Hikmet Çetinkaya

Kanlı Bulmaca...

14 Şubat 2013 Perşembe

\n

Toplum olarak suikastlara, mayınlı, bombalı tuzaklara, cinayetlere alışığız.\n

\n

Bu ülkede terör 30-40 yıldır sürüyor... \n

\n

12 Eylül öncesi kanlı 1 Mayıs’ları yaşadık. Otelin yüksek katlarına yerleştirilen, ABD’den ithal ve yerli malı tetikçilerle keskin nişancıların Taksim Alanı’nı nasıl alev alev yaktığına, kaçışan insanların Kazancı Yokuşu’nda ezilerek can verdiklerine tanık olduk.\n

\n

Biz, kontrgerillayı, derin devleti, devlet içindeki silahlı çeteleri de biliyoruz, vur emrini veren büyük patronu da.\n

\n

Kahramanmaraş’ı, Çorum’u, İnciraltı katliamını, Doğan Öz’ün kimler tarafından öldürüldüğünü de...\n

\n

Savcı Doğan Öz,derin devletin giz perdesini açmak üzereydi.\n

\n

Komut geldi hemen:\n

\n

İndirin aşağıya, defterini dürün!\n

\n

Evinden çıktı, arabasına giderken silahlar patladı.\n

\n

Öz’ü kimin öldürdüğü belliydi ve hâlâ yaşıyor Ankara’da...\n

\n

Ya toplu kıyımlar, Balgat, Bahçelievler katliamı, katillere Nevşehir Emniyet Müdürlüğü’nden verilen yeşil pasaportlar, Edirne Gümrüğü’nden Bulgaristan’a sorunsuz geçişler!\n

\n

Dedim ya, yaşadık toplum olarak bunları ama çoktan unuttuk!\n

\n

***\n

\n

Unutkanlık üzerine bir yarışma yapılsa dünya sıralamasında birinci geliriz, hiç kuşkunuz olmasın...\n

\n

Düşünceyi ifade özgürlüğünde son sıralarda olsak bile unutkanlıkta asla ve asla bizi geçen olmaz!\n

\n

Bunca cinayetleri, kıyımları, sabotajları çözmeden, devletin kılcal damarlarına girmiş, ne darbe hazırlıklarını, ne de kirli çamaşırları ortaya falan çıkaramazsınız.\n

\n

Doğan Öz bir Cumhuriyet Savcısı... NATO destekli Türkiye Cumhuriyetinin gladyosunun öldürünbuyruğuyla ortadan kaldırılırken Uğur Mumcu, Musa Anter, Ahmet Taner Kışlalı, Gaffar Okkan, Necip Hablemitoğlu, Hrant Dink cinayetlerini aynı örgütlü güç işledi mi işlemedi mi?\n

\n

12 Eylül öncesi özellikle Doğan Öz suikastına bakarsanız, 90’ ve 2000’li yıllarda işlenen cinayetleri ve kıyımları görürsünüz.\n

\n

Trabzon’da rahip Santoro, Hrant Dink suikastı, Malatya Zirve Yayınevi kıyımı...\n

\n

Önemli olan tetikçilerin yakalanması, bilmem kaç yıl ceza alması değil, o karakutunun içinde kimlerin olduğuna bakılmasıdır.\n

\n

Bu, hiçbir zaman olmadı!\n

\n

İstediğimiz kadar yazalım ve çizelim...\n

\n

Gazi Mahallesi katliamından başlayalım, Uludere’ye, Başbağlar’a kadar uzanalım...\n

\n

Tam sırası, ABD Büyükelçiliği’ndeki kanlı eyleme bakalım, hepsi aynı kapıya çıkar...\n

\n

Unutup gideriz, üstünü örter, bakarız...\n

\n

Ölenler insandır, dini, ırkı, dili, mezhebi ne olursa olsun.\n

\n

İnsan olanın vicdanı sızlar...\n

\n

Akçakale sınır kapısında patlayan bomba da, Kızılay’da patlayan bomba da...\n

\n

Masal dinlemesini, erken yatıp geç uyanmasını bilen bizler bu aymazlıktan kurtulamadığımız sürece terör alıp başını gidecektir.\n

\n

Akçakale’de 14 ölü, 26 yaralı...\n

\n

Bir hafta sonra anımsamayız bile ne olduğunu!\n

\n

***\n

\n

Acı ama gerçek olan, kan tüccarlarının, kan emicilerinin Türkiye’yi mesken tutmaları...\n

\n

Devletin yaşananları gördüğü halde bir şey yapamaması.\n

\n

Ülkeyi yönetenler Hatay ve İskenderun’da dış ülkelerin istihbarat ajanlarının cirit attığını bildikleri halde ne yapıyorlar dersiniz?\n

\n

Ben savaştan değil barıştan yanayım!\n

\n

Ben ölümden yana değil, hayatın çiçeklenmesinden yanayım!\n

\n

Şehit cenazelerini görmek istemiyorum...\n

\n

Akan kan dursun, artık yeter, diye avaz avaz bağırıyorum!\n

\n

40 yılımız acılarla, ölümlerle geçti!\n

\n

Doğan Öz’ü, Uğur’u, Kışlalı’yı, Anter’i, Gaffar Okkan’ı, Hablemitoğlu’nu gözümüzün önünde öldürdüler...\n

\n

Ayrımcılıkla, kıyımlarla, cinayetlerle bir yere gelinmez...\n

\n

Hayatımız kanlı bulmacaolmasın!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları