Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tiyatro Dalgası
Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi gezilerinde yanından eksik etmediği kızı Sümeyye Erdoğan, geçen yıl Devlet Tiyatroları’nda oynanan Genç Osman oyununu terk edişinin gerekçesini şöyle açıklamıştı:
“İki arkadaş tiyatroya gittik. Ankara Büyük Tiyatro’da Genç Osman’a. İkimiz de başörtülüyüz ve bir tek orada yer kaldığı için en öndeyiz. Yolda gelirken de ağzıma bir sakız atmıştım ve bu benim için çok normal bir şey olduğu için tiyatro sırasında hâlâ ağzımda olduğunun farkında bile değildim. Her şey gayet normal giderken oyunun orta yerinde (Yeniçerilerin göbek atarak âlem yaptığı sahnede) en öndeki iki oyuncudan biri bir yandan bir ileri bir geri oynarken bir yandan da en öne geldikçe bana bakarak kaş göz işareti yapmaya başladı.
İlkinde ne olduğunu anlamadık. Sonrasında ağzıyla sakız çiğneme hareketi yapınca durum anlaşıldı. Fakat öyle yapmasa da durum belliydi, çünkü adam aslen sakıza değil, başörtüsüne takmıştı. Hem de Ankara Devlet Tiyatrosu’nda, hem de en ön sırada(!). Bir de şarkının ‘halkın çoğu aç, azı toksa’ kısmında ‘azı tok’ derken bariz bir şekilde eliyle bizi gösterdi. Demek ki ‘başörtülü yobaz’ ve ‘yüce tiyatrocunun önünde sakız çiğneyen saygısız’ olmakla yetinmeyip bir de ‘çoğunluğun aç olmasının sebebi olan azınlık tok (protokolde oturmamızdan belli!)’ olmuştuk! Bu ne cüret! Ne işimiz vardı bizim tiyatroda!”
Doğru ya bu ne cüret! Recep Tayyip Erdoğan’ın kızına saygısızlık, öyle mi? Al sana tiyatro operasyonu. Hem de dalga dalga. Birinci dalga İstanbul Şehir Tiyatroları, ikinci dalga Devlet Tiyatrosu.
Operasyonun adı da “Sümeyye’nin intikamı” olmalı.
Arap Baharı Girişimi
BBC, geçen yıl şubat ayında “Newsnight” programında “Arap Baharı” denen şeyle ilgili bir haber yayımlamıştı.
Haber, Mısır’da Mübarek rejiminin devrilmesini sağlayan gösterilere neden olan ve cep telefonu ile bilgisunarı harekete destek sağlamak için kullanan 6 Nisan grubunun ardındaki gücü açıklıyordu.
BBC’nin haberine göre 6 Nisan hareketinin liderlerinden biri, New York’ta bir seminere davet edilmişti. Burada baskıcı rejimlere karşı şiddet içermeyen protesto yollarını tartışmak üzere çeşitli ülkelerden gelmiş olan bilgisunar eylemcilerine katıldı. Bu seminere mali kaynak Amerikan hükümeti tarafından sağlanmıştı. Girişimin adı; ‘Kamu diplomasisi: 2.0’ idi.
Haberde, konuya ilişkin eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Jim Glassman’ın görüşlerine de yer verilmişti. Glassman, Mısır’daki Arap baharı’nı ateşleyenleri ABD’de eğittiklerini itiraf ediyordu:
“İletişim kurmak için değişik bir yol geliştirdik. Ben buna kamu diplomasisi 2.0 diyorum. Görüşlerimizin ifade edileceği diyalogları kolaylaştıracak bir rol üstlenmemizdi özü. Şansımızın da yardımıyla teknoloji de bizim yanımızdaydı. Mısır muhalefetinden, 6 Nisan hareketinden üç ya da dört kişi davet edilmişti. Biri havaalanına giderken yolda durdurulmuş, diğerinin pasaportuna el konulmuştu. Sadece bu gruptan Ahmet Sava’ydı yanılmıyorsam, Mısır dışına çıkıp toplantımıza gelebilen.”
Arap Baharı’nı, bir devrim süreci olarak görme eğiliminde olan CHP dahil kimi çevrelere, BBC’nin bu haberini bulup izlemelerini salık veririz.
Yıldızlar Kaymasın
Çiğdem Ayözger Ergüvenç, “Aslında Zordur Analık”, “Otizm! Şart mıydı”, “Nerede Kalmıştık?” kitaplarıyla otizmin çevrelediği çocukları, anneleri, babaları anlatmıştı. Son kitabı “Yıldızlar Kaymasın” için de diyor ki:
“Yazdıklarım kendi çeşitli gözlemlerimden ve ara sıra temas ettiğim ailelerle yaşamış olduğum çaresizlikler ve açmazlardan yola çıkarak oluşmuştur. Bu kitap birçok okuyanı zaman zaman üzecektir. Suçluluk duygusuna bir an için bile olsa kapılanlar bulunabilir. Amacım kimsenin vicdanını rahatsız etmek olamaz. Ne var ki kötü örnekler caydırıcı olabilmeleri açısından bazen iyi örnekler kadar yararlı olurlar. Ortak sorunu paylaşan anne-babaların, ailelerin, onların yakınlarının ya da o ailelerle şu veya bu şekilde temas etme durumunda olan çevrelerin davranışlarında, yaklaşımlarında zerre kadar bile olsa bir uyarıcılık görevi yapabilirsem bu emeğimi boşa gitmemiş addederim.”
Geliri İlgi Otizm Derneği’ne bırakılmış kitap yine aynı dernekten edinilebilir.
Bıktım
Yazar Talip Apaydın, reklamlardan usanmış:
“Yüzde elli indirim. On ay taksit. Şimdi al, gelecek yıl ödemeye başla. Kefilsiz! Neredeyse bedava, al götür diyecek.”
Apaydın’a göre kapitalist düzenin halka attığı kazık bu:
“Ne zaman televizyonu açsam zengin bir yurttaşın malı reklam ediliyor. Çat, kanal değiştiriyorum, başka bir seçkin varsılın malı reklamda. Gazeteleri açıyorum, tam sayfa, yarım sayfa reklamlar. Başımı ne tarafa çevirsem reklamlar. İzinsiz, selamsız ta evimizin içine girip bağıra çağıra reklamlar. Açıkça özgürlüğümüzü çiğniyorlar.”
Milli
Genelkurmay Başkanı ABD’ye gitti.
Milli oldu yani.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği