Ezbere Önyargılar

17 Haziran 2023 Cumartesi

Siyasette genellikle böyledir. Bir görev için yeni bir ad ortaya atıldığında, hemen karşı söylemler başlar: Yok, ondan lider olmaz; yok, o iş bilmez; yok, o beceremez...

Ezbere önyargılar insanları yanıltır.

CHP’de, Kemal Kılıçdaroğlu yönetime geldiğinden bu yana başlayan sağcılaşma hareketiyle birlikte epeydir seçim kazanamayan parti üst yönetiminin değişmesi, parti toprağının havalandırılarak örgütün üretken kılınması bir zorunluluk gibi gözüküyor.

Bu çerçevede, son günlerde adı öne çıkan Özgür Özel için de olumsuz değerlendirmelerin parti içinde ve dışında dillendirildiği gözleniyor.

Özgür Özel, CHP’li bir aileden geliyor. İyi eğitim almış, iki dil bilen, demokratik kitle örgütlerinin yönetimlerinde piştikten sonra CHP’de siyasete atılmış, partinin çeşitli kademelerinde görev yapmış, kamuoyunda yakından tanınan bir siyasetçi.

Soma faciası sonrası emek mücadelesine, insan haklarına yönelik haksızlıklara karşı yürüttüğü çabaya, CHP’nin geleneksel çizgisine bağlı kalışına bakıldığında Özgür Özel için -partinin temel felsefesini yeniden baş tacı etmek koşuluyla- “Neden olmasın” diye sormak çok doğaldır.

Burada dikkate alınması gereken tek nokta, kurt siyasetçilerin yürüttüğü bir tuzağın devreye girmemesidir.

Nedir o tuzak?

Karşıdaki güçlü rakibe karşı önde bir hedef gösterip aradan sıyrılma taktiği...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun böyle bir yol tutacağını sanmıyoruz.

İFLAS

Aradılar, taradılar; Merkez Bankası’na bula bula ABD’de iflas etmiş olan First Rebuplic Bank’ın yöneticisini buldular.

İflas ettirdikleri bir ülkeyi, ancak iflasçı bir başkan ile kurtaracaklarına inanmışlar bir kere... 

SES BEKLENİYOR

Bize ulaşan iletilerden biliyoruz:

ADD, Eğitim-İş gibi demokratik kitle örgütlerinin açık açık karşı çıktıkları imamların okullarda görevlendirilmesi uygulamasına, yeni seçilen CHP milletvekillerinden ve parti yönetiminden de tepki bekleniyor.

Onlardan henüz kayda değer bir ses çıkmadı. Bekleniyor.

REFORMİST

AKP’den DSP’li Önder Aksakal, Meclis kürsüsünde ilk konuşmasını yaptı:

“Bülent Ecevit, 2004 yılında görevini bıraktığında Türkiye’nin en büyük sorunlarının başında toprak reformunun geldiğini söylemişti; bunu Atatürk’ün, İnönü’nün ve kendisinin de başaramadığını ifade etmişti. Umuyorum, 28’inci dönem parlamentosu önümüzdeki bu feodal sistemin dayatması olan toprak reformu konusunda bir çözüm yolu bulacaktır.”

Sıkı durun, ortaçağ artığı partinin yamağı reforma hazırlanıyor...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları