Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

19 Mayıs Başkaldırı ve Aşk Zamanı

20 Mayıs 2012 Pazar
\n

\n

\n

\n

Artık el yazısı yazmaya alıştım. Kader utansın. Devam edelim. Doktorlarım mümkün olduğunca toplumsal olaylarla, çevreyle ilgilenmememi, kendimle ilgilenmemi söylüyorlar.\n

\n

Heyhat, bu çok zor bir iş. Yılların alışkanlıklarını, yaşama biçimini değiştirmek, her babayiğidin harcı değil. Ben de deniyorum.\n

\n

Ama son Uludere tartışmalarına kulak kabartmamak mümkün değil. Hem Amerika, hem Genelkurmay hepimizi cümleten enayi yerine koyuyor. Gidip gördüğüm için biliyorum. O gece sınırdan geçenleri görmek için ne Heronlara ne de Predatorlara gerek var. Uluderenin tepesinde kurulu iki binada ısıya duyarlı sensörler var. Ayrıca bölge apaçık. Ve zaten dönüşte asker üç yolu birden kestiğinden dönenler muhtara cep telefonundan ulaşıyorlar. Muhtar da Şırnaktaki komutana telefon edip, Komutanım geçenler bizim çocuklardiye haber veriyor. Komutan da Biliyoruz, yukarıya bildirdikdiye yanıt veriyor. Yani herkes oradan kaçağa giden çocukların geçtiğini biliyor.\n

\n

Peki F16ların kalkması için emri kim verdi? 4 bombanın atılması için emri kim verdi? Genelkurmay bu çok kolay bilmeceyi çözmekte zorlanıyor ki, biz aylardır beklediğimiz yanıtı alamıyoruz. Başka bir ülkede olsa hükümet devrilir, sorumlular çoktan işten el çektirilip mahkeme karşısına çıkardı. Ama burası Türkiye, ne olmuş çoğu çocuk 34 kişi ölmüşse?\n

\n

Maşallah HES kazaları da birbirini izliyor: Ne olmuş yani 4 işçi ölmüşse? Sırada ölümü göze alıp çalışmaya mecbur binlerce kişi varsa, dert etmeye değmez.\n

\n

Bu arada Başbakan 3+3 zammı protesto eden memurlara acayip bir gözdağı vermiş. Kısaca şöyle söylüyor: Oturun oturduğunuz yerde, size daha çok zam yapsak Yunanistanın durumuna düşeriz.\n

\n

Benim bundan anladığım, bizde de işler pamuk ipliğine bağlı. Yunanistanın durumuna düşmek için memura 1 puan daha zam yapmak yetiyor. Şimdi şu Yunanistan meselesine bir başka açıdan bakalım. Yunanlılar çok ehlikeyif insanlardır. Genellikle evlerde yemek pişmez. Hemen herkes hem öğle hem de akşam yemeklerini cümbür cemaat dışarda yer. Akşam yemeği 11de biter ve herkes barlara, diskolara dağılır, eğlenirler.\n

\n

Şimdi yedi gece dışarda olan Yunanlılar, son durumlardan sonra altı gece dışarı çıkabiliyorlarmış. Öfke biraz bundan. Bir de en düşüğü 2000 Avro olan emekli maaşlarından kısıtlama yapılacakmış. Eh Yunanistan Avrupanın şımarık çocuğudur. Ama müthiş bir direniş geleneği vardır. Kimse oralarda haklarını yitirmek istemez, olaya biraz da böyle bakmak gerekiyor.\n

\n

Neyse, doktorlarımın tavsiyesine uyup biraz kendime döneyim. Bugün 19 Mayıs, ne güzel, benim yaşımdakilerin ve daha küçüklerin unutamadığı 19 Mayıslar vardır.\n

\n

19 Mayıs bizim zamanımızda biraz da okulun o her zaman boğucu havasından kurtulma, provaların yapıldığı statlarda kuşlar kadar özgür olma anlamına gelirdi. Kız erkek hep bir arada kendi bedenlerimizin sırlarını keşfetmek, küçük kaçamak bakışlar, müziğin ritmine kendini kaptırma, yani genç olmanın güzelliği gelip bizi bulurdu.\n

\n

Hepimiz gençlere armağan edilmiş bu bayramın gururuyla kendimizi daha çok severdik.\n

\n

Beni en çok heyecanlandıran, Anadolunun dört bir yanından getirilmiş toprağın Samsuna ulaştırılmasıydı. Sanki bütün Kurtuluş Savaşının ruhu o topraklardaydı.\n

\n

Kağnılarla taşınan toplar, aç susuz, sadece ve sadece kendi topraklarını kurtarmak için savaşan insanlar ve bir savaş ve toplum mühendisliği dehası Mustafa Kemal!\n

\n

Statlardaki gösterilerde beni ufak tefek olduğum için erkek öğrencilerin kurdukları piramitlerin en tepesine çıkarırlardı. Ben orada göğsümden bir bayrak çıkarıp öylece dimdik dururdum. Acaba şimdi gene piramitler kuruluyor mu? Bilmiyorum.\n

\n

Bildiğim, şimdi sayıları binleri bulan genç insanların dört duvar arasında volta attığı.\n

\n

Onların yaşam sevinçlerini, heyecanlarını, adalet duygularını köreltmek için toplumca el ele vermiş gibiyiz.\n

\n

Oysa onlar genç; onlar için şimdi başkaldırı ve aşk zamanı.\n

\n

Ya dışardakiler? Büyük çoğunluğunun canı sürekli sıkılıyor. Ve her köşe başında uyuşturucunun binbir çeşidi onları bekliyor. Uyuşturucu yaşı 12’ye düşmüş durumda. Psikiyatri klinikleri genç bağımlılarla dolup taşıyor.\n

\n

Burada onların bu bağımlılıktan kurtulmak için verdiği mücadeleye tanık oluyorum. Canım sıkılıyor. Ama doktorlar ne dediler, çevreyle bu kadar ilgilenme. Tamam tamam!..\n

\n

Bir şey daha, uyuşturucu artık sadece zengin çocuklarının değil, her katmandan, her sınıftan gençlerin kullandığı bir şey.\n

\n

Tehlike çok ciddi, benden söylemesi.\n

\n

Tüm olumsuzluklara rağmen 19 Mayıs hepimiz için yepyeni başlangıçların günü olsun. Hiçbir şey hiçbir zaman bu topraklarda gerçekleşen bir mucizeyi (Kurtuluş Savaşını) yok sayamaz.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları