Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çocuklar Büyüdü

09 Ocak 2012 Pazartesi
\n\n\n

İki ana partiyi, CHP ve APyi kapattılar. 12 Eylül 1980 darbesini yapmak için kışkırttıkları, kan denizine ittikleri çocukları çıkarıp astılar. İşkence çığlıkları yeri göğü inletti. Atlantik ötesinden bağımsızlık simgelerinin karartılması istendi, Atatürk diye diye insanlara zulüm ettiler. İstiklal Marşı, tutukevlerinde cezadan sayıldı. Solcular, Atatürkçüler; vatan hainliğinden tutun yurt yıkıcılığına kadar birçok uyduruk suçla yargılandı, soruşturuldu. Kemalistler evlerinin önünde tek tek avlandı, havaya uçuruldu.

\n

Bu arada... Bildik emekli vaiz sözde aranıyordu, ama il il dolaşıp konuşmalar yapıyor, bankadan gidip emekli maaşını çekebiliyordu. Kenan Evren, kürsülere çıkıp ayetlerle süslü nutuklar atıyordu. Baskı anayasasını onaylamaları için cemaatlarin, tarikatların, şıhların, şeyhlerin sırtı sıvazlandı. Devletin imamları Suudi parasıyla yurtdışına gönderildi. Bugün anayasadan laiklik kalksın diyen imam hatip mezunları, ilkokullara, liselere müdür atandı. Zorunlu din dersi anayasaya kondu. Alevi köylerine cami yapıldı. Takunyalıdiye bilinen Turgut Özal, başbakan yardımcılığına getirildi, yetmedi, Başbakanlıka, Cumhurbaşkanlığına yol açıldı.

\n

12 Eylülcülerin o gün besledikleri, korudukları, kolladıkları; bugün onları tasfiye ediyor.

\n

Ali Sirmenin geçenlerde yazdığı gibi, kuklacı, kuklayı değiştirdi, o kadar...

\n\n\n

Düzey

\n\n\n

Mümtazer Türköne, 12 Eylülcülerin Atatürkün adını vererek kurdukları devlet dairesinden istifa ederkenAtatürkçülüğün çok çiğ, cıvık, ilkel, çağdışı bir düşünce forumu olduğunu düşünüyorum. Ne kadar Atatürkçü tanıdıysam sadece ve sadece Atatürkçü vasfıyla mevki, kariyer yapmış yeteneksiz, kifayetsiz adamlardıdemiş.

\n

Düşünün, bu düzeyde bir adamı, Atatürkün kurduğu Cumhuriyetin Cumhurbaşkanı, o devlet dairesine atayabildi.

\n\n\n

Yürüyüşün etkisi

\n\n\n

Zonguldak madenci yürüyüşünün 21. yıldönümünde Ankara büromuzun kültür merkezinde düzenlediğimiz açık oturumda Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, yürüyüşün etkilerini şöyle özetledi:

\n

Kamu kesiminde ortalama çıplak brüt ücret 478 bin liradan birinci yıl ilk altı ay için 1.470.000 liraya, ikinci altı ay için 1.868.760 liraya yükselmiştir. Bu büyük eylem, havzadaki özelleştirme politikalarını etkilemiş, taşeronlaşma ve maden sahalarının kiralanması ertelenmiştir.

\n

1987 yılından 1990 yılına kadar Türk-İşe bağlı 32 sendikanın 15inin genel başkanı değişmiştir. 32 sendikada 196 genel merkez yönetim kurulu üyesinin 97si yani yüzde 49u değişmiştir. Türk-İşe bağlı 32 sendikanın şube başkanlarından 373 şube başkanı aynı kalmış, 338 şube başkanı değişmiş yani yüzde 50lik bir oranda değişme olmuştur.

\n

Bugün sendika yöneticilerinin çoğunluğu AKP yörüngesindeyken, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, arkadaşımız Mustafa Çakıra, kıdem tazminatı hakkı işçinin elinden alınırsa genel grev yapacaklarını söylemiş...

\n

İnansak mı?

\n\n\n

Havada kurumlar

\n\n\n

SBF Öğretim Üyesi Onur Karahanoğulları, Cumhurbaşkanının imzaladığı Bakanlar Kurulunun Atanmasına Dair İşlemde yapılan bir hatanın, Bülent Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay ve Bekir Bozdağın başbakan yardımcılıklarını tartışmalı hale getirdiğine ilişkin hukuksal bir değerlendirme yaptığını Cumhuriyet okurları biliyor.

\n

Karahanoğulları, söz konusu işlemde başbakan yardımcısı görevlendirmesini onaylamave bakanlıklara listede gösterilen kişileri atamabulunduğuna dikkat çekerek, Başbakana yardımcı bakanlar görevlendirilmesi için kişinin öncelikle anayasanın 109. maddesine uygun biçimde başbakanca seçilmiş ve cumhurbaşkanınca bakan olarak atanmış olması gerekir. Bakan olmayan bir kişinin görevlendirilmesi ve bakanlar kuruluna dahil edilmesi anayasanın 109. maddesine aykırıdır değerlendirmesini yapmıştı.

\n

Bu durumda; TRTden Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığına, Diyanet İşleri Başkanlığından Hazine Müsteşarlığına değin birçok kurum ve kuruluşu başbakan yardımcılarına bağlayan 2011/7 sayılı Başbakanlık Genelgesi de tartışmalı hale geliyor.

\n

Tüm bu kurum ve kuruluşların durumu anayasal anlamda şu anda havada...

\n

\n\n\n

Kızılırmak

\n

Yurttaş Zafer İnce, AKPli Avanos Belediyesinin Kızılırmak kenarında kaçak ve ruhsatsız yapılanmaya olanak tanıdığı savıyla Cumhuriyet Savcılığına başvurdu:

\n

Belediyenin öncelikle bir imar düzenlemesi yapması gerektiği halde, böyle bir düzenleme yapılmadan, kaçak, ruhsatsız olarak ırmak kıyısında yapılar yapılmasına izin verilmiş ve belediye imkânları ile kıyı düzenlemesi yapılıyormuş gibi pazarlanarak firmalara ait işyerlerine çevre düzenlemesi yapılmıştır. Nitekim DSİ Kayseri 12. Bölge Müdürlüğü, Avanos Mal Müdürlüğüne yazı yazarak bu yapıların hukuka aykırı olduğunu belirtmiş ve yıkılmalarını talep etmiştir.

\n

Yetecek

\n

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bölgesel de değil, global ölçekte başarı peşindeyiz demiş.

\n

Sınırdan girenin kim olduğunu bulabilse bir, yerel başarı bile yetecek aslında.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları