Hilmi Türkay

Genç Delikanlı Aziz Yıldırım

15 Şubat 2012 Çarşamba
\n

\n\n\n

Gün ışığı ortaya çıkmadan Silivriye yol alıyoruz. Dondurucu bir soğuk, bazı yerlerde beyaz örtü kalkmamış. Konvoylar halinde F.Bahçeli taraftarların doldurduğu otobüslerin yanımızdan geçtiğini görüyorum. Cezaevine varmamız 40-45 dakikayı buluyor. Adım başı jandarma. Yakın aralıklarla kimliklerimizi göstermek zorunda kalıyoruz. Ancak herhangi bir zorluk yok. Duruşma salonuna girmek için kapıya yaklaşıyoruz. Basın kartımızla birlikte telefonlarımızı teslim edip, verdikleri kartı boynumuza asıyoruz.

\n

Önce kafebölümüne geçiyoruz, sıcak çay beni kendime getiriyor. Sonra yavaş yavaş salona doğru ilerliyoruz. Burası oldukça büyük. Basının yoğun ilgisi karşısında yetkililer bize sunulan yeri genişletiyor. Yine karşımda sayıları 120-130’u bulan avukat ordusu. Çalışmalar son aşamaya geliyor. F.Bahçe yönetimi tam kadro izleme bölümünde yerini alıyor. Burada aynı zamanda hem tutuklu hem de tutuksuz yargılananların yakınları bulunuyor.

\n

Saatler 09.15i gösterdiğinde ara kapıdan tutuklular tek sıra halinde içeriye giriyor. Hepsi takım elbiseli. Aziz Yıldırımın koltuğunun altında üç kabarık dosya olduğunu görüyorum. Aziz Başkan, Mecnun OtyakmazıGel başkan diye yanına oturtuyor. Yıldırımın avukatlarından Abdullah Kaya, başkanın önüne dizüstü bilgisayar getiriyor. Aziz Yıldırım açıyor ekranı ve daha önceden şike olduğu iddia edilen maçları izlemeye başlıyor. Mecnun Başkan da kendisine iştirak ediyor. Bazı tutuklular, tutuksuzların yanına giderek sarmaş dolaş oluyor. Şekip Mosturoğlunun gözlerinin dolduğunu görüyorum, çok zayıflamış. Ayakta zor duruyordu sanki. Bülent Uygun, İlhan Ekşioğlu, Cemil Turan, Tamer Yelkovan yerlerinden kalkıp, Ümit Karan, Serkan Acar, Samet Güzel, Hasan Çetinkaya, Yavuz Ağırgöl ve Tayfur Havutçudan oluşan bölüme gelip, kısa süreli de olsa sohbete dalıyorlar.

\n

Sonra Aziz Yıldırım ile Mecnun Otyakmaz geliyor buraya. Aziz Başkan koltuğundan kalktığında izleme bölümündeki arkadaşlarına, aile dostlarına el sallamaya başlıyor. Yöneticilerden bazılarının başkana kendilerini göstermek için yoğun çaba harcadıklarına tanıklık ediyorum... Başkanın el sallaması, şakalaşması 5 dakikayla sınırlı kalıyor. Keyfi yerinde, gülücükler atıyor, gençleşmiş. 20 yaşında delikanlı görüntüsü çiziyor, fazla kilolarını atmış. Saçları ağırmış olsa da sağlığı çok iyi. Sanırım zaman buldukça spor yapıyor.

\n

Sabıkanız var mı?’

\n

Saat 09.35te Duruşma başlıyoranonsu yapılıyor. Herkes koltuğuna dönüyor. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ‘kimlik tespitiyapılacağını açıklıyor. Başlıyor tek tek tutuklulara sormaya... Ahmet.. Mehmet..Ali.. derken sıra geliyor Aziz Yıldırıma. Ana adı, baba adı... Doğum tarihi.. Aylık kazancınız; 30 bin TL, göreviniz: Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı, Sabıkanız var mı? Yanıt: Buraya gelene kadar yoktu...

\n

Sonra tutuksuzlara geçiliyor. O da bitiyor, bu kez sırada avukat yoklaması var. Aziz Yıldırımı 8 avukat temsil ediyor. Önleri dosyalarla dolu. Sürekli başkanla temas halindeler. Başkan bir şey söyledikçe dosyaları karıştırmaya başlıyorlar. Öğleni bulmak üzereyiz. Sıra geliyor iddianamenin okunmasına. Ancak okunmadan önce Mehmet Ekinci bir açıklama yapmak istiyor: İddianameyi süratli bir şekilde okuyup bitirmek istiyoruz. Her şey süratli olacak. İddianamenin özeti için talepte bulunuldu ancak heyet olarak bizler tamamının okunmasına karar verdik. Şurası iyi bilinsin ki biz sporu, takımları yargılamıyoruz. Her birinin 100 yıllık değerleri var. Bizim görevimiz yargılama yapmak. Eğer dosyada bir yanlışlık, bir yakıştırma, bir olgu varsa bunu çözecek olan bizleriz. Bu iddianameyi dört gün içinde bitirip Çağlayana dönmek istiyoruz.

\n

Ardından 406 sayfadan oluşan iddianamenin okunmasına geçiliyor. Uzun sürecek. Medya molayı tercih ediyor. Ancak biraz fazla gürültü yapılmış olmalı ki Ekinciden önce Sessiz olun, düzeni bozmayın tepkisi, ardından salon görevlilerine Kapıları kilitleyinuyarısı geliyor. Giren giriyor, giremeyen dışarıda kalıyor. Bir saatlik dinlenme ve yemek arasında Aziz Yıldırım salon çıkışında medyayla sohbete giriyor. Başkanın her sözü manşetlik. Ağzına geleni söylüyor da söylüyor, hiç kimseden çekinmeden. Peki neden yapıyor bunları? Eşi, çocuğu, dostları için değil, F.Bahçe için...

\n

Salonun dışına çıktığımda köfte-sucuk kokuları burnuma geliyordu. Silivri, Kadıköy olmuştu. Bir tarafta Sarı - Lacivertli yandaşların tezahüratları, diğer yanda kurulan çadırların içinde ısınma turları. F.Bahçeliler, Sevgililer Gününü sevgililerinden uzak, burada kutluyorlardı. Her birine helal olsun. Bugün iddianamede ikinci perde günü... Yine takipte olacağız..

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Rahat yok! 16 Aralık 2024
Kartal'ın suçu neydi? 12 Aralık 2024
Fırsatı kaçırmadı 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları