Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Karar Ortadayken

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Başta Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray olmak üzere kimi Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminden sözcüler, adil bir Cumhurbaşkanlığı seçimi için Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık’tan istifa etmesi gerektiğine ilişkin açıklama yaparken Anayasa Mahkemesi’ni de göreve çağırdılar. Bu sözcüler, CHP grup yöneticilerinin, 2012’de, 115 milletvekili ile birlikte Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun iptali için yaptıkları başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı açıp okuma çabası içine girmemiş olmalı. 
Anayasa Mahkemesi’nin 15 Haziran 2012 tarih, 2012/30 esas ve 2012/96 karar sayılı hükmünün gerekçesinde konuya ilişkin bakın ne denilmiş:
“Anayasanın 114. maddesinde TBMM seçimlerinden önce adalet, içişleri ve ulaştırma bakanlarının görevlerinden çekilmeleri öngörülmekle birlikte diğer Bakanlar ve Başbakan açısından böyle bir çekilme yükümlülüğü getirilmemiştir. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların aday olmaları halinde görevden çekilme zorunluluğu getirilmemiş olmasının bu kişilerin görevlerinin niteliğinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kanun koyucunun Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların görevlerinden ayrılmaları ve bu görevlerin geçici olarak başkaları tarafından yürütülmesinin, seçim döneminde aksaklıklara neden olabileceğini gözeterek tercihini dava konusu kural doğrultusunda kullanması takdir yetkisi içindedir. 
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların diğer kamu görevlileri ile aynı hukuksal durumda oldukları söylenemeyeceğinden bu kişiler bakımından Cumhurbaşkanlığı’na aday olmaları halinde görevden çekilme zorunluluğu getirilmemiş olmasında eşitlik ilkesine aykırı bir yön bulunmamaktadır.” 
Anayasa Mahkemesi, üstelik CHP’nin başvurusu üzerine konuya ilişkin kararını vermişken Kılıçdaroğlu yönetiminin, Anayasa Mahkemesi’ni aynı konuda göreve çağırmasına bir anlam veremedik doğrusu...

İftihar iftarları 
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, mübarek ramazan münasebetiyle iftar yemekleri veriyor. Öğrendiğimize göre, geçen günlerde İstanbul’da verilen iftar yemeğine katılım bayağı yüksek olmuş ve çok sayıda yargı üyesi İpek’in çağrısına uymuş...
Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na üye seçiminin hemen öncesinde, yargıç ve savcılarımızla iftarlarda huşu içinde bir araya gelmesi, hiç kuşkusuz çok bağımsız yargımız için bir iftihar vesilesi olmalı!

Cerrattepe
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Artvin Cerrattepe’de maden arama sahasının ihalesi sözleşmesinde, üstü kapalı bir tek şirketin tanımlandığını, onun da 17 Aralık soruşturması tapelerinde adı geçen ve telefon görüşmelerinde “milleti ile sevişmeyi arzuladığı”nı belirten sözleri ile tanınan Mehmet Cengiz’e ait Eti Bakır AŞ olduğunu iki yıl önce dile getirmişti.
Bayraktutan’ın söyledikleri, zaman içinde doğrulandı. Cerrattepe maden arama sahası ihalesini önce Özaltın AŞ kazandı, ancak aradan geçen kısa bir süre sonra rödovans sözleşmesi ile işletmeyi Mehmet Cengiz’e ait Eti Bakır AŞ’ye bıraktı.
Artvin Belediye Başkanlığı CHP’den AKP’ye geçince, Cengiz’in şirketi kolları sıvadı. Uğur Bayraktutan, sahanın kapalı galeri yöntemiyle çalıştırılacağının söylenmesine karşın şirketin seçimden hemen sonra yeni bir başvuru ile açık alan işletmesi yapacağını duyurduğuna değinerek son durumu şöyle özetledi:
“Şirket, madeni Murgul’a taşımak için Oruçlu köyünün ortasından yol geçirmek istiyor. Köy muhtarlığı, köye yabancı kişilerin gelerek yol etütleri yaptığını belirledi. Köyün hemen üzerinde bulunan ormanlık alanlarda, köylünün yaylalarında, kışlaklarında, dağlarında yapılması istenilen Cerattepe’deki madencilik faaliyetiyle ilgili olarak bir atık barajı yapılmasına ilişkin çalışmalar yapıldığı da saptandı. Köylüler, jandarmayı çağırdılar, ama jandarma hiçbir şey yapmadı.”
Milleti ile yakından ilgilenen şirketin arkasında koskoca Enerji Bakanı, Başbakan var... Jandarma, kaymakam, vali, yargı olup biteni seyredecek. Başka ne yapacak?

Gibi 
Bağımsızlık önderi, devrimci, aydınlanmacı ve uygar bir devlet kurucusu olarak Atatürk’ün tarihteki yeri belli.
Bir zamanlar, Kenan Evren trene biner, Atatürk gibi poz verirdi. Şimdi ona “faşist cuntacı” diyorlar. Tarihe öyle geçti.
Bugünkü de Samsun’dan Erzurum’a gidiyor, “istiklal”den filan söz açıyor. İstikbale kalmadı hakkında ne deneceği. Şimdiden biliyor herkes ne olduğunu.

Ders  
Dünya kupası maçlarında büyük ölçüde hakem hataları, hatta yan tutuşları ile yarıfinale çıkan Brezilya, seyircisinin de dolduruşu ile sahte bir özgüvenle geçmişini (kıvrak, kişisel beceri ve yeteneğe dayalı futbolunu) unutmuş, başkalarına öykünmüş, kendine yabancılaşmıştı.
Almanlar, geleneksel disiplinlerine uygun top oynadılar, kendilerine güvendiler ve Brezilya’yı çökerttiler.
Aklı olan, bu maçtan bile dersler çıkartıp olası bir hezimete karşı önlem alabilir. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları