Ülkemin inatçı ve cesur keçilerine selam olsun

16 Temmuz 2023 Pazar

(Gönül Nuhoğlu’nun saldırıya uğrayan inatçı keçileri)

Sevgili okurlarım, dünyanın en zengin devleti Vatikan’dır. Dünyanın en iyi futbolcularından rahmetli Arjantinli futbolcu Maradona’yı Vatikan’a götürmüşler ve “Papanın elini öp” demişler. O da kabul etmiş ama Vatikan’ın altın çatılarını görünce papaya “Madem dünyadaki yoksul çocuklar için dua ediyorsun, bu dualar yerine çatılardaki altınları eritip onların karnını doyur” deyivermiş. Tabii papa pıs.

Ben de Adıyaman’daki cenaze törenini görünce “artık” dedim “Türkiye İslam Cumhuriyeti’nin ilanına az kaldı”. Bu arada 2 Temmuz tarihinde “Türk işi şeriata adım adım” başlıklı yazımı okumanızı öneririm.

Ancak keçilerin kutsal olduğu bu ülkede, öyle inatçı, cesur keçiler var ki ben bugün sözü onlara bırakıyorum.

Erdoğan’ın 3. kez adaylığına itiraz eden ve ihraç edilen yargıç Ahmet Çakmak ihracını talep edenlerin yüzüne şöyle haykırmış:

“Ben de candan önce onur ve şeref gelir. Ucunda ölüm dahi olsa onurumdan ve şerefimden tek bir parça taviz vermem. Onur ve şerefim satılık değil. Giydiğim cüppeye asla leke getirmedim. Alnım apaçık!”

“Şimdi bizim zamanımız ayağa kalkın!” Gezi davasından yargılanan ve ceza alan Mücella Yapıcı’nın kendisini davadan uzaklaştırmaya çalışan hâkimlere bu sözlerle haykırdı. Ve devam etti:

“Tebliğnameyi hayretle karşıladım ve öncelikle etik bakımdan hiç doğru bulmadım. Bu davada yargılananlar bakımından beni diğer sanıklardan ayırarak hakkımda böyle bir yargıya varılamaz. Neden etik bulmuyorum? Kendimi aşağılanmış ve hakarete uğramış hissediyorum. Öyle bir algı yaratılıyor ve öyle bir durum ortaya çıkarmak istiyorlar ki ‘Mücella Yapıcı yaşlı başlı birisidir onu ayıralım ve cezaevinde ölmesin’. Başlarına dert olmamdan çekiniyorlar... İsteseniz de istemeseniz de böyle bir görüş ileri sürmekle böyle bir durum algılanıyor. Böyle bir yaklaşımı kabul etmiyorum, şiddetle reddediyorum. Kimsenin bana hakaret hakkı bulunmadığını da herkesin bilmesini istiyorum. 

Herkesin kararını onaylayacaksınız, Mücella Yapıcı hakkındaki mahkûmiyeti bozacaksınız. Böyle şey olmaz. Mademki benim hakkımda mahkûmiyetime yeterli, kesin ve inandırıcı delil yoksa, elde edilememişse, diğer sanıklar bakımından da kesin ve inandırıcı delil yok demektir. Cezaevindeyim, yaptığım her şeyi inanarak yaptım ve kendi kendime çok bahtiyarım. Çünkü benim, diğer sanıkların ve hiçbirimizin suç işlemediğimize adım gibi eminim. Gezi davasında ben değil, bizler varız. Beni diğer sanıklardan ayırarak hukuk ve adalet yaratamazsınız.”

Ülkemin bütün inatçı ve cesur keçilerine selam olsun.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları