilmiş, Tolgay ve Aboubakar’la başlamıştı Kartal.
Bence orta alanı Atiba-Oğuzhan ve Tolgay’la üçlemek geriden dikine oyun kurmak açısından önemliydi ama Güneş’in tercihi böyleydi. Ve fakat bu kadro belliydi ki savunmadan çok gol arayacaktı. Nitekim Beşiktaş oyunu ilerde kurdu ve çok etkili olmasa da rakip ceza alanına sık sık girmeye çalıştı. Ama yavaş ve etkisiz. Olympiakos ise topu Beşiktaş’a bırakıyordu fakat kaptıkları toplarla dikine ve hızlı iniyordu bizim kalemize. İşte yine böyle hızlı bir atakta Ansarifard ortaladı 36 yaşındaki Cambiasso da golü buldu.
Söylemek istemiyorum ama takımın Avrupa’da bir değeri olan tek futbolcusu Oğuzhan. Üstelik sahanın lideri Cambiasso’nun genci. Ama kulübede. Bu durumda Beşiktaş’ın oyunu da düz ve rahat çözülebilir. Q7 çalım atacak, Talisca uzaktan iyi vuracak filan… Halı saha mantığı… Güneş 2. yarıya sarı kartlı Tolgay’ın yerine Oğuzhan’ı aldı. Ve Kartal yana değil dikine ve kararlı oynamaya başlayınca rakip tedirgin oldu. Olympiakos kalecisinin hatasını çok iyi bir vuruşla değerlendiren ise Aboubakar’dı. Skor 1-1’e gelince Beşiktaş İstanbul’a deplasman golü avantajıyla dönme şansını da elde etti. Golün hemen ardından Oğuzhan’ın harika pasını Q7 kaleciye takmasa 2. gol de gelecekti.
Sonuçta ilk yarı kaleyi bulan bir topu bile olmayan bir Beşiktaş 2. yarı ise örgütlü atak üzerine atak tazeleyen bir Beşiktaş vardı. Bir futbolcu değişikliğiyle oyun bu kadar değişir mi? O oyuncu Oğuzhan’sa değişir. Anlaşıldı sanırım; bu takımda her oyuncudan vazgeçilir Atiba ve Oğuzhan’dan vazgeçilmez…