Çocukların beslenmesi üzerine konuşurken, "diyet" kelimesi çoğu zaman endişe yaratır. Ancak burada esas mesele, çocukların ne kadar yediği değil, ne yediği ve nasıl harcadığı.
KISITLAMA DEĞİL, DENGE ÖĞRETİLMELİ
Bir çocuğa “Bu yasak, onu yeme!” demek, sadece yeme davranışını değil, onun beden algısını ve duygusal ilişkilerini de şekillendirir. Halbuki çocukluk çağı, yemekle sağlıklı bir bağ kurmanın temel atıldığı dönemdir.
Çocuklara “diyet” kelimesini değil, “denge” kavramını öğretmeliyiz. Denge nedir? Abur cuburu tamamen yasaklamak değil, onu meyve, sebze, su, oyun, uyku ve kahkaha ile dengelemek. Yani çocuğun tabağında sadece sebze olması değil; hem sağlıklı yiyecekleri tanıması hem de bazen dondurma yemeyi doğal bir yaşam parçası olarak görmesi. Ödül değil, sıradan bir şey.
ZAYIFLIK VE ŞİŞMANLIK DEĞİL, SAĞLIK KONUŞALIM
Bir çocuk yanında “Çok kilo aldı”, “Sen bayağı zayıflamışsın” gibi yorumları duyduğunda, kendi bedenine dair farkındalığı olmasa bile, “bedenin bir ölçüye göre değerlendirildiği” mesajını alır. Bu, ileride onu aynaya karşı daha eleştirel, yemeklere karşı daha kaygılı biri yapabilir. Utandırabilir, korkutabilir, en önemlisi de nasıl yöneteceğini bilemeyebilir ve kaygı artar.
Oysa çocukların yanında “Sağlıklısın, çok enerjiksin”, “Bugün vücudunu nasıl hissettin?” gibi ifadeler, bedeni bir estetik obje değil, bir yaşam aracı olarak görmelerini sağlar. Evet, hepimiz bazen kilo alırız ve verdiğimiz zaman sağlığımız için daha iyi bir şey yapmış oluruz. Basir bir dille anlatmak iyidir. Korkutmadan!
ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ HIZLA ARTIYOR
Dünya genelinde çocukluk çağı obezitesi hızla artıyor. 1990'dan bu yana 5-19 yaş arası çocuk ve ergenlerde obezite oranı dört katına çıktı. 2022 itibarıyla dünya genelinde 5-19 yaş arası 390 milyondan fazla çocuk ve ergen fazla kilolu veya obez durumda.
Türkiye'de de benzer bir tablo söz konusu. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, 5-19 yaş arası çocuk ve ergenlerde obezite oranı %12,9 olarak belirlendi.
SAĞLIKLI ALIŞKANLIKLAR KAZANMAK
Çocuklarda kilo kontrolü, yetişkinlerde olduğu gibi kalori kısıtlamasıyla değil, sağlıklı alışkanlıkların kazandırılmasıyla sağlanmalıdır. İşte bazı öneriler:
- Düzenli ve Dengeli Öğünler: Çocukların öğün atlamaması, özellikle kahvaltı yapması önemlidir. Öğün atlamak, obezite riskini artırabilir. Lütfen popüler diyetleri çocuklar üzerinde denemeyin.
- Aktif Yaşam Tarzı: Günlük fiziksel aktivite, çocukların enerji dengesini sağlamalarına yardımcı olur.
- Aile Katılımı: Ailelerin birlikte sağlıklı yemekler hazırlaması ve fiziksel aktiviteler yapması, çocukların bu alışkanlıkları benimsemesini kolaylaştırır.
- Pozitif Yaklaşım: Çocuklara kilo yerine sağlık odaklı geri bildirimler vermek, onların beden algısını olumlu yönde etkiler.
SOFRADA DİYET DEĞİL SEVGİ OLSUN
Çocuklar diyet yapmaz. Onlar büyür, öğrenir ve dünyayı keşfeder. Biz yetişkinlere düşen ise onlara bu keşifte yol göstermek. Kalorileri değil, renkli tabakları konuşalım. Yağ oranını değil, birlikte yemek yemenin neşesini anlatalım.
Unutmayalım, sağlıklı olmak sadece bir hedef değil; iyi hissetmenin, doyduğunu fark etmenin, hareket etmenin ve sevildiğini bilmenin bir bütünü. Ve çocuklar bunu en çok, bizim davranışlarımızdan öğreniyor.