Kaçaksaray’daki Akbaba!

09 Kasım 2014 Pazar

Bugün gerçeklerden uzaklaşalım,
Karaları bağlamak neye yarar,
Masallarla aklaşalım
Ülkenin birinde,
Yönetenler sarayda, halkı inde,
Vicdan dersen en derinde...
Genellikle aslan olur
Ormanların, masalların kralı
Bu ülke değiştirmiş kuralı.
Bir akbaba ülkeye kral olmuş,
Onun dediği her şey kural olmuş.
Akbabanın en büyük silahı korkuymuş
Ahalinin çoğu sinip ona uymuş.
Akbaba halkını dinlemezmiş ama,
Telefonlarını hep dinlermiş.
Ekonomi, yargı hep kayıt dışıymış ama,
Halkın tümü kayıt altındaymış.
Kim ne zaman ne dedi,
Kim nerede ne yedi,
Hepsi tamam kayıt altına alınırmış,
Kayıt dışına çıkan gözaltına alınırmış.
Attığı her adım dev hamleymiş,
Ettiği her söz değişmez maddeymiş.
Tarihi de kendine göre değiştirip
Yeniden yazmış,
Etrafındaki dalkavuklar
Onu ne kadar övse azmış.
Övgülerden birini çevirelim masal diline
Bakın görün ülke kalmış kimlerin eline:
“Sana dar gelmeyecek sarayı kimler yapsın
Ölçülmez büyüklükte bir çapsın.
Al hepimizden bir tuğla, sarayına koy,
Her şeyimiz senin; vergiyse vergi, oysa oy.
Bırak tarihi, senindir her asır
İpek halıları sen al, bize yeter hasır.
Uçak yetmez sana, tren de döşeyelim
Sarayı sıcak tut, bırak biz üşüyelim.
Sen ne istersen onu yer içer halkımız
Ayransa ayran, kımızsa kımız.
Hep başta ol, ne gerek var seçime,
Az kaldı, halkı getiriyoruz o biçime...’


***

Yerdoğannameyi burada keselim
Gelmez sonu.
Akbabaya ormanda dev saray yapmışlar
Buymuş ülkedeki güncel konu.
Büyüklüğüne tarif yetmez,
Diyelim bin odalı.
Ağaçları kes kes bitmez,
Ne gövdeyi bırakmışlar ne dalı.
Yokmuş sarayın dünyada benzeri
Güvenliği de sağlammış
Yerindeymiş TOMA’sı panzeri.
Kayıtsız kuyutsuz yapılınca saray
Halk demiş ona kaçaksaray.


***


Ne kadar yüksekte oturursa otursun
Ne kadar büyük tahtlar kurarsa kursun
Kendi bedeninin üstüne oturur kral!
Ne kadar çok korkutursa
O kadar çok korkak olur.
Yine doğanın kanunudur;
Bir insan korkuttuğu kişiyi sevemez.
Hırsı sevgi dahil her şeyi örter
Böyle yaşam ölümden de beter.
Köleliklerin en kötüsü
Hırsının kölesi olmaktır.
Bu tatmin edilmez hırs
Sepete su doldurmaktır.
Bu ruh insanı o kadar alçaltır ki
Köleliği sevdirir...
Doğanın bir kuralı daha vardır ki
Hep böyle sürmez devran.
Doğada büyüklük,
En büyük olmak değil,
Gücü akılla kullanmaktır.
Masal içine masal koyalım
Fili yenen karıncayı anımsayalım.
En büyük benim dermiş fil,
Kendisi kral âlem sefil...
Önüne geleni eziyormuş
Ormanda destursuz geziyormuş.
Bir gün bir karınca
Fili yenme kararına varınca
Girmiş hortumunun içine
Uzun bir yolculuğa çıkmış
Sanki gidiyor Çin’e.
Nasıl kaşınmış filin hortumu,
Değişmiş birden tutumu.
Fil güçlü olmanın çaresizliğiyle
Vurmuş kendini ağaca taşa.
Bizim karıncaya kim ulaşa.
Sonunda dengesini yitirmiş
Uçurumdan yuvarlanmış fil.
Doğa der ki, yenilmez güç yoktur
Sözümüz bitmemişti ama,
Daha fazla yerimiz yoktur...
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

31 Mart başlangıcı! 9 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları