İsmet İnönü anlatıyor: İstiklal Savaşı ve Lozan (4)

31 Temmuz 2022 Pazar

“İttihat ve Terakki-Hürriyet ve İtilaf mücadelesi, mütareke esnasında da siyasi partiler arasına da girmiştir. Bu kafayla intikam peşindedirler. Hükümdarın bu siyaset cereyanlarında başlıca taraf olması ve uysal davranmak; kendimizi beğendirmek suretiyle bir şey koparabileceğimizi zannetmesi, felaketin başlıca sebebi olmuştur. Bundan sonra (Atatürk Samsun’a çıkıncaya kadar), en tehlikeli zamandı. Oraya çıktıktan sonra harekete başladı. Samsun’da az bir müddet kaldıktan sonra gitti. Rastgeldiği vatandaşlara, onları hiç aldatmadan:

‘Tehlike vardır. Bizi taksim edecekler, parçalayacaklardır. Buna karşı mücadele etmek lazımdır’.

Kendisinde ümit müphem olarak var. Bu işin sonu nereye varacak? Bu işin sonunun nereye varacağını sonra düşünürüz. Cumhuriyet vs. Bunların hiçbiri mevzubahis değil. Evvela bir mukavemet imkânı bulalım.

ATATÜRK MÜFETTİŞLİKTEN AZLEDİLİYOR

Bu şekilde, 3. Ordu (müfettişi olarak) Erzurum’a kadar gitti, vazifesi oraya kadar gitti. O, gittiği yerde, halkı camie toplamış söylemiş, hususi temaslar yapmış söylemiş. Başka birtakım şeyler söylüyor diye, İstanbul hükümeti, Erzurum’a varıncaya kadar kâfi derecede şüphelendi. Erzurum’da, artık vazifesine nihayet vermek zamanı gelmişti. Onu yapmaya çalıştılar.

Şark’ta Erzurum’da özel bir istidat vardı mukavemet için. Ermeni istilasından korkuyorlardı. Ermeni devleti ve Ermeni hadiseleri, eşrafı ve ağaları dahil olmak üzere Şark ahalisini can korkusuna düşürmüştü. Binaenaleyh burada Ermeni hükümeti teşkil olunacaktır. Bu ihtimal belirince herkes, mabadını düşünmeden mukavemete kendini mecbur hissediyordu. Bu kolaylık vardı. Orada kıymetli bir kumandan vardı. Oraya gittiler. Temas etti. Nihayet Atatürk’ü, orada (halkı) tahrik ediyor diye müfettişlikten azlettiler. Sivil olarak tekrar vazifesine başladı.

İMPARATORLUĞUN TAKSİM VE TASFİYESİ 

Atatürk, Erzurum ve Sivas kongrelerini yaptı. Ondan sonra, onunla görüşmek için Başvekil Salih Paşa, Anadolu’ya gitti. Hükümeti, meclisi toplamaya ikna etti. Meclis toplandı. Bütün bu müddet esnasında bir taraftan İzmir’de -Fransızlarla devam ediyor Şark’ta, Ermenistan tehlikesi var orada- bütün bunlar, mukavemet fikrine meyleden şartlar içindeydiler. 

30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’nin getirdiği yeni hayat tarzı: Mütarekete hayatı esasen başka maksatla başlamıştır. Mütareke bir fırsat olmuştur. Bunu başlıca idare eden, İngilizlerdir. İngilizler, gerek harpte gördükleri mukavemetten, gerek öteden beri takip ettikleri politikadan, hülasa -Osmanlı İmparatorluğu’nun kendi ölçülerine göre- bir taksim tarzını takip ediyorlardı. Galip tarafta bulunan müttefikler, bundan hisse almaya çalışıyorlar. Meclis ve İstanbul hükümeti tabii olarak devam ediyor ve halk mukavemet eder vaziyette.

İSTANBUL’UN İŞGALİ

İzmir’den sonra 16 Mart 1920’de İstanbul işgal olundu. Meclis dağılıp gittikten sonra Atatürk’ün ilk işi, Büyük Millet Meclisi’ni toplamak, davet etmek olmuştur. Ankara’daki meclis, İstanbul’daki meclisin bir devamı olacak. İstanbul’dan gelen mebuslar arasında bu fikirde olanlar var. Bilhassa reisin bu fikirde olduğu zannolunuyordu. 

Ben onunla beraber İstanbul’dan çıkmış, buraya (Ankara’ya) gelmiştim. Söylemedim ama, meclisteki ilk görüşü şu: İstanbul’da meclis dağıldı. O dağılan meclis (Ankara’da) toplanıyor. O usul devam edecek ve kendisi de reis olarak devam edecek. Öyle zannediyor.

Atatürk büsbütün başka bir şey düşünüyor: İstanbul hükümetleri vaziyeti kavramamışlardır. Ya hiç böyle bir tehlike görmüyorlar, Hürriyet ve İtilaf’ın bir kanadı gibi, ya da güya hükümdarın, Kırım seferinin yapıldığı tarihte İngiliz hanedanıyla Türk hanedanının yan yana, bir müttefike karşı, düşmana karşı muharebe etmesi hatırası vardır, bu hatırayı öne sürecekler, bu hatıranın sıcaklığıyla İngilizlerle dostluk kuracaklar. Teslimiyet politikasını bilerek tatbik edenlerin mantığı bu...”* 

İsmet inönü

Y.N. devam edecek

*Cumhuriyetin 50. yıldönümü dolayısıyla Türk Tarih Kurumu’nca düzenlenen seminerin bu ilk konferansı İsmet İnönü tarafından 23 Ekim 1973 salı günü TTK’da verilmiş olup; 1993’te Lozan Barış Antlaşması’nın 70. yıldönümü onuruna Atatürk Araştırma Merkezi’nce “İstiklal Savaşı ve Lozan” başlığıyla kitaplaştırılmıştır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kızgın Boğa 21 Nisan 2024
Kıyamete hazırlık 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları