Jale Özgentürk

İyi ki dayanışma var!

07 Haziran 2024 Cuma

Türkiye’nin kentleri son 22 yılda rant kâbusu yaşıyor. Doğa, tarih denmiyor her yer “açgözlülükle yağmalanıyor”.

İstanbul’un son 22 yılında gözlerimizin önünde yaşadıklarını en iyi ifade eden “itiraf cümleleri” bu süreçte ülkeyi bizzat yöneten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait:

“Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesidir. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.”

Ancak söz konusu rant yağmasına karşı Türkiye’nin duyarlı sivil toplum örgütleri yıllardır “dayanışarak” mücadele veriyor.

En önemli mücadelelerden birini Taksim Gezi Dayanışması verdi. Bugün hâlâ hukuksuz biçimde tutsak olan Osman Kavala, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve çocuk yaşında ölen Berkin Elvan’la simgeleşen bu dayanışma hem Gezi’nin ağaçlarını kurtardı hem de İstanbul için bir kırılma noktası yarattı.

Topçu kışlası adında bir rezidans ve alışveriş merkezinden oluşan ucube bu sayede hayat bulamadı.

Yukarıda belirttiğimiz grupların en eskilerinden biri ise Haydarpaşa Dayanışması. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası ve TMMOB Mimarlar Odası gibi ortaklarla birlikte 2005’te kuruldu ve mücadeleye başladı.

AKP iktidarının ilk dönemlerinin büyük rant projelerinden biri olan 1 milyon metrekarelik alanı kapsayan yedi gökdelenli Haydarpaşa projesine karşı “Haydarpaşa gardır, gar kalacaktır!” sloganıyla zihinlerde yer etti.

İstanbul’un sembol binalarından biri olan Haydarpaşa Garı’nın korunması için bıkmadan usanmadan eylem yapan dayanışma hâlâ etkin ve mücadeleci.

29 EKİM’E YETİŞECEK

Uzun süredir restorasyonda olan Haydarpaşa ve çevresi geçen yılın sonunda bir protokolle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kiralandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Sirkeci gar alanı da dahil bölgenin kültür ve sanat vadisi olacağını açıkladı.

Geçen hafta turizmcilerle yaptığımız bir sohbet toplantısında bölgenin 29 Ekim’e yetiştirileceğini ve bir “turizm bölgesi” olarak açılacağını öğrendim. Turizm yatırımcıları, 2024’te iptal edilen İstanbul Bienali’nin de burada yapılacağını anlatıyor.

Gar binasının dış yüzey restorasyonu bitmek üzere. Binanın içinde ise henüz bir restorasyon başlamamış. Tren rayları yapılıyor.

Gözü bölgeden ayrılmayan Haydarpaşa Dayanışması bu projeye nasıl yaklaşıyor derseniz... 

Kırmızı çizgi Haydarpaşa Garı’nın kimliğini koruması ve bunu gösteren adımların atılması yönünde. Yüksek hızlı trenin yanı sıra eski dönemde olduğu gibi banliyö treninin de sembolik olarak gelmesini öneriyorlar.

En önemlisi ise tarihi şehir ve kültür vadisine karşı olmadıklarını ancak iktidarın eski rant projesini tümüyle gündemden çıkarması gerektiğini söylüyorlar. Bunun için dava süreçlerini de sürdürüyorlar.

Proje genel kabul görse de tabii ki akla gelen sorular var. Turizmcilerin söylediğine göre Kültür Bakanlığı, Haydarpaşa’ya Türkiye’deki sanat ve kültür alanında yatırım yapmış Vakıflar, Koç Grubu, Sabancılar dahil bütün isimleri davet etmiş ve yatırımcı olmalarını istemiş. Bakan bu yatırımı özel sektörle birlikte yapmak istiyor.

Eski yıllardan ağzı yanan kamuoyu ise yatırımcının kültür merkezi, kütüphaneler, sanat üretim atölyeleri gibi yerlerle yetinmeyeceğinin kaygısı içinde. Umarım bu yatırım da bazı vakıflar aracılığıyla yandaş müteahhitlere verilmez!

Böylece Haydarpaşa dünyada olduğu gibi gar kimliğini kullanarak arkasındaki tarihi şehirle birlikte gerçek anlamda bir kültür vadisi olur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bölüşüm krizi 25 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları