Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İşsizliği Rakamlarla Çözen Bakan

02 Aralık 2008 Salı

Çalışma Bakanı Faruk Çelikin geçen hafta TBMM’deki konuşmasına bakacak olursak, işten çıkışlarda olağanüstü bir seyir yok:

Aktif sigortalı sayısı olarak olaya baktığımız zaman, 2007 yılı Eylül sonu itibarıyla aktif sigortalı sayısı 9 milyon 198 bin, 2008’de Eylül sonu itibarıyla aktif sigortalı sayısı 9 milyon 706 bin. Yaklaşık 500 bin, sigortalı sayısında, 2007 Eylülü ile 2008 Eylülü arasında bir artış söz konusudur.

İşsizlik oranının, 2007 sonu itibarıyla yüzde 9.9 olduğunu biliyoruz. Temmuz-ağustos-eylül aylarının verilerine baktığımız zaman, işsizlik oranının 9.8 olduğunu; geçen dönem temmuz, ağustos, eylül -üç aylık- rakamlarına baktığımız zaman, 9.2’den 9.8’e çıktığını görme durumumuz var. Yalnız, burada işgücüne katılma oranına baktığımız zaman, orada da 0.5’lik bir artış var.

Gördüğünüz üzere, koskoca Karaköy iskelesini batırma becerisini göstermiş bir kadronun döneminde, bunalım bırakın teğet geçmeyi, değmiyor bile... İşsizlik desen, artmak ne kelime, giderek azalıyor!

Petrol-İş Sendikası uzmanı Aşkın Süzük’e Bakan Çelikin dayandığı rakamları danıştık. Gerçeğin penceresini araladı bize:

Sayın Çelik, Türkiye’de işsizliğin tartışıldığı kadar artmadığını savunmak için, hizmet akdiyle çalışanların ve aktif sigortalıların sayılarından yararlanıyor. Ancak bu rakamlar, Türkiye’de işsizlik üzerine tartışılacaksa başvurulması gereken en son verilerdendir. Hele hele, hizmet akdiyle çalışanların sigortalılığa giriş-çıkış rakamları bize sağlıklı bir tablo sunamaz.

Öncelikle Türkiye’de işgücü piyasasının TÜİK’in son verilerine göre, yüzde 48.7’si kayıt dışıdır. Yani toplam 22 milyon 60 kişiden olan istihdamın yaklaşık yarısını izleme şansımız bulunmuyor. Sayın Bakan, kriz dönemlerinde en çok kayıt dışı çalışanların mağdur olduğunu ve işten çıkarıldıklarını gözden kaçırmaktadır.

Sigortaya giriş-çıkış rakamları, yine iki nedenle işgücü piyasasına ışık tutamaz. Birincisi, işverenler sigortaya giriş işlemlerini, kayıt içi çalışıyorlarsa -yasal zorunluluk gereği- hemen başlatmak zorundadırlar. Ancak, çoğu durumda iş akdi fesihlerinden sonra sigortadan çıkışlar kuruma bildirilmemektedir. Yani, işten çıkarılan işçilerin bir kısmı, sigortalı gözükmeye devam etmekte ancak sigorta primleri ödenmemektedir. İkincisi, işverenlerin işgücü maliyetlerini düşürmek için en sık başvurduğu yollardan birisi, yüksek ücretli işçilere giriş-çıkış işlemi yaptırarak onları daha düşük ücretten yeniden istihdam etmektir. Sayın Bakan iddia ettiği dinamik yapıyı, bu gerçekler ışığında yeniden düşünmek zorundadır.

Aktif sigortalı sayılarında Eylül 2007-2008 aylarındaki artış da, işgücü piyasası açısından bir pozitif değerlendirmenin konusu olamaz. Çünkü örneğin, son yayımlanan TÜİK verileri ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre istihdamın, yaklaşık 500 bin arttığını göstermektedir. Çalışabilir yaştaki nüfusun hızlı bir şekilde arttığı ülkemizde, bunun çok altında gerçekleşen istihdam artışının, aktif sigortalı sayısına yansıması doğaldır.

Sayın Çelik, işsizlik oranının yüzde 9.2’den yüzde 9.8’e çıkmasına karşın işgücüne katılma oranının bir önceki yıla göre artmış olmasına dikkat çekiyor. Bilindiği üzere, işgücüne katılma oranı, toplam işgücünün çalışabilir yaştaki, yani 15 yaş üzeri nüfusa oranlanması ile hesaplanıyor. İşgücüne katılma oranının yükselmesi ise işgücünü oluşturan istihdam ve işsizlerin sayısının artmasından kaynaklanabilir. Nitekim, ağustos ayında işgücüne katılım oranının yükselmesinden, işsiz sayısındaki artış üçte bir oranında etkili. Aynı dönemde istihdam artışının yaklaşık üçte biri ise ücretsiz aile işçisi sayısının artışından kaynaklanmış. Bu artış büyük ihtimalle, tarımsal üretimin fazla olduğu Ağustos ayında özellikle kırsal kesimde tarlaya, hasada yardıma giden nüfustan oluşmaktadır.

Parti Devleti

Uşak’taki kimi kamu görevlilerinin eşlerinin konumu, bu ilin CHP’li milletvekili Osman Coşkunoğlunun dikkatini çekmiş:

“Uşak İl Kültür ve Turizm Müdürü Şerif Arıtürkün eşi Gülderen Arıtürk, bu yıl Uşak AKP İl Kadın Kolu Başkanı oldu. Uşak İl Çevre ve Orman Müdürü Ramazan Tokerin eşi Türkan Toker, yine bu yıl Uşak AKP İl Kadın Kolu Yönetim Kurulu üyesi seçildi. AKPli Uşak Belediye Başkanı Mesut Apaydının eşi Ayşe Apaydın da 2008 başında Sosyal Güvenlik Kurumu Uşak İl Müdür Yardımcılığı görevine atandı.”

Osman Coşkunoğlu, durumu Uşak Valisi Kayhan Kavasa aktarmış ve devlet ile partinin bu kadar iç içe olmasının sakıncalarını dile getirmiş. Valinin yanıtı kısa ve öz olmuş:

Etik sorun var, ama yasal sorun yok.

 

Havsala

Bir televizyon programında duyduk emekli bir büyükelçinin sözlerini. Bugünkü iktidarın izlediği dış politikayı çok proaktif ve itibarlı buluyordu. Söylediği bir tümceyi özellikle not ettik:

ABDnin Türkiyeyi aşağılaması, Türkiye yerine PKK’yi tercih etmesi benim havsalamın çok ötesindedir.

Çok doğaldır, havsalanın sınırı farklı farklı olabilir. Darı da vardır, genişi de...

Televizyonda duyduklarımızı emekli diplomat-yazar Daver Darendeye aktardık. O da, söyleyeceğini yalnızca bir tümceye sığdırdı, ama çerçevesi bambaşkaydı:

Türkiyenin ulusal güvenliği için tek seçenek olarak ABDye bağımlılığı öngören, uzun yıllardır izlenen ve hep yüzeyde kalan dış politika sayesinde ABD, ülkemizi kendi çıkarları için kullanmakta -ne acıdır ki- başarılı olmuştur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları