Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Değişmeyen rutin Yine kazanan Putin
Barış Pınarı Harekâtı’nın başladığı günden beri saat başı değişen gündemi artık biz gazeteciler bile takip etmekte zorlanıyoruz. Öğlen saatlerinde birbirimize “attı mı attı mı?” diye bağırdığımızda tesadüfen gazeteye ziyarete gelenler, TSK’nin ya da PYD-YPG’lilerin karşılıklı havan atışı yapıp yapmadığını sorduğumuzu sanıyor. Oysa biz gerçekte, ABD Başkanı Trump’ın güne başlarken attığı ilk tweet’i soruyoruz. Trump’ın uykusu gelip yatıncaya kadar otomota bağladığı tweet’leri ile harekâtın seyri anbean değişiyordu zira. Bu tweet’lere karşılık bizim devlet erkânının cevapları, AB ve Rusya’nın açıklamaları ile bir tenis maçı izler gibi başımızı bir o yana bir bu yana çevrimekten boyun fıtığı olmaya ramak kalmıştı.
Bu tweet’ler ve açıklamalar yetmezmiş gibi bir de ortaya bir mektup rezaleti çıktı. İşin garibi mektubu dünya kamuoyuna deşifre etmesi gereken ve “Bu nasıl bir rezilliktir. ABD halkını temsil eden bir devlet başkanının şu lağım çukuru gibi ağzına bakın hele” dememiz gerekirken, yokmuş gibi davrandık. Buna mukabil ABD tarafı mektubu el altından sızdırdı. Biz yokmuş gibi davranınca yok olmuyor demek ki. “Mektuba cevabımız ne oldu” sorusuna devleti âliyyemizi temsil eden makam sahipleri, “Mektubu çöpe attık” deyip çıktı işin içinden. Daha birkaç yıl önce İsrail Dış-işleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, İsrail Parlamentosu’na görüşmek için çağırdığı Tel Aviv Büyükelçimiz Oğuz Çelikkol’u kendisinin oturduğu koltuktan daha alçak bir koltuğa oturtması iki ülke arasında diplomatik krize yol açmıştı. Kuşkusuz Johnson’un mektubuna İnönü’nün verdiği gibi bir cevap verileceğine dair AKP hükümetinden kimsenin bir beklentisi yoktu. Ama yine de ülkemizin onurunu korumak adına bir tavır beklemek hakkımızdı. Bu yapılmadığı gibi üstüne üstlük ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile Cumhurbaşkanımız aynı masada eşit konumda oturdular.
Bunlar yetmezmiş gibi ABD ile imzaladığımız anlaşma sonrasında Trump’tan bir kutlama tweet’i geldi ki evlere şenlik. Trump, güya bizim Cumhurbaşkanı ile sert bir aşk yaşamışlar. Umarız ve dileriz ki bu aşk yaşanmış ve bitmiş olsun. Yoksa maazallah bu işin sonu kötü. Bir sonraki tweet’inde Trump işi daha uç noktalara taşırsa yandık. Başka bir ülke lideri hakkında bu tür saçmalıklar yazsa gülüp geçeriz. Ama bu öyle de değil ki? Neyse canım bu iş çözüldüğüne göre Trump kendisine yumuşak ya da sert yeni aşklar aramak zorunda kalacak.
***
ABD ile 13 maddelik yapılan anlaşmaya ve tarafların açıklamalarına bakarsak herkes kazanmış gibi görünüyor. ABD, Suriye’deki müttefiki PYD-YPG’nin yok olmasını ve Türkiye’ye sözünü geçiremeyen büyük güç görüntüsünü kurtarmış oldu. Türkiye, PYD-YPG’yi sınırından 30 km. öteye sürerek sınır güvenliğini sağladığı için şimdilik kazanmış oldu. Suriye, Rusya’nın desteğiyle ABD’nin boşalttığı Münbiç ve Kobani’ye girerek alan hâkimiyetini genişlettiği için kazandı. Ama Suriye’de en büyük kazanan yine Rusya ve Putin oldu.
***
Türkiye, yaptığı üç harekâtta lejyoner olarak kullandığı ÖSO’nun adını değiştirip “Suriye Milli Ordusu” yapsa da algı değişmiyor. Sonuçta eli silahlı cihatçı gruplar bunlar. Suriye rejimine göre de terörist. Nitekim Esad’ın önceki günkü açıklamaları da bu yönde. PYD-YPG nasıl ki Türkiye’ye göre ismini değiştirse de sonuçta arkasında PKK’nin olduğu terörist bir örgütse, ÖSO da adını Suriye Milli Ordusu olarak değiştirse de rejime göre terörist bir grup. O nedenle Erdoğan’ın Barış Pınarı Harekâtı sonucunda PYD-YPG’den boşalttığı alana bu grupları yerleştirme düşüncesi ham bir hayal.
***
Dün öğlen yemeğinde buluştuğumuz Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi avukat Turan Karakaş, Ardahanlı olduğu için Kars ve Ardahan’da yaşayan Terekeme, Azeri, Kürt ve Türklerin birbirleri için anlattığı fıkralardan yine bir demet sundu. Terekemelerin inatçılığını anlatmak için anlattığı bir fıkra tam da yukarıdaki duruma uygun.
“İlkokul birinci sınıfta öğretmen alfabeyi öğretiyormuş. Tahtaya harfleri yazdıktan sonra bir Terekeme öğrenciyi tahtaya kaldırmış ve ‘A’ harfini yazmasını istemiş. Fakat Terekeme öğrenci ‘A’ yerine ‘B’ harfini yazmış. Öğretmen kızmış:
- Evladım ben senden A harfini yazmanı istedim, sen ise B yazdın, demiş.
Tereke öğrenci cevap vermiş:
- Olsun ben onun adını A koymuşam.”
Suriye Milli Ordusu’nun maaşını kesip dağıtsan, IŞİD gibi Türkiye’nin başına bela olacak. Koruyup kollamaya devam etsen Suriye rejimi ve Rusya ile anlaşma olanağı ortadan kalkacak. Adını A da koysak B de koysak sonuç değişmiyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu