Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İki
İnsanlar biraz da sözcüklerinden doğru sevilirler, eski sözcüklerinden yenilerinden, mırıldandıklarından, bazen söylenmesi gerekeni söylemediklerinden, doluluktan boşluktan, delilikten hoşluktan, içinden geleni dışına taşıyamamaktan, çok tekrardan, çok suskunluktan, sessiz kalmaktan... İnsanlar biraz da sözcüklerinden doğru anlaşılır ve sevilmezler.
\n“Günler geçer ve çalışır şafağın değirmeni.” Ne tuhaf, ikidir yazı yazıyorum, ikidir yazı yazıyorum ve yalnızca Turgut Uyar’ı hatırlıyorum. Üstelik şiirleri değil, sıkıntısı ezberimde. Sıkıntısından başka hiçbir şeyi de yok ezberimde bu yaz günleri. Belki de en sıkı şiiri sıkıntısıydı Turgut Uyar’ın. Bize şiiri kadar değerli bir şeyi, sıkıntıyı da armağan edip gitti. İkisini hep yan yana düşündüğümden mi ne, Edip Cansever’le Turgut Uyar’ın sıkıntıları da yazla ağırlaşmış, yazdan yasa dönüşürmüş gibi gelir bana.
\nTurgut Uyar’ın sıkıntısından başka hiçbir şeyi de ezberimde değil bu cumartesi yazında. O da ezberimin kuvvetli olmasından değil, tam tersine çok güçsüz olmasından. Öyle güçsüz ki bir daha ezberlemek zorunda kalmamak için hiçbir şeyi unutmuyorum. Demek ki getirip getirip eylüllere ekimlere, alışıldık güz hüzünlerine sıkıştırdığımız Turgut Uyar da yazın güzünde okunmalıymış, yaşın güzünde. Hem onun kendisiyle, sistemle, insanlarla, evle, hayatla, dünyayla, şiirle ve ezcümle varoluşla derdi, sıkıntısı da en çok yazları ateşli bir hastalık gibi yükselirmiş.
\nAcaba bazı insanların da, sözgelimi bir güz olarak yaza sığınanlar gibi, geceye kaçmaları, ruhlarını gündüzde unutup, bırakıp, geceleri kendilerinin bir üst ya da alt katı olarak gövdelerine taşınmaları ve geceleri yanlarına gövdelerinden başka bir şey almamaları da benzer bir varoluş sıkıntısından mıdır?
\nBazı şiirler kâğıda yazılır, bazı şiirler boşluğa, bazıları önceden yazılır, zamanını, okurunu ve anlamını bekler, bazı şiirler sıcağı sıcağına yazılır, gölgede temize çekilir, bazı şiirler acıtarak tene, bazıları kanatarak ruha, bazıları varlıkla yaralı bir yokluğa, bazıları şaşkınlığa, hayrete, fakat bütün şiirler yarım kalmışlığa yazılır. Hem her şey yarım kalmayacak mıdır? İşte şiir ve hayat, iki yarım. Fakat birbirlerini tamamlayıp bir bütün oluşturacaklarını kim söyleyebilir? Onlar yine iki yarım olarak kalacaklardır. İki yarım bir bütün etmez, biri şiir biri hayatsa o yarımların.
\nTurgut Uyar’ı, trajik duygusunu, o karabasanı, sıkıntıyı, parçalanmışlığı, yarımlığı, kalmışlığı, olanaksızlığı, yalnızca acının tekrarlandığını ve bunlar gibi ağırlıkları, fazlalıkları,eksiklikleri, karanlıkları, sınırda olmayı, kıyıda olmayı, düşmeyi, olmazlığı, umarsızlığı...
\nİnsanlar bazen de kaç kişi olduklarından doğru mu sevilirler, Edip Cansever’in dizesiyle “Bir kişi bile değilim yalnızlıktan” dediğimiz yerde “Beni iki kişi bırak” demenin bir anlamı olacaksa eğer, beni iki yaza bırak demeli, beni iki yarıma...
\nBir, Can Yücel’in dediği gibi “umutsuzluktur şairin işi”.
\nİki, Turgut Uyar’ın dediği gibi “sıkıntı devrimcidir”.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği