Biraz mevzu değiştirelim
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Biraz mevzu değiştirelim

25.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum. Değirmendere ile epey bir geçmişim var. Bir zamanlar ilçe olan Değirmendere’de belediye başkanı, sevgili dostum Ertuğrul Akın’ın inanılmaz çabasıyla uluslararası ahşap heykel sempozyumları yapılırdı. Yıllarca sürdü. Her milletten heykeltıraşlar bir aya yakın Değirmendere’de konaklayıp, ağaçları kendileri kesip heykel yaparlardı. Tüm bir cümbüştü, hiç unutmam bir ayakkabı boyacısı çocuk heykeltıraşlara bakıp bakıp sonunda karar vermişti. Bir gün gidip gözüne kestirdiği heykeltıraştan bir parça tahta istedi. O ister de verilmez mi? Kocaman bir tahtayı kapıp başladı oymaya. Sonunda uzunluğu bir metreyi bulan mükemmel bir balık heykeli yaptı ve her gün yanına gidip kendisini izleyen bana o heykeli armağan etti. Sağ olsun.

Heykeller Değirmendere’yi bir masal ülkesine çevirmişti, sonra deprem geldi ve deniz pek çok heykeli alıp götürdü. Çok azı kaldı, dilerim Kocaeli’nin en büyük ilçesi İzmit Belediyesi bu geleneği yeniden canlandırır. Bana da heykel yapanları izlemek düşer.

Sevgili okurlarım taşınma telaşı, 23 yıllık hayat ve iş arkadaşım film yönetmeni Ali Özgentürk’ün ölümü üst üste geldi. Ülkede ne olup bittiğini izleyemedim zaten ağır bir belirsizlik döneminin içindeyiz. Öyleyse dedim mevzuyu biraz değiştireyim ve “Gezegenimiz” adlı bir belgesel imdadıma yetişti.

Belgeselde dünyamız eğik olduğu için, insanoğlu dünyayı yok etmeye yeminli olduğu için hayvanlar sürekli göç etmek zorundalar, üremek ve yiyecek bulmak için. Bu göç yollarında neler olmuyor ki bir an “İyi ki hayvan doğmamışım” diyorsunuz. Ayrıca ben ne zaman başım sıkışsa “Ah anacığım neredesin?” diye rahmetli anama seslenirim, neden anamı çağırırım da babama seslenmem, hep merak ederdim, bunu da çözdüm.

Efendim doğada erkeklerin tek işlevi, işi gücü bir dişi bulup döllemek. Onun dışında erkek hayvan görmeniz mümkün değil ve üremek için inanılmaz gaddarlar. Şimdi başlayalım, balina yiyecek bulmak için sürekli göç etmek, denizlerde kilometrelerce yüzmek zorunda. Bir de gebeyse işler çok zor, 13 ay sonra yüzerken yavru doğuyor. Ana balinanın dev cüssesi yanında bit kadar bir yavru balina, ana ve bebek balina sürekli yüzüyorlar, kilometrelerce yüzüyorlar çünkü ana balina hiç durmadan süt emen bebe balinayı beslenmek zorunda. Sadece o değil. Bebek balinalara düşkün köpekbalıkları var, balinaya güçleri yetmediği için dördü beşi türlü savaş stratejileri kurup anneyi bebekten uzaklaştırmaya çalışıyorlar. İnanılmaz bir mücadele, anne balina saldırıyı savuşturmak için olağanüstü savaşıyor. Peki erkek balina nerede? O yok, uzaklarda dölleyecek dişi balina avında.

Bitmedi, bebek balina ve annesi nihayet kendileri için güvenli bir alanda dinleniyorlar. O da ne? Alan güvenli değil, bir erkek balina anneyi gözünü kestiriyor ve döllemek için çevresinde dolaşıyor. Bebek balina annesinin gövdesine sıkı sık sarılıyor çünkü erkek balinanın onu uzaklaştırmak istediği fark ediyor. Mücadele sürüyor. Erkek balina sürekli atakta. Yahu dişi istemiyor, yavrusu var, bir uzaklaş! Neyse erkek balina pes ediyor. Ve anne balina üç yıl yavrusunu beslemek için karnını doyurmaya başlıyor.

Ya ayılar, en sevdiğim hayvan ayılarda durum ne? Efendim dişi ayı döllenmiş, sonbaharda inanılmaz avlanarak irileşmiş ve güvenli bir inde kış uykusuna yatıyor. Bu uyku bütün bir kış sürecek. Ayı tüm hayatı fonksiyonları minimuma indirip uyumaya başlıyor. Kalbi dakikada 8 kez atıyor. Komada gibi. Mart başında uyanıp iki ya da üç yavru doğuruyor ve yeniden uyuyor, o uyurken yavrular da hemen memelere saldırıyorlar. Bebeler biraz irileşince anne ayı uyanıyor ve inden çıkıyorlar. Ne güzel değil mi ama o da ne? Bir erkek ayı dişinin ve yavruların peşine düşüyor, yavrular onun için lezzeti bir yemek. Dişi ayı bunun farkında ve yavrularına önce ağaçlara tırmanmayı öğretiyor. Erkek ayı yaklaşınca vallahi de billahi de öksürüyor ve yavru ayılar hemen ağaçlara tırmanıyor. Ağacın altında anne ayı, erkek ayıya öyle bir bakıyor ki erkek ayı tırıs tırıs gitmek zorunda kalıyor.

27 filden oluşan bir fil sürüsü, anne, baba, teyzeler, amcalar yola çıkmışlar çünkü küresel ısınma nedeniyle her zaman otladıkları topraklar çoraklaşmış ve kendilerine verimli otların bulunduğu yeni bir mekân bulmak zorundalar, sürekli yürüyorlar, günde 600 kilometre, git Allah git. Bu arada olağanüstü bir şey oluyor ve bir anne fil yavrusunu doğuruyor. Belki de yolda doğan ilk fil bu. Zor yürüyor, onun meme emmesi için fil sürüsü oldukça sık mola vermek zorunda kalıyor. Özellikle dişi filler anne fil, yavrusunu emzirirken bir güvenlik çemberi oluşturuyorlar. Çünkü erkek filler var, ne olur ne olmaz diye. Vallahi billahi böyle belgeselleri izlemelisiniz çünkü doğa kafa yorduğumuz pek çok sorunun yanıtını veriyor. 

İlgili Konular: #HEYKEL #erkek

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025