Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gizli Tanık Terörü! (12.11.2012)

12 Kasım 2012 Pazartesi

\n

Gizli tanığın dinleneceği günlerde, sabah cezaevi ana binasından yine cezaevi içindeki duruşma salonuna

\n

giderken herkes birbirine sorar:

\n

- Bu gizli tanık kimin aleyhinde ifade vermiş?

\n

Birkaç isim sayıldıktan sonra ikinci soru gelir:

\n

- Başka kimler hakkında ifade verebilir?

\n

İşte bunu kestirmek olanaksızdır. Zira gizli tanık, günceldir! Gelişmeleri iyi izleyen ve ifadesini günün anlam ve önemine göre zenginleştiren bir kişidir! Gizli tanığın ufku da geniştir. Kapsama alanı da sadece tutuklu sanıklarla sınırlı değildir. Hatta dava ile de sınırlı değildir. O sırada Türkiyede, özellikle hükümetin aleyhine konuşan biri varsa, mutlaka gizli tanığın ifadesinde yerini alır.

\n

***

\n

6 Kasım Salı sabahı yine aynı duygularla, aynı sorularla duruşma salonuna geldik. Deniz kod adlı bir gizli tanık PKK itirafçısı görünümünde ifade verecekti. Daha önce de benzer itirafçılar ifade vermişlerdi. 4-5 kez ifade değiştirmiş oldukları için, bu kez ne diyecek diye dinler, bir saat içinde 3-4 kez çelişkili sözler söyleyince dikkatimizi başka şeylere yöneltirdik.

\n

Benzer bir durumla karşı karşıya kalacağımızı beklerken, gizli tanığın kimliğini açıklayarak ifade vereceğini, mahkeme başkanı rutin bir söylemle duyurdu. Bir de baktık, Şemdin Sakık...

\n

Daha önce defalarca kullanılmış olan Şemdin Sakık, bu kez Silivride kullanılacaktı.

\n

Gizli tanıkların kamuoyunda istenen etkiyi yaratmaması üzerine son anda adının açıklanmasına karar verilmişti.

\n

Sakık, kendine göre, kendine söylenene göre bir yakın tarih ezberlemiş. Ya da ezberletilmiş. Bütün olayları o ezberin içine yerleştirdi, bir bilirkişi edasıyla tane tane anlattı.

\n

Davaların ikinci yılında, ‘Silivri Toplama Kampı-Zulümhane’ kitabını yazarken iddianamelerdeki kimi ayrıntılara dikkat çekip şu vurguyu yapmıştık:

\n

Hedeflerin başında, bu davalar üzerinden yakın tarihi yeniden yazmak var.

\n

Şemdin Sakık olayı, bunun onlarca işaretinden en dikkati çekenlerin başında geliyor. Terör örgütünde iki numaraya kadar yükselmiş, 1993’te 33 erimizin şehit edilmesi dahil olmak üzere pek çok kanlı olayla adı anılan bir terör suçları hükümlüsü, doğrudan bilgisinin olmadığı, kendi gözüyle görmediği olaylarla ilgili uzman bilirkişilik yapıyordu.

\n

***

\n

Şemdin Sakık, meydana gelen olayları yorumlamakla kalmadı, yaşanmayan olayların nedenlerini de sıraladı. Sakıka göre Kürtlere en büyük hakları bugünkü hükümet vermişti ama, kaderin cilvesine bakın ki, KCK tutukluları hakları verilmediği için çok katılımlı bir açlık grevi yapıyordu.

\n

Bir yanda açlık grevi, bir yanda ifade görevi!

\n

Bugüne dek Ergenekon davasının boyutları, hedefleri konusunda pek çok yorum yaptık. Gizli tanıkların yarattığı terör iklimini örnekleriyle aktardık. Ancak Sakık olayı, hukuku kullanarak siyasi planlar üretme girişimlerinin dava boyutlarını da aştığını gösterdi.

\n

Gelinen noktada, ortada bir dava yok; büyük bir hesaplaşma var. Gizli tanıkların kimyasal silahtan daha tehlikeli bir hukuksal silaha dönüştürüldüğü, kontrolsüz bir güç kullanımı var.

\n

Ucu bucağı belirsiz terör tariflerine bir de gizli tanık terörü eklendi.

\n

Türkiyeyi hukuk zeminine oturtmak herkesin ortak sorumluluğudur.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları