Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Diren Umut TV
Size bir sır vereyim mi? Ben bu ülkeden hâlâ umudumu kesmedim. Türkiye’de medya düzelecek, çarpık dizi sektörü sağlıklı ve yaratıcı yapısına kavuşacak. Bağımsız ve tarafsız habercilik anlayışı sonunda galip gelecek. Bir gün mutlaka. Hem de pek yakında.
Gezi Direnişi’yle birlikte her şey daha bir netleşiyor. Penguenli çakma haber kanallarından sonra muhalif kanal olma arzusuyla yola çıkan +1 de sınıfta kaldı. Show’un el konulup, ihalesiz Ciner’e devri, ana akım televizyonlarda boşluğa yol açtı. İktidarın medyayı kontrol altına alma operasyonu “başarıyla” sonuçlandı. Nur topu gibi bir teslimiyetçi medyamız oldu. Peki, her şey bitti mi? Hayır. Aslında mücadele daha yeni başlıyor.
Reyting oranlarına bakarsanız, teslim bayrağını çeken ana akım televizyonların yüzde 3’lerle yerlerde süründüğünü görebilirsiniz. Yüzde 10’u gören kanal kalmadı nerdeyse. Bu iktidara ekonomik olarak bağımlı patronların medyada uzun süre tutunamayacağının göstergesi. Seyirci boşluğu sosyal medyayla doldurulmaya çalışılıyor, ama bu da çözüm değil.
Medyada yeniden yapılanma döneminin sinyali bunlar. Bir tarafta teslimiyetçi kanal sahipleri, diğer tarafta doğru habercilikten başka sermayesi olmayan bağımsız ve parasız, ama vicdan sahibi medya emekçileri.. . Gittikçe mutaassıplaştırılan ana akım medyaya karşı, çapulcuların kooperatif ve imece usulüyle direnmeye çalıştığı “underground” medya. Bu savaşı kim kazanır sizce? Göründüğü gibi medya emekçilerinin oluşturacağı kolektif TV kanalları umutsuz vaka mı sahiden?
Tersten bakalım. Türkiye’de NTV veya Habertürk kalitesinde bir haber kanalının maliyeti yılda 3 milyon doları geçmez. Gezi Platformu kolektif yaşam ve kolektif üretimin küçük ölçekte bir deneyim mecrasıydı. Türkiye çapında böyle bir medya kolektifi oluşturulsa ve tüm medya emekçileri bu kanala yeşil sermaye usulü kâr payıyla ortak edilse, bırakın bir yılı, kanalın on yıllık masrafı karşılanır. Antikapitalist Müslümanlara danışarak kâr payı ortaklığıyla medya kooperatifi oluşturma fikrini geliştirmek gerek. Hiçbir yere bağlı olmayan, gerçekten objektif ve doğru habercilik yapan, savaştan değil barış sürecinden yana tavır koyan, kör bir muhalefet anlayışıyla değil, hakikati olduğu gibi yansıtan bir haber kanalı başarılı olmaz mı? Biraz daha abartırsak, gündüzleri kurgu belgeseller ve primetime’da düşük bütçeli yarışmalar yayınlayarak ana akım kanallarla bile yarışabilir.
Türkiye’deki dinamizm kendi içinden bağımsız bir medya yaratacak denli güçlü ve pozitif bir enerjiye sahip. Demek ki umudumuzu yitirmememiz gerekiyor. Umut TV’de umut var.
Darısı Mısır’ın başına.
İzmir’de mısıra darı derler, diye yazmama gerek var mı, bilemedim.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü