Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Heey İnsanlar!
Yaşamın kuralıdır:
\nBir konu, “sorun” olarak masaya konmuşsa “çözüm” de başlamış demektir.
\nDün vurguladığımız gibi yargının şu anda
\n\n\niçinde bulunduğu durumu hükümet de kamuoyunu tatmin edici biçimde savunamıyor.
\nO nedenle Adalet Bakanlığı kaynaklı kimi arayışlar başladı.
\nNasıl bir çözüm düşünülüyor?
\nAKP hükümetinin böylesi durumlarda geleneksel taktiği şu:
\nSorunun varlığı herkesçe kabul edildikten sonra, “Peki o zaman, mademki böyle gidemeyeceği konusunda hemfikiriz, bir çözüm planı hazırlıyoruz” diyor. O plan çoğunlukla toplumsal sağduyunun beklentisinden çok AKP’nin kendi istediği şekilde hayata geçiyor.
\n***
\nPeşin bir hükümle değerlendirme yapmak istemiyorum ama, en azından medyaya yansıyan arayışlar çok sağlıklı görünmüyor.
\nÖrneğin sık dillendirilen “çözümlerden” biri şu:
\nYargıyı hızlandıralım.
\nElbette doğru, yargının daha hızlı işlemesi gerekir. Ancak yaşanmakta olan sorunların temel nedeni bu değil.
\nEğer iddianame yazma mantığı hüküm verme mantığına da hâkim olursa ne olacak?
\nKamuoyunda çok tartışılan adı belli davaları bir yana bırakalım; AKP medyasının yakındığı soruşturma ve davalardan örnek verelim. Türk Ceza Yasası (TCY) 2005 yılında değiştirilirken, suçların basın yoluyla işlenmesi halinde cezaların artacağı anlayışı benimsendi. O nedenle basınla ilgili-ilgisiz pek çok maddede, “Bu suç basın yoluyla işlenirse ceza şu kadar arttırılır” fıkrası var.
\nBu tür davaların sorunu hızlandırma değil ki; yasanın ruhu ya da uygulama biçimi.
\nNasıl ki sadece modern adliye binalarıyla adalet gelmiyorsa, sadece hızlandırmayla da gelmez.
\nBu durum, sepete su doldurmaya benzer. Sepet aynı kaldıktan sonra suyu hızlandırsanız ne olur, yavaşlatsanız ne olur?
\nTutukluluk süreleri gündeme gelince de hükümet çevrelerinden hemen şu çıkış duyuluyor:
\n“Eğer tutukluluk üst sınırı aşağı çekilirse adi suçlardan cezaevinde bulunanlar da yararlanır, toplum vicdanı yara alır.”
\n“Suçüstü” durumuyla ilgili zaten yasal düzenlemeler var. Ancak ciddi bir araştırma yapıldığında, hatta gazetelerin üçüncü sayfalarına bakıldığında, eline kan bulaşmış pek çok kişinin tutuksuz yargılandığı görülecektir.
\n***
\nAkıl için yol bir.
\nEvrensel hukukun ışığında çözüm şu:
\nAdil, hızlı, tutuksuz yargılama.
\nBu, parlamenter sistemin yasama-yargı-yürütme dengesi gibi bir şey.
\nÜç ilkeden biri aksayınca ister istemez ötekileri de etkiliyor.
\nBir kişinin “adil yargılanma hakkı” hukuk biliminin yüzlerce yıllık birikiminin sonucu. Ancak bu temel hak, bugün Türkiye’de çok büyük yara almış durumda.
\nHani adil olmayan, hileli seçimlerle ilgili şöyle bir benzetme vardır:
\nAçık oy, gizli sayım!
\nKamuoyunun çok yakından izlediği davalarla ilgili durum şu:
\nAçık yargılama, gizli dosya-gizli tanık!
\nBu davalar bağlamında bir değerlendirme yapmak gerekirse; hazırlanan her iddianame bir öncekinden daha tartışmalı, daha sorunlu. En sonuncusu Odatv iddianamesi, medyadaki yorumlar ortada.
\nÖnümüzdeki dönem bu tablodan hukuk devleti yönünde çözüm çıkar mı?
\nSadece hükümetin, “ben neylersem güzel eylerim” anlayışına bırakılırsa çıkmaz.
\nHukukun kaynaklarından biri bilimse biri de haktır...
\nHeeeeey insanlar!
\nİçerdekiler lütuf istemiyor.
\nAdil, hızlı, tutuksuz yargılama istiyor.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Mevsim geçişlerinde psikolojiye dikkat!
- Çocukların beslenme çantasında neler olmalı?
- Yaşam hakkı savunucuları AYM önünde yaşam nöbetinde
- Acun Ilıcalı ve Ayça Çağla Altunkaya'nun mutlu günü!
- Okullar açılıyor!
- Türkiye'de Alzheimer artışı! Niteliksiz eğitim hastalığı
- Cumhuriyet'in gururlu günü
- İlber Ortaylı 102. yılında Büyük Taaruz'u anlattı
- 4 çeşit yemek 70 TL
- 'Fındık öldü ruhuna Fatiha'
En Çok Okunan Haberler
- Özür dilerim
- 'Hapishaneden nasıl çıktığını biliyorum'
- Erdoğan teğmenleri hedef gösterdi
- 'Polemik falan çıkarmak istemiyorum ama...'
- Kahramanmaraş'ta peş peşe iki deprem!
- AKP'nin içindeki 'teğmen' kavgası büyüyor
- Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu açıkladı
- 'Bunu milletimiz unutmaz ve affetmez'
- 2025 Kasım'ını işaret etti
- Yeni tüzükte neler var?