Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yeni Yılda Saflaşmalar

02 Ocak 2015 Cuma

Yeni yılın bu ilk yazısında umut veren sözler söylemek iyi olurdu. Ama öte yandan insanın kendini kandırması da pek iyi bir şey değildir. Ağır bir ekonomik, politik yükle yeni yıla girdik. Sorunlar birikerek bu yıla aktarıldı. Yalnızca nicelik değil, nitelik olarak da çözümü zor dertlerimiz var. Bu sorunları çözmeye, ülkenin tıkanan damarlarını açmaya çalışırken öncelik nerededir, kim nerede duruyor, ne yöne gitmeye hazırlanıyor bakmak, bir muhasebe yapmak durumundayız.

***

Saflardan, saflaşmalardan söz ediyorum.Ön sırada en yakıcı gibi görünen olmalı herhalde. AKP ile Cemaat arasındaki kavga günceldir ve gazeteler daha çok bu çatışmanın haberleriyle doludur. Hükümet yanlısı olan ve bununla gurur duyan medyanın birinci ve birincil meselesi budur. Ama bana sorarsanız, Türkiye’nin önünü tıkayan gerçek politik sorun bu değildir. Ufuk açıcı, geleceği ilgilendiren saflaşmalarda pek bir “kıymeti harbiyesi” yoktur ve olmayacaktır.

***

Aynı şekilde geçen yılın önemli bir çatışması gibi görünen, bizi gereğinden fazla meşgul etmiş Erdoğan -Gül “çatışması” da, tarafların ideolojik ortaklıkları nedeniyle, anlam taşıyan, Türkiye’nin çıkarına bir şeyleri değiştirebilecek bir konu olmadı. Şimdilerde yine basının fazlasıyla peşine düştüğü muhtemel bir Erdoğan -Davutoğlu “çelişkisi” de yine ideolojik ortaklık nedeniyle fazla önem taşımayacak, nihayet o kampta bir çatlak ne anlam taşırsa o kadar anlam taşıyacaktır.

***

Muhalefeti ilgilendiren saflaşmalarda ise bir açıklığa doğru gidiyoruz; bu da iyidir. AKP-Cemaat çatışmasının tetiklediği yeni durum, kendilerine “ulusalcı” adını takan bir siyasetin açıkça hükümet yanlısı bir tutum alması ve bunu yayın organlarında açık bir şekilde ortaya koymuş olmasıdır. Böylece saflaşmada kafa karıştırıcı bir öğe devreden çıkmış bulunuyor. Bu siyasi kümelenmenin son işlerinden birisi de Cumhuriyet gazetesine açıktan saldırması ve iktidara “akıllar” vermeye kalkışması oldu. İktidara hukuk dışı yöntemler önerdiklerini duyunca doğrusu şaşırmadık. Her neyse bu “siyaset” artık safını açık bir şekilde ortaya koymuştur ve “Yargıda cumhuriyet dönemi başladı, HSYK’de ortak olduk” türünden hayallerle her zaman olduğu gibi kendini avutmakta, insanların da AKP’nin yargıyı ele geçirmesinden başka bir anlam taşımayan bu hayallere inanmalarını beklemektedir.

***

Geçen yıl netleşen bir başka durum da, önceki yıllarda AKP hükümetine kayıtsız şartsız, bazen de kayıtlı şartlı ama hayati bir destek vermiş olan liberal kesimle ilgilidir. Liberaller AKP-Cemaat çatışmasının tetiklemesiyle bölündüler. Bir kesim hızla hükümeti dışarıdan desteklemek yerine içeriden, daha güvenli mevzilerden desteklemeyi uygun buldu ve eski arkadaşlarına küfürler yağdırarak saf değiştirdi. İkinci kesim Cemaati desteklemeyi ihtiyat payını artırarak sürdürmeyi tercih etti. Bu kesimin çok kararsız olduğu anlaşılıyor. Basın özgürlüğü gibi solun her zaman temel konuları arasında yer almış ilkeleri Cemaati desteklemenin yeni aracı olarak kullanmak, böylece AKP karşıtlığını kendilerine göre daha farklı manevralara olanak tanıyan bir mevziden sürdürmek istediği anlaşılıyor.

***

AKP’yi desteklemiş olmaktan gerçekten nedamet duyan kimi liberaller bugünlerde hatalarını açıkça itiraf ediyor, AKP’ye karşı daha tutarlı eleştirilere imza atıyorlar. Kimileri ise bir aydın hastalığı olarak özeleştiriden kaçınmayı seçmekte, sessiz bir mahcubiyet içinde yazıp çizmektedirler. Bu kesimlerin geçmişte AKP’ye verdikleri desteğin anlamsız gerekçesi, “askeri vesayet kalksın diye öyle yaptık” şeklindedir. Ödenen bedelin ağır faturası konusunda ise pek konuşmak istememektedirler.

***

Safı evvel eski belli sol dışındaki kesimlerde durumlar böyledir ama bundan sonrası için ölçü artık daha açıktır; kartlar ona göre yeniden dağıtılacaktır. Ölçümüz; “laikliğin amasız, fakatsız savunulması”dır. Otokrasiye, diktatörlüğe, baskı rejimine karşı savaşın, “demokrasi mücadelesi” mi diyorsunuz, işte onun turnusol kâğıdı budur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları