İzmir’de Aliağa Termik Santralı’na karşı art arda eylemler yapılıyordu.
O sıralar kentte “yeşil rüzgarlar” esiyor. Yıl 1989.
Aliağa Termik Santralı’na karşı öylesine yaratıcı eylemler yapılıyor ki…
Bir köy meydanı düşünün. Miting var. Bir grup horon tepiyor. Bir başka grup meydanın diğer köşesindeki caz konserini dinliyor. Üst mahallede rock konseri var. Pandomimciler gösteri yapıyorlar. Köy kahvesinde Türk ve Alman Yeşiller, Bilim insanları, ekonomistler, siyasetçiler “enerji politikalarını” tartışıyorlar. Bütün bu curcunanın ortasında da bir sinema filmi çekiliyor.
Her şey aynı anda oluyor.
Gazeteciler hangi etkinliği izleyeceklerini şaşırıyorlar.
Aliağa Termik Santralı’na karşı yapılan eylemlerin en büyüğü 6 Mayıs 1990’da gerçekleşti.
Türkiye’nin o tarihe kadarki en büyük çevre eylemiydi:
İzmir’den Aliağa’ya “insan zinciri”.
Eyleme 50 bin kişinin katıldığı söylendi.
Cumhuriyet haberi şu manşetle verdi: “Yeşil Dünya için el ele”
Gazeteler arasında Aliağa eylemlerine en geniş yer veren gazete Cumhuriyet’ti. İzmir Bürosu olarak tam kadro eylemleri izliyorduk.
Timur Danış ile o yıllarda tanıştık. Sıkı çevreciydi. Eylemlere katılmak için İstanbul’dan gemişti. Uzun yürüyüşlerin adamıydı. 1989 yılında Manyas Kuş Cenneti için “Kuş Cenneti Cehennem Olmasın” kampanyası çerçevesinde İstanbul’dan Bandırma’ya oradan da Ankara’ya yürümüştü.
Sonrasında “Karga” dergisin çıkarmaya başlamıştı.
Timur, Aliağa eylemlerinin ardından da Yeşiller’in önde gelen isimlerinden Savaş
Emek ile birlikte “Anti Nükleer Hareket”te yer aldı.
1994’te “Nükleersiz bir Dünya için” uzun Avrupa yürüyüşüne katıldı. Viyana’dan Moskova’ya kadar yürüdü. 4 bin kilometre.
Yürüyüş sırasında fırsat buldukça Cumhuriyet için de haber geçiyordu.
Bir ara sormuştum Timur’a, “Bugüne kadar çevre sorunlarını protesto için toplam kaç kilometre yürüdün” diye.
Şöyle bir düşünüp “15 bin kilometre olmuştur” dedi.
“Yeşil Yol” konusunu bir de Samistal’deki eylemcilerden biri yazsın diye düşündük gazetede.
Arkadaşlar, “Eylemciler arasında eski bir çevreci varmış. Eskiden Cumhuriyet’te de çeşitli yazıları yayımlanmış. Siz belki tanırsınız” dediler.
Meğer Timur’dan söz ediyorlarmış. “O eski falan değil. Hâlâ çevreci” dedim. “Evet de, 60 yaşında” dediler. Gülümsedim...
Bu hafta “Yeşil Yol”u bir de Timur’un ağzından dinleyelim istedik.
***
Yeşil Yol ile ilgili hukuk mücadelesi sürüyor. Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı herkesi sevindirdi. Peki, yaylalar gerçekten kurtuldu mu?
Eylemcilerin sloganlarını anımsıyor musunuz?
“Gittiğiniz yol yol değil” diyorlardı.
Şu slogan dikkatimi çekmişti:
“Yol yeşilken geri dönün.”
Eğer projeden vazgeçilmezse, bölgenin o muhteşem doğası büyük zarar görecek. Geri dönüşü olmayan bir doğa katliamı yaşanacak.
Umarız uyarılar dikkate alınır, yol yeşilken.
Yol yeşilken...
Yazarın Son Yazıları
Önce Cumhuriyet!
İklim için ses ver!
Özel yaşamın sonu mu?
Çatılar boş mu kalacak?
İklim değişikliğine hazır mıyız?
Limitleri yine aştık
Balinaların şarkılarına ne olacak?
Katil robot uyarısı
Normal(!)
Yapay zekânın kahkahası
Ütopyalar zamanı…
Uygarlığımızdan geriye ne kalacak?
Çölleşme
Oyuna sahip çık
Plastiğe boğulmak…
Dünyayı kim kurtaracak?
Adalet yürüyüşçülerini kim dinledi?
Dünya Göçmen Kuşlar Günü
Rengimiz kararmadan
Yapay zekâ yargıçlar...
Dünya Günü
Geleceğin jurnalci nesneleri
Hedeflenmek
Son gergedan
Serçesiz olmaz!
İnternet, hayaller ve gerçekler
Artırılmış gerçekliğin büyülü kentleri…
Spartaküs’ün öcü...
Dünya daha büyük!
Suçla mücadeleyi oyunlaştırmak
Ne oluyor bu robotlara?
Bataklık diye diye...
Neden öldürüyoruz?
Biz değil, algoritmalar suçlu
Nefesinizi ne kadar tutabilirsiniz?
Dünya 3.2 derece ısınırsa...
Dünyanın tüm dillerini anlamak
Gölge etme…
İnternetin babası Mustafa Akgül...
‘Soluk Mavi Nokta’