Tek Adam, Yek Kalem
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Tek Adam, Yek Kalem

20.08.2014 03:06
Güncellenme:
Takip Et:

Anayasa ya da “teamül” denilen gelenekleşmiş usuller çerçevesinde belirlenen siyasal sistemlere, “rejim” denir.
Her rejim demokrasi olmadığı gibi, demokrasiler de tek tür değildir.
Ama tüm demokrasi biçimleri, demokratik olmayan rejimlerden üç belirgin özellikle ayrılırlar: Çok partili olmak, yurttaşların özgür seçim hakkını geniş tutmak ve yasama ile yürütmeyi birbirinden ayırıp, yargıyı bağımsız kılmak.
Demokrasi rejimleri de ana hatlarıyla dörde ayrılır:
1. Halk tarafından doğrudan seçilip, meclisin yasamayı üstlendikten gayrı yürütmenin başını ve tüm hükümet üyelerini mecliste oylayarak seçtiği temsili demokrasiye, “meclis rejimi” denir.
2. “Parlamenter rejim”in “meclis rejimi”nden farkı; yasama, yürütme ve yargıyı birbirinden daha net çizgilerle ayırıp, anlaşmazlık halinde arabulucu kurumlar yaratmasıdır.
3. İlk olarak 1787’de ABD’nin kabul ettiği “başkanlık rejimi”, yasama, yürütme ve yargıyı hem mutlak, hem de keskin biçimde ayırır. Yasama, kayıtsız koşulsuz meclisin tekelindedir. Yürütmenin başı ve sorumlusu, halk tarafından doğrudan ya da dolaylı seçilen başkandır. Yargı ise geniş yetkilerle, tam bağımsız.

***

4. Devlet başkanının doğrudan halkoylamasıyla seçilip hükümet atamak ve lağvetmek yetkisine sahip olduğu sistem, “karma rejim” diye anılır. Parlamenter rejime çok benzer, ancak devlet başkanı mecliste de kendisini destekleyecek bir çoğunluğa sahipse çalışır. Değilse, örneğin Fransa’da iki kez görüldüğü gibi çoğunluğu kazanan rakip partiden hükümetlerle çalışmak zorunda kalır.
Bu rejimleri demokrasi kılan ortak özellikler ise yakından bakıldığında kendiliğinden ortaya çıkar: Muhalefeti demokrasinin olmazsa olmazı kılan katılımcılık ve azınlığı konsensüse dahil eden çoğulculuk.
Oysa Türkiye’deki siyasal rejim, bu demokrasi türlerinin hiçbiri değil!
On iki yıl öncesine kadar kör topal da olsa “parlamenter demokrasi” diyebileceğimiz ülke rejimi, AKP iktidarları tarafından adım adım bir çoğunluk sultasına taşındı.

***

İlk kez halkoyuyla seçilen son cumhurbaşkanı Erdoğan’dan öteye de ne başkanlık rejimi, ne karması? Görünen o ki, düpedüz “mutlak monark” diyebileceğimiz tek el, tek kalem iktidarına bağlanıyor yasama, yürütme, yargı ve zaten siyasaldan toplumsala, her alanda tüm merciler, tüm kararlar...
Erdoğan, mutlak iktidar gücünü daha anayasa değişmeden, cumhurbaşkanı seçilmeden, başbakan iken tekeline aldı. Meclis çoğunluğu zaten o ne derse yapıyor, muhalefet dekor, esamisi okunmuyor. Şimdi hem cumhurbaşkanı, hem başbakan, hem parti başkanı olarak katıldığı AKP kongresinde kime ne görev verirse versin, “tek hâkim ve hakem” yine Erdoğan kalacak.
2015 genel seçimlerini de kazanırsa, bugün zaten sahip olduğu mutlak iktidara anayasal kılıf giydirecek, o kadar.
Yapar mı yapar, belki tek partili sisteme bile geri döner, “ileri demokrasi”den “aşılmış demokrasi”ye geçtik bile diyebilir!
Önümüzde daha bir yıl var.
Etkin, inançlı, kararlı ve nihayet fedakâr bir muhalefet, ülkeyi bekleyen makus kaderi bal gibi değiştirebilir. Ama o muhalefet nerede, o cesaret var mı?

G NOKTASI
Ey muhalif milletin vekilleri! Sizi Meclis’e sayı olasınız diye göndermiyoruz, biz. Madem azınlıkta kalıyorsunuz, azınlığın hakkını korumak, demokrasiyi savunmak ve kaybetmek için dövüşmeyin, uygarca direnin. Efendice direnin. Madem çekilmiyorsunuz Meclis’ten, bari sağlam direnin. Gençlerin geleceğini mi çalıyorlar? Özgürlükleri mi karartıyorlar? Ülkeyi mi satıyorlar?
Kürsüde bağırıp çağırıp, yasa geçtikten sonra gel oğlum deyip şoförüne, makam arabasına yayılıp eve dönmeyin! Karşı çıktığınız tasarı geri çekilmeden TBMM’den çıkmayın, koltuklarınızdan kalkmayın. Hatta topluca yere yatın! Dediğiniz olmadan kalkmayın...
Birbirinize zincirleyin kendinizi, koltuklarınıza zincirleyin, ülkeyi zincirleyen tasarılara karşı.
Birkaç gün aç ve susuz kalın.
Bir adam Taksim Meydanı’nda tek başına ayakta durdu. Derken binler durdu arkasında, ayakta ve kıpırdamadan. Sizi polis de kaldıramaz, gazlayamaz Meclis’te, bari ayakta durun, sessizce, ama saatlerce. Terleyin, yorulun, kendinizi helak ve fedakârlık edin. Maaşınızı hak edin!
Cumhuriyeti torba yasaya sokup demokrasiyi rafa kaldıranların hiçbir yaptırımına engel olamayıp, milletvekili maaşlarının bir gecede sessiz sedasız yükseltilmesinde işbirliği yapan olmayın. Madem onlar kefen giyip takılıyor diktatörün peşine, kravatlarınızı idam ilmeği gibi bağlayın, topluca.
Hatta çıplak ayak gelin Meclis’e. Her biriniz elinize birer pankart alıp, aynı anda, hep birlikte çıkarıp gösterin Meclis’te. Tüm dünya Tv’leri göstersin. Üstünde DEMOKRASİ yazsın. ÖZGÜRLÜK yazsın. TALANA HAYIR, DESPOTA HAYIR, deyin, sessizce ama inatla.
Gezi’deki gençlerin barışçıl kararlılığını örnek alın, yaratıcı olun, hayal gücünüzü çalıştırın biraz.
Sivil direniş diye bir şey var, hiç mi duymadınız?

“Önemsenmesi gereken kimin oy verdiği değil, verilen oyları sayandır.”
STALİN  

Yazarın Son Yazıları

Hemingway’in Türklerle imtihanı

Kurtuluş Savaşı’nın Cumhuriyetle taçlanmasına bir yıl var ve İstanbul işgal altındaydı.

Devamını Oku
21.12.2025
Bir sosyal demokratın anıları

Halkçı Parti’nin genç milletvekilleri koşulların izin verdiği ölçüleri aşarak 12 Eylül ve sonrasındaki işkence iddialarını Meclis gündemine taşıyordu.

Devamını Oku
14.12.2025
Hello Papa, sen misin yeni baba?

Boğaz kıyılarındaki küçük Byzantion yerleşkesini Nova Roma’ya (Yeni Roma, bugünkü İstanbul) dönüştürecek yıkım-yapım çalışmaları 324 yılında başladı.

Devamını Oku
07.12.2025
Türkiye’nin ilk kitap müzesi: FKE

Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır.

Devamını Oku
30.11.2025
Karar ve tavır

Türkiye artık ulusal bir toplum değil.

Devamını Oku
23.11.2025
Onlar SAFE, bizler saf..

Hayhuy arasında kaynadı gitti...

Devamını Oku
16.11.2025
Yangın önlemek mi, keriz silkelemek mi?

Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri.

Devamını Oku
09.11.2025
Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025