Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Genç Delikanlı Aziz Yıldırım
\n\n\n
Gün ışığı ortaya çıkmadan Silivri’ye yol alıyoruz. Dondurucu bir soğuk, bazı yerlerde beyaz örtü kalkmamış. Konvoylar halinde F.Bahçeli taraftarların doldurduğu otobüslerin yanımızdan geçtiğini görüyorum. Cezaevine varmamız 40-45 dakikayı buluyor. Adım başı jandarma. Yakın aralıklarla kimliklerimizi göstermek zorunda kalıyoruz. Ancak herhangi bir zorluk yok. Duruşma salonuna girmek için kapıya yaklaşıyoruz. Basın kartımızla birlikte telefonlarımızı teslim edip, verdikleri kartı boynumuza asıyoruz.
\nÖnce ‘kafe’ bölümüne geçiyoruz, sıcak çay beni kendime getiriyor. Sonra yavaş yavaş salona doğru ilerliyoruz. Burası oldukça büyük. Basının yoğun ilgisi karşısında yetkililer bize sunulan yeri genişletiyor. Yine karşımda sayıları 120-130’u bulan avukat ordusu. Çalışmalar son aşamaya geliyor. F.Bahçe yönetimi tam kadro ‘izleme’ bölümünde yerini alıyor. Burada aynı zamanda hem tutuklu hem de tutuksuz yargılananların yakınları bulunuyor.
\nSaatler 09.15’i gösterdiğinde ara kapıdan tutuklular ‘tek sıra’ halinde içeriye giriyor. Hepsi takım elbiseli. Aziz Yıldırım’ın koltuğunun altında ‘üç’ kabarık dosya olduğunu görüyorum. Aziz Başkan, Mecnun Otyakmaz’ı “Gel başkan” diye yanına oturtuyor. Yıldırım’ın avukatlarından Abdullah Kaya, başkanın önüne dizüstü bilgisayar getiriyor. Aziz Yıldırım açıyor ekranı ve daha önceden ‘şike’ olduğu iddia edilen maçları izlemeye başlıyor. Mecnun Başkan da kendisine iştirak ediyor. Bazı tutuklular, tutuksuzların yanına giderek sarmaş dolaş oluyor. Şekip Mosturoğlu’nun gözlerinin dolduğunu görüyorum, çok zayıflamış. Ayakta zor duruyordu sanki. Bülent Uygun, İlhan Ekşioğlu, Cemil Turan, Tamer Yelkovan yerlerinden kalkıp, Ümit Karan, Serkan Acar, Samet Güzel, Hasan Çetinkaya, Yavuz Ağırgöl ve Tayfur Havutçu’dan oluşan bölüme gelip, kısa süreli de olsa sohbete dalıyorlar.
\nSonra Aziz Yıldırım ile Mecnun Otyakmaz geliyor buraya. Aziz Başkan koltuğundan kalktığında izleme bölümündeki arkadaşlarına, aile dostlarına el sallamaya başlıyor. Yöneticilerden bazılarının başkana kendilerini göstermek için yoğun çaba harcadıklarına tanıklık ediyorum... Başkanın el sallaması, şakalaşması 5 dakikayla sınırlı kalıyor. Keyfi yerinde, gülücükler atıyor, gençleşmiş. 20 yaşında delikanlı görüntüsü çiziyor, fazla kilolarını atmış. Saçları ağırmış olsa da sağlığı çok iyi. Sanırım zaman buldukça spor yapıyor.
\n‘Sabıkanız var mı?’
\nSaat 09.35’te ‘Duruşma başlıyor’ anonsu yapılıyor. Herkes koltuğuna dönüyor. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ‘kimlik tespiti’ yapılacağını açıklıyor. Başlıyor tek tek tutuklulara sormaya... ‘Ahmet.. Mehmet..Ali..’ derken sıra geliyor Aziz Yıldırım’a. Ana adı, baba adı... Doğum tarihi.. Aylık kazancınız; “30 bin TL”, göreviniz: “Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı”, Sabıkanız var mı? Yanıt: “Buraya gelene kadar yoktu”...
\nSonra tutuksuzlara geçiliyor. O da bitiyor, bu kez sırada avukat yoklaması var. Aziz Yıldırım’ı 8 avukat temsil ediyor. Önleri dosyalarla dolu. Sürekli başkanla temas halindeler. Başkan bir şey söyledikçe dosyaları karıştırmaya başlıyorlar. Öğleni bulmak üzereyiz. Sıra geliyor iddianamenin okunmasına. Ancak okunmadan önce Mehmet Ekinci bir açıklama yapmak istiyor: “İddianameyi süratli bir şekilde okuyup bitirmek istiyoruz. Her şey süratli olacak. İddianamenin özeti için talepte bulunuldu ancak heyet olarak bizler tamamının okunmasına karar verdik. Şurası iyi bilinsin ki biz sporu, takımları yargılamıyoruz. Her birinin 100 yıllık değerleri var. Bizim görevimiz yargılama yapmak. Eğer dosyada bir yanlışlık, bir yakıştırma, bir olgu varsa bunu çözecek olan bizleriz. Bu iddianameyi dört gün içinde bitirip Çağlayan’a dönmek istiyoruz.”
\nArdından 406 sayfadan oluşan iddianamenin okunmasına geçiliyor. Uzun sürecek. Medya ‘mola’yı tercih ediyor. Ancak biraz fazla gürültü yapılmış olmalı ki Ekinci’den önce “Sessiz olun, düzeni bozmayın” tepkisi, ardından salon görevlilerine “Kapıları kilitleyin” uyarısı geliyor. Giren giriyor, giremeyen dışarıda kalıyor. Bir saatlik dinlenme ve yemek arasında Aziz Yıldırım salon çıkışında medyayla sohbete giriyor. Başkanın her sözü manşetlik. Ağzına geleni söylüyor da söylüyor, hiç kimseden çekinmeden. Peki neden yapıyor bunları? Eşi, çocuğu, dostları için değil, F.Bahçe için...
\nSalonun dışına çıktığımda köfte-sucuk kokuları burnuma geliyordu. Silivri, Kadıköy olmuştu. Bir tarafta Sarı - Lacivertli yandaşların tezahüratları, diğer yanda kurulan çadırların içinde ısınma turları. F.Bahçeliler, ‘Sevgililer Günü’nü sevgililerinden uzak, burada kutluyorlardı. Her birine helal olsun. Bugün iddianamede ikinci perde günü... Yine takipte olacağız..
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği