Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gezi’nin Birinci Yılında...
Diyalektiğin temel kurallarından biridir; hiçbir sorun yoktur ki, içinde çözümü de barındırmasın...
İktidarın giderek toplumun bütün alanlarında belirleyici olma densizliğine karşı Taksim Meydanı’nda başlayan Gezi Direnişi’nin birinci yılındayız...
Tam da bu gidişe dur diyecek toplumsal bir muhalefet gelişir mi sorusuna yanıt arandığı bir süreçte başlayan Gezi Direnişi, başta iktidar olmak üzere içeride ve dışarıda tüm kesimlerin ezberini bozdu. Bozmaya da devam ediyor. Öyle ki, son bir yıldır en küçük toplantının bile iktidar gözünde “Gezi’ye dönüşme tehlikesi” var!
Gazetelerde Gezi’ye ilişkin yer alan haber ve yorumların genel dengesini paylaşmak gerekirse; iktidarın tam ve yarı resmi yayın organları hâlâ birinci sırada. Bu da büyük bir korku imparatorluğu yaratan iktidarın büyük bir korku içinde olduğunu gösteriyor.
Gezi üzerine yazılan kitap sayısının 50’yi bulması direnişin boyutlarını göstermeye yeter.
***
Gezi’yi büyük yapan, hâlâ belleklerde tutan, tarihe önemli bir toplumsal dönemeç olarak geçmesini sağlayan neydi?
Bunun kestirme yanıtı, az önce vurguladığımız gibi bir yılda yayımlanan 50 kitaptır...
Gezi’nin bazı temel özellikleri şöyle özetlenebilir:
Türkiye’nin tüm bölgelerini ve toplumun tüm kesimlerini kapsadı. İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı rapora göre, Bayburt hariç tüm illerde “Her yer Taksim her yer direniş” sloganı atıldı. Başlangıçta “iki ağaç için” bir araya gelen insanlar her yaştan kocaman bir orman oldu.
Böylesi çıkışlar genellikle gençlik hareketi olarak yükselir, anne-babalar çocuklarına bu eylemlere katılmamaları için çağrı yapar. Gezi’de de gençler ağırlıklıydı, ama arkalarında aileleri vardı. Gezi kitaplarında buna ilişkin t-onlarca şaşırtıcı öykü var.
Taksim Meydanı’nın boşalması için valinin anne babalara, “Çocuklarınızın oradan çekilmesini sağlayın” çağrısının ardından onlarca annenin yollara düşmesi, “Biz Taksim’de çocuklarımızın yanındayız” mesajı vermek için el ele tutuşup meydana gelmesi önemli bir kırılma anıydı.
Gezi en büyük güç olarak mizahı kullandı. Tarih boyunca da görülmüştür ki, kendisini çok kudretli sanan diktatörler bile mizahın karşısında gülünç duruma düşmüş, yenilmiştir. Zaten bir kişiyi gülünç hale getirmek kadar ciddi bir eleştiri yoktur.
Gezi’nin gücüne güç katan başlıca özelliği; birbirine en uzak kesimlerin bile ortak paydalarda buluşabilmesi, en azından yan yana olabilmesiydi. Türkiye’nin bütün renklerini buluşturan Gezi’deki en büyük ortak payda bayrağımız ve Atatürk’ümüzdü.
***
Gezi karşısında iktidar ne yaptı?
İlk şaşkınlığın ardından önce Gezi’nin kitleselliğini bitirme girişimleri başlattı. Bunun bir yöntemi hukuku susturma ve püskürtme aracı olarak kullanmaktı. Darbe girişiminde bulunmaktan çete kurmaya, kamu malına zarar vermekten halkı isyana teşvik etmeye kadar onlarca nedenle soruşturma açıldı.
Bir başka yöntem de kalabalıkların üzerine daha kalabalık bir polis baskınıyla gitmekti. Polisin orantısız güç kullanarak bastırmaya giriştiği olaylar 9 kişinin ölümüne, onlarca kişinin kör olmasına, yüzlerce kişinin yaralanmasına neden oldu.
İktidar her yöntemi kullanarak Gezi Direnişi’ni bastırdığını düşünmüş olabilir, ama girişte vurguladığımız diyalektik söylemle birlikte noktayı da şu halk deyişiyle koyalım:
İtaat eken, isyan biçer!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı