Yarın 1 Mayıs, biliyorum yüreğimiz buruk, yıllardır Taksim Kazancı Yokuşu’na sadece kırmızı karanfiller döktük ve geçmiş, görkemli 1 Mayısları gençlere, torunlara anlatmaya çalıştık. Arada ağlayanlarımız oldu. Şimdi hiçbir mazeret kabul edilemez, gençlere, çocuklarımıza, torunlarımıza o muhteşem 1 Mayısları yeniden yaşatmak için, hep birlikte haykırmalıyız : “Şimdi sol vaktidir!”

1 milyon 700 bin genç insanın onuruyla ve geleceğiyle  oynayan mafyaların saltanatına son vermek için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!” 

Deniz Gezmiş’i Hüseyin İnan’ı,Yusuf Aslan’ı, Erdal Eren’i ve bütün devrim şehitlerinin anısını en vakur bir biçimde yaşatmak için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!” 

Yurtdışına sürgüne mahkûm edilen Nâzım Hikmet’in şiirlerini, Yılmaz Güney’in filmlerini, Ahmet Kaya’nın şarkılarını başımız dik okuyabilmek, söyleyebilmek, seyredebilmek için, haykırmayıyız: “Şimdi sol vaktidir!”

İnsanlık onurumuza inatla sahip çıktığımızı göstermek için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!”

Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceye uğrayanların, hayata dönüş operasyonunda yakılarak öldürülenlerin, açlık orucunda yaşamını yitirenlerin anısı önünde yüreğimiz burkularak özür dilemek için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!” 

Kanlı 1 Mayıs’ta kızını yitiren ve o yıldan bu yana her 1 Mayıs’ta Kazancı Yokuşu’na karanfil koyan bir babanın yanında olmak için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!” 

Onat Kutlar, Orhan Cavit Tütengil, Kemal Türkler, Hrant Dink, Bedrettin Cömert, Uğur Mumcu, Tahir Elçi ve daha pek çok kahpe kurşunlara hedef olmuş aydınlarımızı anımsamak ve onların bizleri bıraktığı “aydın aydınlığına” yeniden kavuşabilmek için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!”

Devlete denildiğinde başlarına kötü bir şey geleceğini, bir sabah vakti babasının, ağabeyinin, kız kardeşinin bilinmeyen bir meçhule doğru götürüleceğini daha süt emerken öğrenen taş atan çocukların masum davranışlarına gaddarca saldıran devlet güçlerine “Dur” demek için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!” 

Bir türlü atanmayan gencecik öğretmenlerin çaresizlikten intihar etmelerinin son bulması için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!” 

Bir babanın evine ekmek götüremediği için utançtan kahrolmasını yüreğimiz kaldıramadığı için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!”  

Kıdem tazminatları ellerinden alınan, hiçbir hakları olmayan, bir köleden öte çalıştırılan, vahşi kapitalizmin ecirleri işçiler için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!” 

İş bulamayan beyaz yakalılar için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!”

Dağlarda ölen ve ölüleri çırılçıplak bir at arabasıyla kentte dolaştırılan gencecik çocukların ölmemesi için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!” 

Her telefon çaldığında elleri ve yüreği titreyerek telefona uzanan asker ailelerinin çektikleri eziyetin son bulması için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!”

Küçücük kızların başlık parası nedeniyle babaları yaşlarındaki erkeklere satılmasına gönlümüz razı olmadığı için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!” 

Kadınlar gaddarca öldürülmesin, bu konudaki hâkim indirimin kaldırılsın ve İstanbul Sözleşmesi yeniden hayata geçirilsin dediğimiz için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!” 

Ve herkes sevdiğine korkusuzca sarılsın, bütün sofralara bereket gelsin diye hayal ettiğimiz ve bu yurdun bütün meyvelerini hep birlikte toplamak ve kardeşçe paylaşmak istediğimiz için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!”

42 uygarlığın bize bıraktığı muhteşem bir kültür mirasını kıskançlıkla savunduğumuz için, dünyanın pek çok dilinin konuşulduğu, yazıldığı bir ülkenin çocukları olmak istediğimiz  için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!”

Dostlar; aşk ve neşenin bütün yurdu, bir şenlik bulutu gibi kuşatması için, 

kendimiz için, çocuklarımız için, torunlarımız için, geçmişimizin onurlu günleri ve gezegenimizin geleceği için, yıllarca bize yasaklanan 1 Mayıs Marşı’nı meydanlarda söylemek için, haykırmalıyız: “Şimdi sol vaktidir!”

Ve kısacık bir hatırlatma: “Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır./ Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez!” Arkasını siz getirin!