Serçesiz olmaz!

Serçesiz olmaz!

25.03.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Bir gün köydeki bahçemde toprağı çapalarken omzuma bir serçe kondu. Omzuma takılacak hiçbir apoletin beni o andaki kadar seçkin kılamayacağını hissettim.”
Ünlü “Walden” kitabının yazarı Henry David Thoreau’a ait bu sözler. “Walden” çevrecileri, alternatif yaşam arayışındaki insanları, hippileri, 68 kuşağını etkilemiş bir kitap. Thoreau’un iki yıl boyunca ormanda kendi yaptığı bir kulübede yalnız bir yaşam sürdükten sonra yazdığı bir kitap. Thoureau’un “sivil itaatsizlik” üzerine söylev ve yazılarının da Mahatma Gandhi, Martin Luther King ve Emma Goldman’a ilham verdiği söylenir. Emma Goldman’ın o ünlü sözünü anımsarsınız:
Dans edemeyeceksem, bu devrim benim devrimim değildir.”
Geçen hafta “Dünya Serçe Günü”ydü. 2010 yılından beri her 20 Mart’ta dünyada çeşitli etkinlikler yapılıyor. Çünkü en yaygın kuş türü diye bildiğimiz serçelerin bile sayıları giderek azalıyor dünyada. Oysa serçelerin insanlığın değişimine en iyi uyum sağlayan kuş türü olduğunu düşünürdük. Hele ev serçeleri hep insanlarla içli dışlı olmuştur. Demek onlar bile artık yaşanan bu değişime ayak uyduramaz oldular. İngiltere’de son 40 yılda serçelerin yüzde 68’i yani 20 milyon serçe yok oldu. Hollanda’da serçeler nesli tehlike altındaki tür olarak kırmızı listeye alındı. Doğa Derneği’ne göre son on yılda Anadolu’da da serçelerin sayısı giderek azalıyor. Küçük dostlarımız giderek doğadan uzaklaşan düşünce ve yaşam biçimimiz nedeniyle her geçen gün yok oluyor, kimse farkına varmadan hayatlarımızdan çıkıp gidiyorlar.
Peki gitsinler mi? Buna izin verecek miyiz? Yoksa onları kurtarmak için çare mi arayacağız? Serçelere dikkat çekmek için bu yıl da “Dünya Serçe Günü”nde İstanbul’da Validebağ korusunda, Kadıköy’de, İzmir’de fuarda, Eskişehir’de, Sakarya’da, Ankara Kuğulu Park’ta ve daha pek çok yerde etkinlikler yapıldı. İnternette sosyal medyada serçeler yok olmasın diye çabalayan güzel insanların fotoğraflarına bakarken, yazının girişindeki o tümce geldi aklıma.

***

Dünya Serçe Günü” nedeniyle Doğa Derneği tarafından hazırlanan bildiriye “Serçesiz olmaz” başlığı atılmış. Bildiriyi okurken aklıma Silivri cezaevinin serçeleri geldi. Düşünün ki Silivri’de demir parmaklıklar arkasındasınız. Doğal olarak keyfiniz kaçık. Sonra bir sabah pencerenize birserçe gelir, camı tıklatır gagasıyla. Öyle heyecanlanırsınız ki... Bütün koğuş heyecanlanır. O kasvetli karanlık o küçücük misafirle birden aydınlanır... Hemen ekmek kırıntıları serpiştirilir camın kenarına. Plastik çay tabağına su konur. Kantinden kuş yemi siparişi verilir... Kantinde pek çok şey yoktur ama kuş yemi vardır. İyi ki de vardır. O ilk serçe baharın habercisi. Sonra diğerleri gelir. Sabahları kuş sesiyle uyanmaya başlar Silivri cezaevi. Tam da Şükrü Erbaş’ın dizesinde anlattığı gibi:
“Güneş değil, inandım
Serçeler başlatıyor sabahı...”
Silivri’de artık serçeler başlatır sabahı. O müziksiz soğuk duvarların arkasında volta atarken, kendinizi ıslıkla “La Vie en rose” çalarken yakalarsınız birden. Sahi, Edith Piaf’a “kaldırım serçesi” adını takarken ne düşünüyordu Louis Leplee?
Çiftleşme zamanı öyle gürültülüdür ki... Fakat yavrular dünyaya geldiğinde cezaevindeki hava tümden değişir. Yavruların bazıları ilk denemede beceremez uçmayı. Kanatları henüz yeterince güçlenmemiştir. Düşerler yuvadan. Yavrulara yardım etmeye çabalarsınız. “Alcatraz Kuşçusu”nun öyküsü de elbette anımsanır.
Yavrular uçsun diye elinizden geleni yaparsınız. Siz özgürlüğünüzden yoksunsunuz ya. Hiç olmazsa o minicik kuş uçsun, özgür olsun istersiniz. MuratSabuncu,birserçeninağzından düşen papatyayı ne güzel anlattı. Hiç umulmadık bir anda bir serçenin ağzından düşen bir çiçek hayata umut katar Silivri’de.
Ve bazen insan bir serçe yüreğiyle tutunur dünya dalına.
Diyeceğim o ki, çevreciler haklı: “Serçesiz olmaz”. Hele Silivri’de, hiç olmaz.
Şimdi Silivri’de yine serçe zamanı. Akın Atalay hâlâ cezaevinde. 511 gün oldu. Bu yıl serçeleri yalnız karşılayacak. Keşke adalet yerini bulsa ve o da serçeleri Validebağ’da karşılayabilseydi. Serçelere selam söyle bizden Akın. Az kaldı. Dayan kardeşim.

Yazarın Son Yazıları

Önce Cumhuriyet!

Önce Cumhuriyet!

Devamını Oku
09.09.2018
İklim için ses ver!

İklim için ses ver!

Devamını Oku
02.09.2018
Özel yaşamın sonu mu?

Özel yaşamın sonu mu?

Devamını Oku
26.08.2018
Çatılar boş mu kalacak?

Çatılar boş mu kalacak?

Devamını Oku
19.08.2018
İklim değişikliğine hazır mıyız?

İklim değişikliğine hazır mıyız?

Devamını Oku
12.08.2018
Limitleri yine aştık

Limitleri yine aştık

Devamını Oku
05.08.2018
Balinaların şarkılarına ne olacak?

Balinaların şarkılarına ne olacak?

Devamını Oku
29.07.2018
Katil robot uyarısı

Katil robot uyarısı

Devamını Oku
22.07.2018
Normal(!)

Normal(!)

Devamını Oku
15.07.2018
Yapay zekânın kahkahası

Yapay zekânın kahkahası

Devamını Oku
08.07.2018
Ütopyalar zamanı…

Ütopyalar zamanı…

Devamını Oku
01.07.2018
Uygarlığımızdan geriye ne kalacak?

Uygarlığımızdan geriye ne kalacak?

Devamını Oku
24.06.2018
Çölleşme (17.06.2018)

Çölleşme

Devamını Oku
17.06.2018
Oyuna sahip çık (10.06.2018)

Oyuna sahip çık

Devamını Oku
10.06.2018
Plastiğe boğulmak…

Plastiğe boğulmak…

Devamını Oku
03.06.2018
Dünyayı kim kurtaracak?

Dünyayı kim kurtaracak?

Devamını Oku
27.05.2018
Adalet yürüyüşçülerini kim dinledi?

Adalet yürüyüşçülerini kim dinledi?

Devamını Oku
20.05.2018
Dünya Göçmen Kuşlar Günü

Dünya Göçmen Kuşlar Günü

Devamını Oku
13.05.2018
Rengimiz kararmadan

Rengimiz kararmadan

Devamını Oku
06.05.2018
Yapay zekâ yargıçlar...

Yapay zekâ yargıçlar...

Devamını Oku
29.04.2018
Dünya Günü

Dünya Günü

Devamını Oku
22.04.2018
Geleceğin jurnalci nesneleri

Geleceğin jurnalci nesneleri

Devamını Oku
15.04.2018
Hedeflenmek

Hedeflenmek

Devamını Oku
08.04.2018
Son gergedan

Son gergedan

Devamını Oku
01.04.2018
Serçesiz olmaz!

Serçesiz olmaz!

Devamını Oku
25.03.2018
İnternet, hayaller ve gerçekler

İnternet, hayaller ve gerçekler

Devamını Oku
18.03.2018
Artırılmış gerçekliğin büyülü kentleri…

Artırılmış gerçekliğin büyülü kentleri…

Devamını Oku
11.03.2018
Spartaküs’ün öcü...

Spartaküs’ün öcü...

Devamını Oku
04.03.2018
Dünya daha büyük!

Dünya daha büyük!

Devamını Oku
25.02.2018
Suçla mücadeleyi oyunlaştırmak

Suçla mücadeleyi oyunlaştırmak

Devamını Oku
18.02.2018
Ne oluyor bu robotlara?

Ne oluyor bu robotlara?

Devamını Oku
11.02.2018
Bataklık diye diye...

Bataklık diye diye...

Devamını Oku
04.02.2018
Neden öldürüyoruz?

Neden öldürüyoruz?

Devamını Oku
28.01.2018
Biz değil, algoritmalar suçlu

Biz değil, algoritmalar suçlu

Devamını Oku
21.01.2018
Nefesinizi ne kadar tutabilirsiniz?

Nefesinizi ne kadar tutabilirsiniz?

Devamını Oku
14.01.2018
Dünya 3.2 derece ısınırsa...

Dünya 3.2 derece ısınırsa...

Devamını Oku
07.01.2018
Dünyanın tüm dillerini anlamak

Dünyanın tüm dillerini anlamak

Devamını Oku
31.12.2017
Gölge etme…

Gölge etme…

Devamını Oku
24.12.2017
İnternetin babası Mustafa Akgül...

İnternetin babası Mustafa Akgül...

Devamını Oku
17.12.2017
‘Soluk Mavi Nokta’

‘Soluk Mavi Nokta’

Devamını Oku
10.12.2017