Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Varoluşa Çıkmayan Yol
İnsanoğlu zamanıyla bağlıdır. Bilgimiz, birikimimiz, anlayışımız, eşyalara, doğaya hükmetme tarzımız bizi belirler. Biz kendimizi süreklilik içinde yeniden gelişme, ilerleme doğrultusunda var ederken, nesneleri biçimlendirir, doğayı ve kendimizi sürekli değiştiririz. Hep iyi şeyler yaptığımızı varsaydığımızı da ekleyelim. Ulaştığımız uygarlıktan hiç kuşku duymadığımız, yaptığımız işlerde kusur bulma yeteneğimiz de kısıtlı olduğu için mutlu olduğumuz bile söylenebilir.
O nedenle ağacı seviyor, ormanı yakıyoruz.
Doğa ile olan ilişkimizde hoyratlığımızın kaynağı budur. İlerlerken gerilememizin ve doğayı geliştirmek onunla verimli, yaratıcı bir işbirliği kurmak yerine, onu tüketmeye, tahrip etmeye hız vermemiz bundandır.
***
Diyalektik düşünce bize ilerlemenin sürekli olarak ileriye doğru olacağını, determinist bir karakter taşıdığını söylemiyor. İlerlemenin insan karakterine uygun olduğunu, ancak sınıflar dünyasında bunun için gerekli mücadelenin verilemediği ya da gelişmenin tıkandığı zamanlarda geriye dönüşün kaçınılmaz olduğunu da söylüyor. Uzak yakın tarih bunun kanıtıdır. Şimdi de yalnız bulunduğumuz bölgede değil, neredeyse dünyamızın tamamında böyle büyük bir düşüşle, şaşırtıcı bir gerileme ile karşı karşıyayız.
Çağdışı bir dini inancın, uygarlığın gelişme düzeyi ve gelişme eğilimi ile telifi kabil olmayan bir hurafenin temsilcisi oldukları, insanoğlunun sahip olduğu bilgi ve bilinç düzeyi ile kolayca anlaşılabilen bir güç, şaşırtıcı bir şekilde yayılıyor.
Daha acı olan ise bu güç karşısında aşağıdan alma, onunla uzlaşma eğiliminin gittikçe ağır basmaya başlamasıdır.
***
Baksanızsa; cumhurbaşkanlığına, dahası ülkenin tek hâkimi, başkanı, otoriter yöneticisi olmaya niyetlenmiş, bu yolda epeyce mesafe almış bir siyasetçi, bu güçle iyimser bir diyalog kurmayı umuyor. Onlara “Eğer siz gerçekten inanıyorsanız, inançlı kişilerseniz...” diyebiliyor. Burada tüylerimizi diken diken eden “eğer inanıyorsanız” sözleri nasıl bir duruma düştüğümüzün kanıtıdır. Bu gücün neye inandığını Başbakan bilmiyor mu?
Bu güç ilkel ideolojik “inancına” aykırı düşenlerin kafasını kesmeye ve o kesik kafayı modern bir kamerayla, modern bir dünyanın iletişim araçlarını kullanarak gözümüzün içine sokmaya, böylece insanlığı terörize etmek gerektiğine inanıyor.
Bu güç sınırımızdadır. Daha doğrusu ve daha ürkütücü olanı içimizde oluşudur. Hem İstanbul’da Caferi camisini yakacak kadar içimizdedir; hem de alanını Sivas’tan, Maraş’tan da öteye götürmüş, genişletmiş durumdadır. Komünistlere, solculara, demokratlara yönelmiş şiddet şimdi kendi dar ideolojisine sığdıramadığı Müslümanı da yakıyor, kesip biçiyor.
Başbakan ise onların inancından umut kesmemiş görünüyor. Bu ideolojik bir uzlaşma, vahim bir teslimiyettir. Caferilerin camilerini yakanlar Sivas’ta Madımak Oteli’ni yakanların torunlarıdır. Uzlaşmanın kaynağındaki gerçek budur.
***
Zamanda geriye doğru derin bir düşüş yaşıyoruz. Kapitalizm kendisinden sonra gelebilecek olana nesnel olarak en yakın olduğu bir döneme girdi. Ama aynı zamanda bir olasılık olarak öngörüldüğü ve tarihte de yaşadığımız gibi barbarlaşmaya başladı. İdeoloji ve sosyal yapı olarak uygun çıkar alanlarında yükselen terör, toplumsal çöküş ve yükselen vahşetin sorumlusudur.
***
Bölgede ve Türkiye’de ne yazık ki, muhafazakâr siyasetçiler alanlarını daraltma pahasına “hepimiz Müslüman değil miyiz” söylemini de terk ediyor, bir kurtuluş umudu olarak “hepimiz Sünni değil miyiz” söylemine sığınıyorlar. Daha solda oldukları varsayılanlar ise sağa kayarak var olabilme derdine düştüler.
İki kesim de yanılıyor. Varolamayacaklardır. Düşüşe, gerilemeye isyan edenler ağır bedeller ödeyebilirler ama onlar kazanırlar sonunda.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı