Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Özür Mözür Dilemeyeceğim

26 Kasım 2011 Cumartesi
\n\n\n

Bugün Tunceliye heykeli de dikilerek kahraman yapılan 1938 Dersim isyanının -CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygüne bakarsanız, isyan filan yok- başı Seyit Rızayı tanıyabilmek için bir eğitimcinin tanıklığına başvuralım. Şubat 2002de Elbistan Yayınlarından çıkmış olan Eğitimde 60 Yıl ve Anılar adlı kitabında Osman Necati Erginöz, 1932’de atandığı Elazığ İlköğretim Müfettişliği dönemini anlatırken bir anısını şöyle aktarıyor:

\n

Yıl 1934, yaş 32. Elazığ ilinin sekiz ilçesini iki arkadaş aramızda bölüşmüştük. Sık meşelikler arasındaki patika yoldan Ovacık ilçesine gidiyorken yerden biter gibi iki adam beliriverdi önümde. Geldiler, paltomun ucundan öptüler. Ne istediklerini sorduğumda, Seyitin beni istediği anlaşıldı. Getirin onu demiş. Gitmek istemekle istememek arasında bir fark yoktu, sonuç aynı gibiydi. Adamların peşine takıldım. Seyit Rızanın odasına geldiğimizde, onu sırma maslahına bürünmüş, kristal bir nargileden çektiği dumanları odanın geniş boşluğuna üflerken bulduk. Selam verdim, lütfen ve ancak başını çevirebildi. Oturdum, odada birçok kişi olmasına rağmen, hiç ses seda yoktu. Nargilenin fokurtuları arasında, Sen buralarda ne geziyorsun?diye sordu Seyit. Görevdedim:

\n

- Hangi görev, kimin görevi? Sen kelleyi koltuğa almışsın.

\n

- Olabilir.

\n

- Geçen yıl da gelmiş, buralarda dolaşmış, ağa yok, bey yok, hoca yok, hükümet var demişsin. Hangi hükümetten söz ediyorsun?

\n

- Cumhuriyet hükümetinden.

\n

Seyitin öfkeden gözleri dönmüş, ben de bir hayli korkmuştum. Kafamda Kubilay olayı şimşek gibi çaktı. Bereket o sırada kahvelerin gelmesi ortalığı biraz yatıştırır gibi oldu. Kahveyi yudumlayıp bitirdikten sonra kalkmaya yeltendim. Kalkarken sordum:

\n

- Başka bir söyleyeceğiniz \tvar mı?

\n

- Nerelisin?

\n

-Elbistanlıyım.

\n

- İsteğim, bir daha buralara ayak basmaman.

\n

Olay rapor edildi ve il Dersim dosyasına konuldu.

\n

Cumhuriyet; halkı aldatan, halkı çıkarları adına kullanan, kırdırtan halifelere, sultanlara, ağalara, beylere, hocalara, seyitlere, şıhlara, şeyhlere, özetle ortaçağa karşı uygarca yaşayacak bir ulus devlet için yapılmış devrimdi.

\n

Ülkemizde karşıdevrimci ortaçağcıların hortladığı bir süreçte, devrim yaptığımız için devrime direnmiş şeyhten, seyitten, ağadan, beyden özür mü dileyeceğiz? Tamam arkadaş, siz haklıydınız, aşiret düzeninde yaşamalıydık, beye yüz sürmeliydik, ağaya yaranmalıydık, seyitten medet ummalıydık mı diyeceğiz?Seyit Rıza halk kahramanıydı, Atatürk soykırımcıydımı diyeceğiz?

\n

Diyen desin, ben demeyeceğim!

\n\n\n

Sovyet Resmi Tarihi

\n\n\n

Sovyet Devlet Kaynaklarında Kürt İsyanlarıadlı kitaptan alıntı: Komintern yetkilisi, Dersim isyanı öncesi Türk hükümetinin aşiret yapısını kaldırmaya yönelik Meclisten kararlar çıkardığını ve bölgede aşiret reislerince el konulmuş halk mallarının tapu idareleri tarafından belirlendiğini rapor etmiş:

\n

Tam ve cezri olmamakla beraber alınan bu son tedbirler, Dersim beylerini ve reislerini ayaklandırdı. Bu ayaklanış Dersimde şimdiye kadar mevzua \tgelmiş olan isyan hareketlerinden bambaşka bir mahiyet aldı. Daha üç ay evvel isyan emareleri başvermiş bulunuyordu. Köyler ve aşiret reisleri halk arasında tahrikata giriştiler. Dördüncü Müfettişliğin icraatına karşı halk içinde şu şiarları yaydılar: Ey Dersimliler! Nasıl oluyor da sizler üç yüz seneden beri kimseye teslim olmadığınız halde askersiz, leşkersiz sakin Hüseyin Abdullah Paşaya teslim oluyorsunuz? Hükümetin elinde asker yoktur. Hem hükümet buraya asker sevk etmeye kalkışırsa İngiliz ve Fransızlar derhal ilanı harp edecekler ve bizi kurtaracaklar. Araplar da bizimle beraberdir. İlk kıvılcım nisanda çıktı. Şeyh Hasan kolunun başı ve Koçuşağının reisi Seyit Rızanın adamları İnkarakolunu basıyorlar ve beş askeri öldürüyorlar. Bu sırada köprüyü de yıkıyorlar.

\n

Türk resmi tarihinin yalan söylediğini, Dersimde isyan filan yaşanmadığını ileri sürenler okusun!

\n\n\n

Doğru

\n\n\n

Doç. Dr. Hüner Tuncer, İngilizlerle yapılan Baltalimanı Antlaşmasının Abdülmecitin değil, \t\t2. Mahmutun döneminde imzalandığı uyarısında bulundu.

\n

Abdülmecitin babası yani. Abdülmecit de babasının izinden \tgitmiş; yabancıların baskısı ve isteğiyle \tIslahat Fermanını yayımlamış, sömürgecilerin istediği birçok ayrıcalığı kabul ederek, Osmanlının parçalanmasına zemin hazırlamıştır.

\n

Israrcıyız: Doğrudur, bugünkülerin dedeleri Abdülmecittir.

\n\n\n

Maaştaki Değişiklik

\n\n\n

Son kararnamelerle \tvali maaşlarının yükseltildiğini dile getirmiştik. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş aradı. Valilerin daha önce il özel idaresinden ödenek aldıklarını, kararname \tile bu ödeneğin kaldırıldığını, ortaya çıkan eksikliği kapatmak \tiçin de genel bütçeye bağlı diğer kalemlerde artış sağlandığını bildirdi ve ekledi:

\n

Yılbaşından itibaren \tvali maaşlarında \tözetle net 200 liraya varmayan bir değişiklik olacak.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları